Hakaret ve Kasten Vurmaya maruz kaldım hakkımı aramak istiyorum

Öncelikle merhaba sayın hukuk ailesi. Haksızlığa uğradım ve hakkımı şiddet kullanmadan yasal yolla aramayı tercih ettim. Fakat hukuk deryası oldukça çetrefilli. Dolayısıyla durumu sizlerle paylaşıp izleyeceğim yol hakkında değerli görüşlerinize müthiş ihtiyacım var.


17.09.2015 saat 22.30 da kardeşim M.A, ben H.A ve arkadaşım M.Ç ile birlikte alkollu bir dinlenme tesisine oturduk. Mekan sahibiyle ingilizce konuşmaya başladık ben 2. biramı bitiriyordum ama kendisi rakı sofrasından kalktı. Dolayısıyla alkol oranımız baya farklıydı ve aramızda kelime tartışması yaşandı. Ben bir ingilizce öğretmeniyim ve Kendisi "propel" kelimesinin kullanımını bilmediğimi , bu kelimenin 28 adet anlamı olduğunu iddaa etti. Ve ben de karşı durup asılsız olduğunu söyledim ve haklı çıktım.

Masamızda olmaktan rahatsızlık duyup kızgınlığını hakaret ve tehditvari cümlelerle üzerime kusmaya başladı. bir ara ensemden tutup çekmeye calıstı, kendımı sertçe arkaya itince başaramadı ve masaya oturdu. Sonrasında sarfettiği cümlelerden bir kaçı şöyle;

1 - iki tane kelime öğrenmiş gelmiş burda kendini birşey zannediyor.
2- alıp havuza atıcan böylesini ki kendine gelsin
3- insanda biraz utanma olur terbiyesiz herif ben şu kadar yıllık turizmciyim.
4- burda böyle çoluk çocukla uğraşıyoruz işte... gibi bir sürü cumle saydırdı ben bir ingilizce öğretmeniyim ve aynı zamanda bir yedek subayım dolayısıyla asılsız olan bu cumlelere sadece güldüm ve ciddiye almadım.

bu konuşma biraz durulunca kardeşim M.A. mekan sahibine konuyu değiştirme amaçlı;

"abi bu mekanda neden sadece tuvaletin olduğu tarafa Türk Bayrağı koydunuz?" sorusu üzerine

mekan sahibi şahıs kardeşime kalk göstereyim sana diyerek masadan kaldırmıştır. Tam kasaya gelince hanımından silahını istemiş ve silahı aldığı esnada kardeşimin ensesine kasten ve benım masada duyabileceğim sertlikte vurmuştur.




Ben hem sesimi hem bedenimi yükseltip orada ona hem elinin hem de ağzının ayarını verebilirdim fakat herifin mekanında haklı olduğum durumda haksız duruma dusup iyice arapsaçına döndürmekten de korktum. Fakat şimdi de içimde büyük bir haksızlığa uğramışlığın hıncı ve bu konuyu halletmeden uyuyamadığım hissi var çünkü cidden haksızlığa uğradım.

olayı yaşadığım yer Manisada şu an ben Hakkarideyim. Kafamdaki sorular ise şöyle;

1- Sizce Hakkarideki mahkemeye durumu belirten bir dilekce ile başvursam olur mu yoksa Manisa adliyesine mi başvurmak zorundayım?
2- Bu tip bir dava başlatmanın bana maliyeti ne olur?
3- şahit ve delil gerekirse dediğim gibi ben Hakkaride onlar Manisada duruşmaya katılabilir miyiz?
4- Avukat yardımı almasam dezavantajım nedir ?

lütfen öneri ve rehberliğinizi esirgemeyin arkadaşlar. kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
saygılarımla ...

Delil, delil, delil.
Bu anlattıklarınız sadece sizin ifadeniz.
Bir kere karşılıklı atışmalar var. Bu gibi durumlarda ya iki kişiye de ceza çıkar ya da hiç birine.
Vurma ile ilgili olarak ise rapor alınmadı sanırım. Ondan da bir şey çıkmayacak.
Dolayısı ile "şişede durduğu gibi durmuyor" deyip geçeceksiniz.
Bir daha başınıza böyle bir olay gelirse de, şikayetçi olmayı düşünecekseniz, olayı delillendireceksiniz.

Evet dediğimiz gibi kardeşim ve arkadaşım dışında delil yok. Vurmayla da ilgili rapor almak aklımın ucuna gelmedi ki öyle bi morarıklık kızarıklık sız konusu olmad. zira o kızgınlık anında mesguldum.

