Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Merhaba,
Ünlü bir devlet görevlisinin anti-sosyal kişilik bozukluğundan muzdarip olduğunu düşünüyorum. Sürekli yalan söyleme, dürüst olmayan tutum, kanunları umursamama, dürtüsellik, sinirlilik ve saldırganlık, vicdan azabı çekmeme, kötü davranışlarını meşru gösterme çabası gibi hemen hemen tüm teşhis kriterlerini karşılayan bu insanın bulunduğu makamdaki görevini sürdürmesinin ülkeme ve şahsıma büyük zararlar verdiğini ve vermeye devam edeceğini düşünüyorum. İddialarımın uzmanlarca değerlendirilerek gereğinin yapılmasını istiyorum fakat nereden başlayacağımı bilmiyorum.
Bu hastalık devlet görevinde bulunmaya engel midir, değil midir - ilgili kanunu belirtebilir misiniz? Söz konusu şahsın ismini vererek bu iddiayı ortaya attığım takdirde "devlet görevlisine hakaret" suçunu yahut başka bir suçu işlemiş olur muyum? Bu hastalık halk arasında "psikopatlık" olarak biliniyor ve bu terim aşağılayıcı bir biçimde de kullanılabiliyor fakat ben bu iddayı ortaya atarken hakaret amacı gütmüyorum, bir endişeyi ve mağduriyeti dile getirmiş oluyorum. Son olarak, hangi makama başvuruda bulunmam yerinde olur?
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Cevap: Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Eğer yazınızda tanımladığınız kişinin kim olduğu hususunda yazınızı okuyanlar tarafından HİÇ DURAKSANMADAN karar verilebiyorsa hakaret suçu oluşabilir.
Burada ise kim olduğunun DURAKSAMADAN anlaşılıp anlaşılamayacağı tartışmalıdır. Tartışmalı olduğuna göre de bir duraksama olduğu ve bu nedenle hakaret suçunun oluşmayacağını düşünüyorum.
Ama burası Türkiye "kim olduğu hususunda duraksama yoktur" denip ceza verilmesi de söz konusu tabi.
Asıl konuya gelirsek:
Bu konuda yapılabilecek bir şey de yok tabii.
Cevap: Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Aslına bakarsanız, hiçbir isim veya lakap vermesem de, tanımlamamı okuyan insanların bir kısmı kimden bahsettiğimi duraksamaksızın anlayacaktır ve bence konuyu önemli kılan da budur. Bu akıl hastalığının teşhisinde kullanılan tanı kriterleri adeta bu şahsı betimliyor. Bu kadar bariz bir durum hakkında kimsenin bir şey yapmıyor oluşu beni şaşırtıyor. İki uçlu bozukluk, şizofreni gibi bazı rahatsızlıkların belirli görevleri üstlenmeye engel teşkil ettiklerini biliyorum fakat anti-sosyal olmanın herhangi bir şeye engel teşkil edip etmediğini bilmiyorum. Eğer mevcut durum böyle değilse bile, bence belirli görevlere anti-sosyal insanların gelmesi engellenmelidir.
Ben bu soruyu sorarak dahi kendimi tehlikeye atmış oluyorum, değil mi? İşte bu sebeple Türkiye'de gerçek anlamda ifade özgürlüğü olmadığını düşünüyorum. Vatandaşın haklarını koruyan değil elinden alan, hak kullanmaktan caydırıcı bir hukuk düzeni inşa edilmiş. Sonuç oto-sansür. Bazı arkadaşlarım kanunların nispeten düzgün fakat uygulamanın kötü olduğunu düşünüyorlar. Bence iyi kanun kötü bir biçimde icrayı engelleyen kanundur. Demoklesin kılıcı gibi kanun olmaz, fikrini beyan etme özgürlüğü gibi temel haklar çok açık ve çok güçlü ifadelerle koruma altına alınmalıdır.
