Cevap: okulda çocuğu görememe
Bana göre babanın buna hakkı yok, mahkeme velayette çocuğun sizde kalacağı günleri belirtmiştir, işte hafta sonları, çarşamba günler vs.
Ancak bu durum sizin gidip çocuğu okulunuzda görmenize engel değil.
Müdürün de sizi kısıtlama gibi bir yetkisi zaten yok, velayetin babada olması, çocuğunuzu göremeyeceğiniz anlamına gelmiyor, heleki müdürün böyle bir yetkisi yok, siz onun annesi oluyorsunuz ve çocuğunuzu görmeniz en doğal hakkınız.
Ancak baba, okul müdürüne, çocuğu kaçırabilir, bir kaç kez denedi ama başaramadı bak sen izin verirsen be bu çocuk kaçırılırsa senin başın yanar gibisinden korkutmuş olabilir ve müdürde kendini garantiye alıyordur.
Siz bu durumdan rahatsızsanız mahkemeye gidin velayetin değiştirilmesi davası açın.
Cevap: okulda çocuğu görememe
velayet davası zaten açtım fakat 3 ay sonra görülcek benim size burdaki acil sorum okul müdürü beni okula alamayacağını söylüyo ben okula gittiğim zaman polis falan çağırsa benim orda olmam suç olurmu kesinlikle çocuğu kaçırma gibi niyetim sadece görmek yani okul müdürü bu durumda beni engelleme yetkisine sahipmi
- - - Updated - - -
ayrıca şunuda belirtmek isterim okul müdürü ile ilgili #alo 147# yi aradığımda okul müdürünün hakkı velinin isteği ile gerçekleştirmiş bununla ilgili yapabileceğimiz bir şey yok diyor
Cevap: okulda çocuğu görememe
dediğim gibi, mhtemelen eski eşiniz müdürü korkutmuş, okulun sorumluluğu müdürdedir, almayabilir o zaman.
Cevap: okulda çocuğu görememe
Selamlar.Ben İlkokul öğretmeniyim.Bildiğiniz gibi çocuk okula kayıt edilirken veli bilgileri de kayıt ediliyor.E-okul sistem üzerinden de anne-baba bilgileri dışında bir kişide velisi olarak kaydediliyor.Veli olarak illa ki anne baba da şart değil.Dede babaanne anneanne hala çocuğu kim kayıt ettirdiyse veli olarak yazılabilir.Çocuk hakkında sorumlu kişide doğal olarak velidir,e-okul üzerinden veli kimse çocuğun her türlü sorumluluğu onun üzerindedir.Örneğin çocuk okula gelmese,çocuk okulda rahatsızlansa v.s okul idaresi velisi olarak o kişiye haber verir.Veli dedeyse idare dedeye haber verir.
Anlatmak istediğim,öğrenci velisi üzerinde tek söz sahibi odur.Okul idaresi veli talimatı dışında hareket edemez.Aksi davranırsa suçlu olur.Her öğrenciyle görüşmek isteyene veli izin vermedikçe görüşme izni veremez.Şöyle düşünün:Anneside olsa aksi için mahkeme kararı getirmek zorunda..
Siz veli deyince anne-baba olarak anlıyor bu yüzden okul izin vermek zorunda diye düşünüyorsunuz.Halbuki okul kavramına göre veli:Öğrenciden sorumlu,onun eğitim öğretimdeki temsilcisidir.Sizin düşüncenize göre dedeside gelip görmek isteyebilir okul göstermek zorunda.Babaanneside,anneanneside,amcasıda görmek isteyebilir Okul göstermek zorunda..Öyle değil işte.
Ayrıca okulda bir devlet kurumu..Devlet bankaları,postaneler,hastaneler gibi.O zaman aynı mantıkla babası göstermek istemese postane müdürüde,çocuk hastaneye gittiğinde babası göstermek istemese hastane baş hekimide göstermek zorunda..
Kısaca velisi olarak babası izin vermedikçe Okul size çok çok istesede çocuğu gösteremez.Bakın göstermez demiyorum,gösteremez..
Cevap: okulda çocuğu görememe
bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim fakat tekrar sorum olucak edevelet sistemi üzerinden çocuğun velisi olduğum görünüyor bu durum benim için yeterli değilmi
Cevap: okulda çocuğu görememe
Mahkeme kararında çocuğun velayeti kimde ise velisi odur.
Okul müdürü, kreş müdürü, ana okulu müdürü kim olursa olsun, yasal veli tarafından kendisine yapılan uyarıyı dikkate almazda çocuğun görüşmesine izin verirse yasal velinin şikayeti durumunda yargılanır.
Mahkeme çocuğun velisi olmayan diğer ebeveyn ile şahsi münasebetlerini mahkeme kararı ile tespit edip taraflara tebliğ etmiştir.
Bu tarihler dışında görüş ancak velinin rızası ile gerçekleşebilir.
Kararda belirtilmeyen zamanlarda görüşme isteğine, kendisine yapılan uyarıya rağmen izin veren yetkililer suç işlemiş olurlar.
Velayeti kendisinde olmayan velinin çocuğu kaçırmayacağı, zarar vermeyeceği, velayeti suistimal edecek eylem ve davranışlar içerisinde olmayacağı bilinemez.