Ne yapmalıydım ses kaydı, kamera kaydı gibi bir delil mi?
Yoksa o an olayı buyutup emniyete mi bildirmeli?

Zor bir durum tabii, Düşünüyorum da biri bana hakaret etse, her halde cep telefonumu çıkartır kameraya çekerim. Tabii öyle bir durumda bu yapılabilir mi kestiremiyorum.

peki bu kişiye mesaj atsam

"bu yaptığın tehditvari sözlerin ve o vurduğun darbenin hesabını vereceksin " gibilerinden.

bana "elinden geleni yap", "tamam yiyorsa yap" veya "özür dilerim" gibi cevaplarla dönüş yapsa... bunlar dell olarak kullanılamaz mı acaba efendim ? çünkü ben kafayı taktım bunun hesabını bir şekilde soracağım. Ama bugünlerde hukuki yolardan, ama yıllar sonra başka şekilde.

Alıntı:

---

corrogidor rumuzlu üyeden alıntı

peki bu kişiye mesaj atsam

"bu yaptığın tehditvari sözlerin ve o vurduğun darbenin hesabını vereceksin " gibilerinden.

bana "elinden geleni yap", "tamam yiyorsa yap" veya "özür dilerim" gibi cevaplarla dönüş yapsa... bunlar dell olarak kullanılamaz mı acaba efendim ? çünkü ben kafayı taktım bunun hesabını bir şekilde soracağım. Ama bugünlerde hukuki yolardan, ama yıllar sonra başka şekilde.

---

Atacağınız bu mesaj karşı tarafın tehdit edildiği ile ilgili şikayette bulunduğu zaman gerçekten sağlam bir delil olur.

Şu anda olan olmuş mevzu sonrası ne şikayet edilmiş ne darp raporu söz konusu ne de başkaca bir delil var.Yazdıklarınızdan hukuk ve işleyişleri ile uzak yakın ilginiz olmadığı düşüncesi ortaya çıkıyor.Sözde delil elde etmek içinde karşı tarafa tehdit mesajı göndermeyi düşünüyorsunuz.Bence şu haliyle bu olaydan bir şey çıkmaz, zaten ortada delil vs. de yok.Bir şey elde etmek için hukuk bilmeden enteresan adımlar atmaya kalkarsanız da kendi kendinizi yakmak dışında bir yere varmazsınız.

Sayın corrogidor,

Göründüğü kadarıyla olaylara İngilizce konuşulması neden olmuş. Ülke sınırları içerisinde ikisi de Türk olan kişilerin neden bir yabancı dil ile anlaşmaya çalıştıklarının sebebini anlamak güç.

Size karşı kullanılan sözlerin çoğu suç teşkil etmeyen, saygı sınırını aşan ifadeler olarak kabul edilse de, “terbiyesiz herif” ifadesi hakaret içermektedir. Ayrıca kardeşinizin ensesine vurulması da elbette suç teşkil eden bir fiildir.

5237 s. TCK 86. maddede tanımlanan bu fiilin cezalandırılabilmesi için mağdurun mutlaka yaralanmış olması şart değildir. Acı hissi duyması yeterlidir.

Olayda üç kişi olduğunuzu ifade etmişsiniz. İfadeleriniz üzerine soruşturma başlatılması mümkün iken neden mesaj yolu ile delil elde etmeye çalıştığınızı da anlayamadım. Ancak dikkat ediniz “soruşturma” diyorum, “kovuşturma” değil. Zira karşı taraf ta tanıklarını gösterecek ve savcılık duruma göre dava açacak veya takipsizlik kararı verebilecektir.

Diğer taraftan bu tür durumlarda olay tarihinden itibaren altı ay içerisinde şikayette bulunmak şartır. Bu süre hak düşürücü bir süredir.

Şikayet şekline gelince;

Manisa Cumhuriyet Savcılığına gönderilmek üzere Hakkari Cumhuriyet Savcılığına yazılmış bir dilekçe ile başvurunuzu yapabilirsiniz. Tanıklarınızın ad ve adreslerini de belirmeyi unutmayınız.

Öte yandan göndermeyi düşündüğünüz mesaj “basit tehdit” suçu oluşturabileceğinden bu yolu kesinlikle önermiyorum. Ayrıca bir öğretmen ve aynı zamanda asteğmen olan birisi için “bunun hesabını yıllar sonra da olsa başka şekilde soracağım” şeklindeki ifadenizin çok da şık olduğunu söyleyemem. Geçmiş olsun ve kolay gelsin dileklerimle.