Cevap: Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Geçtiğimiz yıllarda hangi ülke hatırlamıyorum ama antisosyal kişilik bozukluğu-sosyopati-psikopati dediğimiz, doğuştan gelen, vicdan duygusunun az veya hiç gelişmemesi, empati yoksunluğu gibi belirtileri olan, daha çocukken anlaşılan, hastalığa sahip kişilerin, daha suç işlemeden tespit edildiğinde toplumdan izole edilmesi gerektiği (hapis-akıl hastanesi) tartışılmıştı. Bu kişiler çok büyük ihtimal küçük veya büyük suç işleyebileceği gibi (hırsızlık, daha üstlerde ise yolsuzluk, cinayet, yada kendi veya yakınının cinayetini, suçunu aklama (anladın seni onu) ) suç sayılmadığı halde toplum zararlısı davranışlar (insanları kötü yönde manipüle etme, birbirine düşürme, daha üstlerde ise çalışanları hatta aynı milletten halkları ikiye bölüp (%50 %50 olarak olabilir) birbirine düşürmeye çalışma ) sergileyebilir. Bu dediklerim tam emin değilim ama bahamaların doğusunda olması lazım banana republicte bugün yaşanıyor. Ülkenin başında psikopat olduğu bariz, güç delisi bir ruh hastası var. Tüm ülkeyi kendi ve akrabaları parsel parsel aldılar, malı yaptılar. Akrabalarının içinde katil, uyuşturucusu kaçakçısı bile var. Kendiside yolsuzluk yapmak sureti ile hırsız, kendi halklarını iftira ve yalanla birbirine düşürmeye sureti ile hain olan bir devlet kadını. Daha önceden de hitleri gördü bu dünya.
- - - Updated - - -
Türkiyede ismini belirtmediğin, kendini gizlediğin sürece ifade özgürlüğün var. bu foruma gerçek adını bilgilerini vermediysen ve IP değiştirici kullanıyorsan, ifade özgürlüğün var. (forumun kendisinden bahsetmiyorum bu arada, forumumuz ifade özgürlüğü konusunda gayet özgür sayılır)
Cevap: Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Yel değirmenlerinin zararlı yapılar hatta canavar olduklarını düşünüyorum. nasıl saldırabilirim nerden yola çıkmam lazım ? mızrağı olan var mı ?
Cevap: Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Kaç yaşındasın? Eğitimin nedir? Uzmanlık alanın titrin? kaç kitap okumuşluğun var? bence sen bi uzman psikiyatriste git kendini bi şey sanma hastalığının bütün semptomları var sende. Koskoca Türkiye burası tıpta yabancı ülkeleri imrendirecek ilklere imza atmış kişi ve kuruluşlar var senin gibi bu ülkenin 15 sene öncesini görmemiş ekmek yağ gaz kuyruğunda beklememiş hastanede rehin kalmamış bi elinde akıllı telefon bi elinde direksiyon araba kullanan gençleri bilmez kimin ruh hastası olduğunu.
Cevap: Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Kaç yaşındasın? Eğitimin nedir? Uzmanlık alanın titrin? kaç kitap okumuşluğun var? bence sen bi uzman psikiyatriste git kendini bi şey sanma hastalığının bütün semptomları var sende. Koskoca Türkiye burası tıpta yabancı ülkeleri imrendirecek ilklere imza atmış kişi ve kuruluşlar var senin gibi bu ülkenin 15 sene öncesini görmemiş ekmek yağ gaz kuyruğunda beklememiş hastanede rehin kalmamış bi elinde akıllı telefon bi elinde direksiyon araba kullanan gençleri bilmez kimin ruh hastası olduğunu.