Velayet davasının olmasını, mahkeme velayetin size verilmesine karar verirse bu kararın çıkmasını beklemek zorundasınız.
Aksi davranışlarınız veli olan baba tarafından mahkemeye bildirilecek olursa davanın görülmesi sırasında hakkınızda kötü intibaa oluşur.
Zaten; bir başkası ile evlenecek olmanız aleyhinize kullanılacak bir durum yaratmış.
Şansızını zorlamayın derim..
Cevap: okulda çocuğu görememe
ilginiz için tekrar teşekkür ederim cevaplarınız çok açıklayıcı sağolun
Cevap: okulda çocuğu görememe
Anayasa Mahkemesi'nin yeni bir kararı var. Mahkemelerin dahi ebeveynlerin çocuklarını görmesini, kişisel ilişkiyi kısıtlayıcı karar vermesi 'aile hayatına saygısızlıktır' diyor. Çocuk Hakları Sözleşmesi de bu yönde içeriği barındırıyor. Ve aynı zamanda 'boşanmak aile hayatının sona erdiği anlamına gelmez' diyor. Yani hem anne hem baba için çocukla aile hayatı devam etmektedir. Buna müdahale aile hayatına saygısızlıktır diyor. Çok açık bir şekilde kararda ebeveynin çocuğunu okulda görebilmesi gayet normaldir ve kimse buna engel koyamaz diyor. Açık ve seçik burası bir hukuk devleti ise Anayasa Mahkemesi'nin kararı nihai karardır. Ama burası bir hukuk devleti değilse maalesef her hakim her savcı kafasına göre karar verebilir. Benim diyeceğim şu ki; en üst mahkeme bir ebeveynin çocuğunu istediği yerde görmesine kimse engel koyamaz, bu insan hakkı ihlalidir diyor....
- - - Updated - - -
Karar da var ancak öncelikle özet niteliğindeki haberi paylaşmak istedim...
GÜNCEL / ANKARA - 25.06.2015 15:30Yüksek Mahkeme, eşinden boşandıktan sonra çocuğunu ayda 2 kez belirli saatlerde almasına izin verilen babanın, aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği yönünde karar verdi
ANKARA - Anayasa Mahkemesi, velayeti annesine verilen çocuğunu ayda 2 kez 10.00-17.00 saatlerinde almasına izin verilen babanın, aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Murat Atılgan, Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinin kararıyla eşinden boşandı.
Mahkeme, 2011 doğumlu çocuğun annesine verilmesini, belirli gün ve saatlerde ise babasına teslim edilmesini kararlaştırdı.
Bu kapsamda, babanın çocuğuyla ayrı şehirlerde yaşaması halinde her yıl Temmuz ayının 1 ile 30. günleri arasında, dini bayramların birinci günü 10.00'dan ikinci günü aynı saate kadar, aynı şehirde yaşaması halinde de her ayın ilk ve üçüncü Pazar günü 08.00'den 21.00'e, dini bayramların ilk günü 10.00'dan ertesi gün 10.00'a kadar ilişki tesisine karar verildi.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesinin kararı, çocuğun her ayın ilk ve üçüncü Cumartesileri ile dini bayramların ikinci günleri, 10.00-17.00 saatlerinde babasına verilmesi şeklinde düzeltilerek onandı.
Baba Murat Atılgan, karar düzeltme talebinin reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, Atılgan'ın Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Kararda, aile yaşamının temel unsurunun, aile ilişkilerinin normal şekilde gelişebilmesi ve bu bağlamda aile fertlerinin birlikte yaşama hakkı olduğu, bu hakkın kapsamının aile yaşamına saygı yükümlülüğünden ayrı düşünülemeyeceği belirtildi.
Boşanmanın aile yaşamını ortadan kaldırmayacağı, ebeveyn ve çocuk arasındaki aile yaşamının anne ve babanın boşanmasının ardından da devam edeceğinin açık olduğu aktarılan kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Anne-baba ve çocukların birlikte yaşama hakkı aile hayatının esaslı unsuru olup, anne ve baba arasındaki ilişkinin sona ermesi durumunda, hukuksal düzenlemelerden kaynaklanan ve bu ilişkiyi kısıtlayan ya da engelleyen tedbirler, aile hayatına saygı hakkına müdahale oluşturur. Somut başvuru açısından, boşanma davası neticesinde velayet hakkı tanınmayan başvurucuya sınırlı görüşme hakkı tanınması ve kişisel ilişki konusundaki kısıtlamaların, başvurucunun aile hayatına saygı hakkına müdahale oluşturduğu açıktır."
Mahkemenin kısıtlamaya ilişkin gerekçesinin aile hayatına saygı hakkı bağlamında ilgili ve yeterli olmadığı vurgulanan kararda, "Çocukla baba arasında kurulması öngörülen kişisel ilişkinin, uygulanabilir ve etkili olmasını temin edecek şekilde hareket yükümlülüğü açısından etkisiz kaldığı, sonuç olarak başvurucunun çocuğuyla kişisel ilişki kurma hakkının yerine getirilmesinde kamusal makamlarca gereken çabanın gösterilmemiş olduğu anlaşılmaktadır" hükmüne yer verildi.
AA