ATAM, aramızdan ayrılışının 77. yılında seni saygıyla anıyoruz.
ATAM, aramızdan ayrılışının 77. yılında seni saygıyla anıyoruz.
BURSA NUTKU
" Türk genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir. Yine düşünecek: "Demek adliyeyi de islah etmek, rejime göre düzenlemek lazım" Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana, İsmet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "Ben inan ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!" İste benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!"
M. Kemal Atatürk
Cevap: ATAM, aramızdan ayrılışının 77. yılında seni saygıyla anıyoruz.
İnsanlar gençken birilerine hayranlık duyar. Olgunlaştıkça, yaş ilerledikçe bu hayranlık duyduğu kişilere olan ilgisi azalır, kendi geliştikçe o insanlar sıradanlaşmaya başlar. Başka ve daha üst seviyede hayran olanacak insanlar, düşünceler vb. şeyler bulur. Tabi kendini sürekli geliştirdiğini düşünürsek. İşte Atatürk bu durumun bir istisnası. Yaşım ilerledikçe daha çok seviyorum, daha da inanılmaz geliyor, böyle bir insanın bu ülkede yaşamış olması. Bu ülkenin insanını bu kadar tanımış, anlamış, geleceği bu kadar güzel öngörmüş, tam olması gereken devrimleri yapmış. Bugün kurtuluş savaşına karşı çıkan, İngilizlere karşı teslimiyet dinin gereğidir diyen, sözde dindar, gerici kesimin torunları (muhtemelen ataları, ülke dışında başka şeyleride düşmana peşkeş çekmiştir) ülkede çoğalmış gibi gözükebilir ama kimse korkmasın, birincisi hepsi şişirilmiş, abartılmış, "hileli" bir kalabalık. İkincisi, bu ülkenin genç nesli, gençliği, gücü elinde tutanlar tarafından ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın asla irticai bir zihne sahip olmayacaktır ve irticanın karşısında duracaktır. Son olarak 3-4 sene önceki 10 kasımda trafikte, saygısız bir itin ağzını yüzünü kırmıştım, eskiden denk gelsin diye dua ederdim, şimdi denk gelmesin diye dua ediyorum. 3-4 senede gerçekten çok şey değişti ve birikti. İstenende tam olarak bu, gençler tam olarakta bu şekilde tahrik ediliyor zaten...