Mustafa Altıoklar Tayyip için 46 raporu almalı, aklı dengesi yerinde gözükmüyor falan dedi. Eğitimi doktor, senden benden de büyük, 10-15 seneden çok daha öncesinide hatırlıyordur herhalde. Ha ne oldu sizin sevgi çiçeği dava açtı adama :)
Cevap: Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Bir doktor, bir devlet adamına Narsistik kişilik bozukluğu teşhisi koydu. Karşılığında dava açıldı. Doktor manifesto niteliğinde bir savunma yazmış. Savunma ve gerekçelerini okudum. Doktorun gerekçelerine katılmamak elde değil. Ben ikna oldum teşhise. Gazetelerde çıktı ve en sonunda bilirkişi talep etmiş. Sonucunu bilmiyorum ama doktora açılan davayı çekerler diye yorumlar yapılıyordu. Bilirkişiye gitmek istemeyeceği için.
Aslında bugün bir politikacı, aynı kişi hakkında doktor raporu ile görevden alınmasını istedi. Sanırım sizde ona istinaden böyle bir konu açtınız.
Buna istinaden yıllar önce bir devlet adamının 36 kişilik bir doktor raporu ile görevinden alındığı haberleri çıktı. Doğrumu bilmiyorum.
Narsistik Kişilik Bozukluğu:
Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile erişkinliğin erken dönemleri de başlayan , üstünlük hisleri, beğenilme ihtiyacı ve kendini başkasının yerine koyamayıp, insanlara uygun yaklaşımlarda bulunamama ile seyreden bir rahatsızlıktır.
1-Kendisinin başkalarından çok daha önemli olduğu duygusu içindedir. ( gösterdiği başarıları , sahip olduğu becerilerini çok daha olağanüstü olarak görüp, yeterli bir temeli olmamasına karsın çok değerli ve yüksek bir şahsiyet olarak bilinmeyi bekler.)
2- Düşünceleri ,hayalleri büyük bir güç, engin bir deha, kusursuz bir güzellik ve mükemmel , sonsuz sevgi üzerinedir.
3-Özel, benzeri olmayan biri olup, kendisini ancak çok zeki ve ustun nitelikli kişilerin anlayabileceğini düşünür ve sadece bu kişilerle ilişki kurup, dostlarını bu kişilerden seçmeyi düşünür.
4-Çevresindekiler tarafından çok beğenilmeyi bekler.
5-Hak ettiği duygusu içindedir. Sahsına özel, başvuran diğer kişilerden farklı bir tedavi uygulanacağı düşünceleri ve davranışları içindedir.
6-Diğer insanlarla karşılıklı ilişkilerinde bencilce, çıkar düşünerek hareket eder. Başkalarının zaaflarından yararlanıp, hedeflerine ulaşmayı gözetir.
7-Kendini diğer kişilerin yerine koyup, onların hissettikleri , düşündükleri ya da ihtiyaçları konularını anlamaya ve bunlara saygı duymaya isteksizdir.
8-Genellikle başkalarının başarıları, yaptıkları , değerleri ve onların genel olarak varlıklarını kıskanabilirler. Diğerlerinin de kendilerini kıskandığını düşünürler.
9-Kendini beğenmiş, ukala ve küstahça tutumlar içine girerler.
Kendilerinin çok önemli , vazgeçilemez oldukları seklinde bir düşünce içerikleri vardır. Halk arasında"Büyük dağları ben yarattım" denen tavırlar içindedirler, gösterişçi ve kendini metheden konuşma ve davranışlar içindedirler. Bunların karşılığında bekledikleri ilgi, övgü , hayranlık ifadeleri ile karsılaşmadıklarında hayrete düşüp, hayal kırıklığı ve mutsuzluk dönemleri yasayabilirler. Başkalarının da kendi başarılarındaki katkısını gözardı edip, onları hesaba katmazlar. Otorite ya da üst düzey kişilerle ilesin kurmak için çabalayıp, bağlantı kurdukları bu kişilere abartılı nitelikler atfederler. Bu şekilde kendilerini de bu kişilerden varsayarlar. Daima bir kurumun en yetkilisi ( başhekim, profesör, mudur, komutan, işveren vs.) gibi en yetkili ile iletişime geçip, diğerlerinin fikirlerine aldırmazlar.