Mesajı, "bu yaptığın tehditvari sözlerin ve o vurduğun darbenin hesabını ADALETE vereceksin" gibi, hukuki yollara başvuracağımızı ifade edecek şekilde değiştirirsek, basit tehdit suçu oluşmaz. Böyle bir mesaja karşılık karşı tarafın, öngörülen cevabı vermesi muhtemel değilse de, verdiğini var sayarsak; bu durumda bir delil elde etmiş olur muyuz?

Cevaplarınız için teşekkür ederim. Sayın Hakkarili Arzuhalci şahıs benim ingilizce öğretmeni olduğumu öğrenince kendinin de bir turizmci olarak ingilizce bilgisini gstermek için sohbet gelişti diyeyim.

Neden mesaj yoluyla delile ulaşmaya gelince: Sayın Şenol Eker' in anlattığım olayın sadece benim ifadelerim olduğunu ve delil gerektiğini söylemesinden yola çıkarak söyledim. Yoksa şahsı, şahsi olarak kabaca tehdit etmek asla amaç değildir. Sadece yaptığını mahkemede reddetmesi durumunda elimde delil olarak bulunması içindir.

Evet bir öğretmen ve Asteğmen olmam bu durumda farklı yollara başvurmamamı gerektirebilir,fakat mağduriyetim hukuk kanalıyla halledilemiyorsa ne yapmam gerekir ki? Şahsen ben durumu aklımdan atamıyorum.

Cevaplarınız için teşekkür ederim. Sayın Hakkarili Arzuhalci şahıs benim ingilizce öğretmeni olduğumu öğrenince kendinin de bir turizmci olarak ingilizce bilgisini gstermek için sohbet gelişti diyeyim.

Neden mesaj yoluyla delile ulaşmaya gelince: Sayın Şenol Eker' in anlattığım olayın sadece benim ifadelerim olduğunu ve delil gerektiğini söylemesinden yola çıkarak söyledim. Yoksa şahsı, şahsi olarak kabaca tehdit etmek asla amaç değildir. Sadece yaptığını mahkemede reddetmesi durumunda elimde delil olarak bulunması içindir.

Evet bir öğretmen ve Asteğmen olmam bu durumda farklı yollara başvurmamamı gerektirebilir,fakat mağduriyetim hukuk kanalıyla halledilemiyorsa ne yapmam gerekir ki? Şahsen ben durumu aklımdan atamıyorum.

- - - Updated - - -

Alıntı:

---

Engin Ünalmış rumuzlu üyeden alıntı

Atacağınız bu mesaj karşı tarafın tehdit edildiği ile ilgili şikayette bulunduğu zaman gerçekten sağlam bir delil olur.

Şu anda olan olmuş mevzu sonrası ne şikayet edilmiş ne darp raporu söz konusu ne de başkaca bir delil var.Yazdıklarınızdan hukuk ve işleyişleri ile uzak yakın ilginiz olmadığı düşüncesi ortaya çıkıyor.Sözde delil elde etmek içinde karşı tarafa tehdit mesajı göndermeyi düşünüyorsunuz.Bence şu haliyle bu olaydan bir şey çıkmaz, zaten ortada delil vs. de yok.Bir şey elde etmek için hukuk bilmeden enteresan adımlar atmaya kalkarsanız da kendi kendinizi yakmak dışında bir yere varmazsınız.

---

Darp raporu zaten alınamazdı çunku öyle sağlam bir vuruş değildi birinin ensesine ses çıkartacak kadar ince bir vuruş yaptığzı düşünün.. evet o an şikayet etmedim doğrudur fakat şimdi etmeyi düşünüyorum ve doğru anladınız hukuk işleyişiyle yakın uzak ilişkim yok ilk kez böyle bir şeyle karşılaştım.

hayır kendi başıma zaten yapabilsem buraya yazmazdım, dediğim gibi ben Hakkarideyim, şahıs Manisada daha hangi ilin mahkeesine başvrmam gerektiğini yeni öğrendim. Eğer avukat yardımı alıp bu işi halledebileceğimi bilsem adım atmaya başlayacağım ama nereden başlamam gerektğini bile tam bilmiyorum. Delil yok diyorsunuz ama Şerefe Karşı Suçlar başlığında "yüze karşı işlenen suç için en az üç kişi olması gerekir" gibi birşey okumuştum.