''Görevi Kötüye Kullanma'' suçundan 2009 yılında ceza alan sanığın cezası yasa değişikliği ve ''İcbar Suretiyle İrtikap'' suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle, Yargıtay Tarafından bozulmuş, yerel mahkeme bozma ilamına uyarak dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermiştir.
Mevcut olayda sanık, 5000 nüfuslu bir ilçeye, geçici yetkili noter yardımcısı olarak 26.11.2008 tarihinde gönderilmiştir.
Sanığın görevlendirmesi 06.01.2009 tarihinde sona ermiş ve sanık devir teslim yaparak asıl görev yerine dönmüştür.
Ceza dosyasında bulunan şikayetçi beyanına göre, 02.01.2009 tarihinde ilçenin noterine gittiğini, sanığın orada olduğunu, elinde bulunan defteri tasdik ettirmek istediğini ancak sanığın defter tasdikini yapmak için 400 TL ceza ödemesi gerektiğini, bunun üzerine muhasebecisini arayarak durumu anlattığını, muhasebecinin, noter ile konuştuktan sonra tasdik işlemini yaptığını beyan ederek şikayetçi olmuştur.
Şikayetçinin tanıkları da şikayetçiyi doğrular nitelikte ifadeler vermişlerdir.
Sanık savunmasında, o tarihte şikayetçinin kendisinin yanına geldiğini, defter tasdiki işleminin olduğunu ancak defter tasdik süresi geçtiği için maliyenin ceza yazabileceğini, ceza miktarını bilmediğini ancak duyumlarına göre 350-400 TL civarında olabileceğini, kendisinin istiyorsa defteri tasdik edeceğini, 35 lira ücreti olduğunu ve bunu makbuz karşılığında yapacağını, ancak şikayetçinin telefonla konuştuktan sonra defter tasdik işlemini yaptırmadan gittiğini, defter tasdik işlemini yaptırmak üzere bir daha gelmediğini, mevcut defterin tasdikindeki imzaların ve yazıların kendisine ait olmadığını beyan ederek savunma yapmıştır.
Ağır ceza mahkemesinde görülen duruşmalarda, şikayetçi şikayetinden vazgeçmiş, dinlenen tanıklar huzurdaki sanığı teşhis edememiş, kısmen çelişkili ifadeler vermişlerdir.
Sanık ise savunmasını tekrar etmiş, defteri kendisinin tasdik etmediğini, defterin yevmiye tarihinde kendisinin noterlikte görevli olmadığını belirtmiştir.
Mahkeme, Türkiye Noterler Birliği'ne ve Adalet Komisyonlarına yazı yazarak sanığın görevlendirme tarihlerini istemiş gelen cevabi yazılarda sanığın 26.11.2008 - 06.01.2009 tarihinde görevlendirildiği, görevlendirmesinin 06.01.2009 tarihinde sona erdiğini cevabi yazı olarak göndermiştir.
Ayrıca, noterliğin bağlı bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yazı yazılarak, defterin yevmiye klasöründe kayıtlı olan nüshası istenilmiş, cevabi yazıda o tarihe ait yevmiye numarası bulunmadığı, defter üzerindeki yevmiye numarasının 05.05.2009 tarihine ait olduğu bildirilmiştir.
Mahkeme, sanığın imza ve yazı örneklerini almış, sanığın daha önceki imzalarını celp etmiştir.Aynı zamanda şikayetçinin elinde bulunan makbuz aslını, tasdik edilen defter aslını ve muhasebecide bulunan makbuz asıllarını alarak kriminal incelemeye göndermiş, kriminal inceleme raporunda imzaları sanığa ait olmadığı yönünde rapor gelmiştir.
Netice olarak son karar duruşmasına gelinmiştir.Şimdi bir kaç konuda değerli görüşlerinize başvurmak isteyeceğim.
1-Bu dosyada yazılanlar ışığında sanığın cezalandırılması olasılığı nedir?Beraat durumu size göre var mıdır?
2-Olası bir beraat durumunda sanık tazminat alabilir mi?Alabilme ihtimali varsa sanık dosyadaki taraflardan hangisine tazminat davası açabilir.?
3-Mahkeme, dosyayı yeniden Asliye Ceza Mahkemesi'ne görevsizlik vs kararı vererek gönderebilir mi.
Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Not: Sanık, bu soruşturma sonucunda memuriyetten men edilmiştir.