5. hastanede tespit edilebilen perfore apandisit

Merhaba;24 yaşında genç bir kadın olarak başımdan geçenleri ve yapabileceğim bir şey olup olmadığını sizlere danışmak istiyorum.

30 Eylül Çarşamba sabahı mide ağrısıyla uyandım. Önceden süregelen mide problemlerim sebebi ile çok önemsemedim ancak ağrı geçmeyince öğleden sonra Beşiktaş Sait Çiftçi Devlet Hastanesi'ne gittim. Pratisyen hekime muayene olduktan sonra bağırsak enfeksiyonu tanısıyla küçük bi serum içerisinde sanıyorum ağrı kesici, antibiyotik ve bulantı kesici verildi ve eve döndüm.

Ağrının artmasıyla birlikte Fulya Acıbadem Hastanesi'nin aciline gittim. Serum takıldı, kan tahlili, idrar tahlili vs yapıldı ve ek olarak ultrason ile karnım incelendi. Sonuç olarak kesin olmamakla birlikte bağırsak enfeksiyonu tanısı yinelendi 2 farklı antibiyotik toplam günde 5 doz olacak şekilde verildi ve gece 00:30 civarında taburcu edildim.

Gece ağrım arttı, ateşim 39 dereceye yükseldi. Çok zor geçen gecenin ardından sabahın erken saatlerinde tekrar Acıbadem'e gitmek için yola çıktım ancak Kilyos'ta bulunduğumdan ve ağrım Fulya'ya gidene kadar çok arttığından yol üzerindeki Özel Levent Hastanesi'ne gittim. Burada da serum, kan testi, idrar testi, ultrason...

Aynı tanı ile (ancak apandisit de olabileceği karnımın sağ tarafında sertleşme olursa hemen acile gitmem gerektiği söylenerek) öğleden sonra taburcu edildim ve ailemin yanına Tuzla'ya gittim. 4 Ekim Pazar gününe kadarki süreyi bir artıp bir azalan ama hiç dinmeyen yoğun bir karın ağrısı ve yüksek doz antibiyotiklerle geçirdim.

Pazar sabahı ağrım dayanılamayacak seviyeye geldi. Hastaneye gidelim önerim ailem tarafından yine aynı şeyler yapılacak denilerek geri çevrildi ancak ısrarım üzerine bir tanıdığımızın bulunduğu Pendik Devlet Hastanesi'ne bir kez daha tahlillerimin yapılması için gittik. Tahlillerde yine anormal bir şey çıkmadı ancak ekstra olarak karın bölgemin filmi çekildi. Orada bulunan doktor net bir şey söyleyemeyeceğini belirterek bizi Marmara Üniversitesi Hastanesi'ne yönlendirdi.

5 günde gittiğim 5. hastane olan Marmara Üniversitesi Hastanesi'nde de kan ve idrar testleri tekrarlandı ve tomografi çekildi.

Sonuç: patlamış bir apandisit ve karın içine yayılmış iltihap...

Öğlen 2 civarında vardığımız hastanede yoğunluk sebebi ile akşam 9 civarında cerrahi katına ulaşabildik ve gece 1 civarında acil olarak ameliyata alındım. Yaklaşık 3 saat süren ameliyatın ardından 4 gün hastanede yatış ve sonrasında 6-8 hafta süreli iyileşme dönemindeyim.

Normal şartlar altında ilk gittiğim hastanelerde tespiti yapılmış olsaydı neredeyse iz bırakmayacak olan ve 2 hafta iyileşme süresine sahip klasik apandisit ameliyatı yerine ilk günden beri yoğun antibiyotik verildiği için kanda yükselemeyen lökosit sebebiyle tespit edilemeyen bir apandisitin bu sürede patlaması, karnımda dikey olarak açılan 20 cm'lik bir kesi, iç organlarımın çıkarılıp yıkanarak tekrar yerine konulduğu ağrılı ve uzun iyileşme süreli bir ameliyat ve bir dönem dondurulmuş okul oldu sonuç.

Böyle bir süreç sonrasında tedavi gördüğüm tüm hastanelerden bulunduğum sürede uygulanan tedaviler ile ilgili belgelerim elimde mevcut. Doktor tanıdıklarımız özellikle Fulya Acıbadem Hastanesi'nde kesin tanı olmadığından gece yarısı çıkarılmak yerine müşade altına alınmış olmam gerektiğini, eğer bu olmuş olsaydı süreç bu kadar uzamadan apandisit olduğunun tespit edilebileceğini ve basit bir ameliyat ile kolayca tedavi edilebileceğimi belirttiler.

Ayrıca bu süreç içinde Acıbadem ve Levent hastanelerine yaptığımız ödemeler, yazılan reçeteler sebebi ile aldığım gereksiz ilaçların bünyemde sebep olduğu karaciğer enzimi yükselmesi ve maddi harcamalar, izsiz denebilecek bir ameliyat ile tedavi olabilecekken geç tespit sonucu karnımda açılan ve ömür boyu benimle kalacak olan 20 cm'lik kesinin psikolojik etkileri, okuduğum okulda yaşadığım bir dönemlik kayıp, gidemediğim bir iş görüşmesi ve tabi ki uzayan süre sebebi ile çektiğim ağrılar, acılar ve psikolojimin bu durumdan etkilenmesi gibi kayıplar yaşadım.

Bu veriler düşünüldüğünde yapabileceğim bir şey olup olmadığını söyleyebilirseniz çok sevinirim.

Tam bir tıbbi malpraktis olayı. Yani hekimin sorumluluğu ve dolayısıyle hastanelerin de sorumluluğu var. Avukatınıza gidiyorsunuz hem hekimler odasına şikayet ediyor hem de maddi-manevi tazminat davaları açıyorsunuz bu çektiğiniz acılar nedeniyle.