Polisin bir kimsenin işlerini engellemesi

Merak ettiğim için soruyorum.

Sivil polis sizi takip ediyor, iş başvurularınızı işverenle görüşüp engelliyorsa bu durumda ne yapmalıyız.

Bir iş başvurusu için bir iş yerine gidiyorsunuz, başvuruda bulunuyorsunuz ve oradan ayrıldığınızda sizi takip etmekte olan siviller gidip sizinle ilgili işverenle görüşüp çalışmanızı engelliyorsa bu hukuka uygun mudur?

Böyle bir durumdan şüphe ediliyorsa nasıl bir yol izlenmeli ve bu işin sonucunda ne gibi sonuçlar bizi bekliyor acaba?

Hatta siviller, sürekli sizi takip edip karşınıza bir şekilde çıkarak sordukları sorularla veya davranışlarıyla sizi takip ettiklerini hissettiriyor bir anlamda taciz ediyorlarsa buna hakları var mıdır?

Siz bir sebepten fişlemiş oldukları belli ancak yargılama ve ceza yetkisi mahkemelerin olduğuna göre sivil memurların bu davranışı görevi kötüye kullanmak değil midir?

Yazınızı çok dikkatle okudum. Bence sorununuz hukuki değil tıbbi.

sizin bu yazdıklarınız hakarettir.

Hayır değil. Öyle bir kastım yok. Ben yalnızca yardımcı olmaya çalıştım.

- - - Updated - - -

Hiçbir polis memuru sizin iş görüşmenizden sonra işverene gidip de hakkınızda birtakım açıklamarda bulunmaz, bulunamaz. Buna hakkı da yoktur haddi de.
Hiç sanmıyorum ama eğer şüpheleriniz gerçek ise bu durumda 5237 TCK/ 257. maddedeki görevi kötüye kullanma suçu oluşur. Zaten yazınızda "böyle bir durumdan şüphe ediliyorsa" diyerek bunun somut delillere dayanmadığını, salt "şüphe" den ibaret olduğunu zımni olarak kabul ediyorsunuz.

Bence olay tamamen sizin şahsi kuruntunuz. Bu nedenle hukuken yapacak bir şey yok. Şüphelerinizden kurtulmaya çalışmanızı öneririm. Ayrıca hiçbir şekilde hakaret kastı ile cevap vermediğimi de bilmenizi isterim.

- - - Updated - - -

hakkı yoktur diyorsunuz eyvallah. olayın gerçek mi değil mi olduğunu bir sitede yazmanın doğru olduğunu zannetmiyorum o yüzden farzedelim diyorum.

Yapmazlar demek çok havada kalıyor çünkü ülkede siyasi olarak bir kamplaşma var ve sokak ortasında dövülerek öldürülen kimselerin olduğu bir yerde sizin ki biraz dünyadan haberi olmayan bir kimsenin yazabileceği şeyler.

keşke dünya sizin dediğiniz gibi güvenli ve herkesin görevini hakkıyla yaptığı bir yer olsa. Ancak Ülkenin en tepesindekiler için bile görevi kötüye kullandıklarına dair her gün sosyal medyada ve gazetelerde iddialar ortaya atılırken siz neden bu denli kesin konuşuyorsunuz onu anlayamıyorum. Muhtemelen savunma güdüsüyle böyle davranıyorsunuz.

Ancak yorumlarınız hakaret ve konu dışına çıkmadığı sürece yorumlara engel olamam. iyi forumlar.

Hayır kesinlikle savunma güdüsü falan yok. Çünkü polis falan olmadığım gibi polis devletine de karşıyım. Bir korku imparatorluğu kurulmaya çalışıldığının da farkındayım. Başka bir gezegende de yaşamıyorum. Ülkede olan biten hukuksuzlukları da çok iyi görüyorum. Anayasa'nın nasıl çiğnendiğini, hukukun bitirildiğini de görüyorum. Bu bağlamda sizinle tamamen hemfikirim. Ben sadece sizin benim gibi sıradan insanların peşine polis takıp uğraşacaklarını düşünmüyorum. Fark sadece burada.

Bu şekilde bir kişiyi 2-3 sivil polis sürekli takip edecek, işlerini gizli gizli bozmaya çalışacak(o gittikten sonra iş başvurusu yaptığı yere giderek durumu olumsuza çevirmek vs.) sürekli peşinden ayrılmaksızın onu huzursuz edecek takip altında tutacak vs. gibi bir durum ne zaman nasıl olur.

Ülke iktidarlarına karşı(özellikle demir yumrukla yönetilen ülkelerde) tehdit oluşturabilecek ciddi kamuoyu oluşturma potansiyeli olan çok önemli kişiler için bu söz konusu olabilir.

Cumhuriyet tarihinde de kurtuluş savaşının en önemli lider kadroları ayrılık yaşadıklarında bu çok önemli kişiler için 1925-1938 yıllarında takip altında tutma kısmı en azında gerçekleşmiştir.

Eğer gerçekten çok ehemliyetli bir kişi iseniz(parti başkanı, milyonların destek verdiği kanaat önderi, kitleleri harekete geçirebilecek potansiyelde bir lider/lider adayı) bu gerçek olabilir.

Onun dışında bir durum varsa seçimler gösteriyor ki bu ülkenin %60 lık kısmı şu an muhalif durumda.Hepsinin peşine 2-3 polis takmak için 150 milyon polisi bir yerlerden bulmak gerekir ki elbette bu gerçek dışı bir düşüncedir.

Eğer ikinci durum sizin için söz konusuysa bende sn. Arzuhalciyle aynı düşüncedeyim ki bu kesinlikle hakaret vs. değildir.Durumunuz psikolojik olabilir.Ki benzer sanrılar pskiyatristlerin sıkça karşılaştığı bir tablodur.Sürekli izlenme, engellenme, takip altında tutulma vs. yakınmaları iç hastalıklarda karın ağrısı ne ise psikyatride de olur.

Andy Grove'un kitabı aklıma geldi, Paranoya her zaman iyidir, aşırıya kaçmamak şartı ile.

Benim aklıma ilk gelen, böyle bir şeyden şüpheleniyor olsam, kimsenin haberi olmadan tanıdık bir işveren ile plan yapar, ona bir iş ilanı yayınlatırım. Sonra iş arıyor gibi randevu alır, giderdim. Sonra da konuşurduk birisi gelip sordu mu ya da bir şey söyledi mi diye. Geldi ise bu bir delildir. Gelmedi ise, bunlar sadece bir şüpheden kaynaklanıyor, gerçek değil demektir.