Devamlı olarak birselde ne kadar iyi oldukları, oradakilerin kendilerini nasıl el üstünde tutup, değer verdiği, sevgi ve saygıyla karşılandığı üzerinde düşünürler. Çevrelerinden sürekli övgü, alkış beklerler. Sıra beklemek, izin istemek, yol vermek onların sözlüğünde olmayan kavramlardır. Çünkü kendilerine göre hersele hakları vardır ve daima bir öncelikleri olduğu düşüncesi içindedirler. Başkalarından bu konularda destek ve yardim göremediklerinde öfkelenirler. Başkalarını kendi isleri ve keyfi için köle gibi kullanabilir, yakın çevrelerini üst düzey ya da kendilerini pohpohlayacak kişilerden seçerler (en güzel ,en tanınmış kişiyle görünmek, arkadaşlık etmek, bu amaçla o tur kişilerin bulunduğu sosyal klüp, derneklere girip,faaliyetlerde bulunmak gibi).
Diğer kişilerin içinde bulundukları durumlar konusunda aşağılayıcı, eleştirici, ilgisiz ve hafife alır bir tavır sergilerken, kendinin karsılaştıklarını derinlemesine aktarmaya çalışarak cifte standart uygulayabilirler.
Herkesin başarısına haset edip, onların hiç birsele layık olmadıkları, kendilerinin de isterlerse kolayca onu yapabileceklerini düşünürler.
Kendilerine yapılan en ufak yapıcı eleştiri ya da düzeltme,ekleme ve öneri bu kişileri ağır bir şekilde yaralayabilir. Bu durumda küçük duşmuş, mahvolmuş ,ortada bırakılmış hissedebilirler. Bu durumda aniden hiddetlenip, kırıcı olabilirler. Bunlardan ötürü sosyal ilişkileri bozuk olup başarıları devamlı olamaz. Başkaları ile yarışma gerektiren islerde yenilme riski nedeniyle ,bu islere karsı isteksizlikleri is ve sosyal hayatta beklenen düzeyin altına düşmelerine yol açabilir.
Birlikte bulunabilen rahatsızlıklar:
-Majör depresyon
-Distimi
-Anoreksia nervosa
-Madde kullanım bozukluğu
-Kişilik bozuklukları ( histrionik, borderline,
antisosyal, paranoid k.b.)
Kimlerde görülebilmektedir:
Vakaların yarıdan çoğunu erkekler oluşturmaktadır. Toplumda % 1 den daha az oranda görülmektedir.
Tedavi:
Bireysel psikoterapi uygulanmalıdır. Tedavide kişiliğe ait abartılı beklentiler, düşünceler ve davranışların uygun ve gerçekçi olanlarla değişimi, kişiler arası yaklaşımların düzeltilmesi ve kırılgan yapı üzerinde çalışılır.
Cevap: Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Sayın Hakkarili Arzuhalci'nin belirttiği gibi hakaret suçu oluşabilir. Görüş alışverişinde bulunmak başka bir şey, devlet büyüklerine hakaret etmek bambaşka! Devlet büyükleri eleştirilmez değillerdir, saygı çerçevesinde eleştiri yapmak mümkündür. Ancak her kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyetinin bir devlet büyüğüne ya da vatandaşına hakaret edemez, etme hakkına sahip değildir! Bu arada bahsettiğiniz tıp doktoru psikiyatrist te değildir! onuruy isimli üyeyi gıyabında ithamlarda bulunduğu kişiden özür dilemeye davet ediyor ve gerekli bildirimleri de şahsen yapacağımı iletmek istiyorum!
Cevap: Ünlü bir devlet adamının ağır bir psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Mesajınız için teşekkürler. Arkadaş yaşı gereği Ülkemizin eski halini bilmiyor olabilir !
Edit : @onuruy siz daha mesajınızda kimden bahsettiğinizi açık açık yazamazken, nasıl olacak da suç duyurusunda bulunmaya cesaret edeceksiniz?!