haber - Mahkeme'den 'kurban ibadet değildir' kararı

İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, sanatçı Leman Sam ile ilgili davada kurbanın ibadet değil, bir gelenek olduğuna hükmettiği ortaya çıktı.

Leman Sam, geçen yıl Kurban Bayramı'nda, sosyal medya üzerinden, "Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır. IŞİD beni şaşırtmıyor" şeklinde bir mesaj paylaştı. Bu paylaşımı sebebiyle Leman Sam hakkında 'halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama' suçundan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sam, geçtiğimiz temmuz ayının ilk yarısında hakkında açılan bu davadan beraat etti.

Mahkeme, karar metninde kurbanın ibadet değil, bir gelenek olduğunu vurguladı. Kurbanın tarihin ilk dönemlerinden bu yana çeşitli toplumlar tarafından kullanıldığını hatırlatan mahkeme, kurban hakkında 'dini yaşam tarzları içerisinde yer edinmiş gelenektir' nitelemesini yaptı. Karar metninde şu ifade eyer aldı: "Dolayısıyla kurban geleneğinin bir dini değer olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle Emine Leman Şenkan hakkındaki suçlama oluşmadığı için beraatine karar verilmiştir."

Şikayetçi Avukat Turgay Balaban, mahkemenin kararına tepki gösterdi. Avukat Balaban, "Leman Sam'a beraat kararı veren mahkeme kurban ibadetini, ibadet olarak görmemiş. Kararında, 'İlkçağlardan beri var olan bir şeydir, dini değer değildir' ifadesini kullanmış. En ilginci hakimin, 'kurban dini bir değer değildir.' gerekçesi. Bu hakim içinde yaşadığı toplumun sanırım farkında değil" diye konuştu. (CHA)

http://www.birgun.net/haber-detay/ma...ari-86909.html

Mahkemenin kararı isabetsizdir kurban bu ülkede dini bütün insanlar tarafından ibadet maksatlı yapılır gelenek olsa müslüman olmayan vatandaşlar tarafından da icra edilirdi başka kültürlerde toplumlarda kurban gelenek olarak kesiliyorsa bu onlar için geçerli olabilir bu ülkede gelenek olsun adet yerini bulsun diye kurban kesilmiyor sanatçı bile işide gönderme yaparken din üzerinden ibadet üzerinden vurgu yapıyor "geleneğiniz batsın" dese mesela mahkemenin yorumuna bir nebze hak verilebilirdi. Keşke mahkeme ottan boktan sebeplerle dosyayı bilirkişiye yolladığı gibi bu konuda da ilahiyatçı bir bilirkişiye dosyayı tevdi etseydi belki etmiştir Zekeriya hoca gibi başörtüsü kutsalsa don daha kutsaldır diyen birine yollamışsa sonucun bu olması doğaldır. Sanatçının kıçını kurtarmak için aynı görüşte bir hakimin dosyayı bu şekilde bitirdiğini düşünüyorum. Bu sanatçı acaba vejeteryan mi merak ediyorum klasik olacak ama yediği etler babasının tarlasında mı yetişiyor? Her sene kurban bayramında fakir fukaranın boğazına girecek et için böyle yersiz duygu sömürüsü yapıp infial yaratmanın ne manası var? Hayvanlar gibi bitkiler sebzeler meyveler de canlı değil mi onlara bıçağı uzatırken içimiz yanmaz saçma sapan laflar işte he he de geç.

Meyve sebzenin acıyı hissedecek beyin-sinir sistemi yoktur. Sorun "helal kesim" denen şeyden kaynaklanıyor aslında. Gelişmiş ülkeler hayvanları kesmeden elektrikle ve benzeri yöntemlerle sersemletip uyuşturma metodunu uyguluyor. Çoğunluğu müslüman olan ülkelerde ise bu uygulanmıyor, normalde göz önünde olmazken tepki çekmesede, kurban bayramında iyice göz önünde olunca tepki çekiyor. Ayrıca "tanrılara kurban vermek" insanlığın en başından beri olan, oldukça ilkel bir ibadet şeklidir. İslamda ise olay tanrıya kurban vermek ve kan akıtmak değil, fakirleri doyurmaktır. Fakirleride kendi hayvanınızı keserek değil, marketten et alarakta doyurabilirsiniz. Ama "geleneksel" yöntem olan hayvan kesimi tercih edilir. Hoş ülkemizde kesilen kurbanların etlerinin çoğu eşe dosta akrabaya dağıtılıyor.

Bu helal et olayı yavaş yavaş gelişmiş ülkelerde yasaklanıyor. Danimarka ilk oldu*. Yani danimarkada hayvanları uyuşturmadan, direk boğazlayamazsınız, kurban kesemezsiniz artık. Danimarkada bir Müslüman veya Yahudi et yemek istediğinde ya "dine uygun kesim" safsatasından vazgeçip et yiyecek, yada et yiyemeyecek. Modern dünya ve modern insanın ahlak anlayışı ile, binlerce yıl önceki arapların, mezopotamyalıların veya hangi dinse, ahlak anlayışı tabiki çelişecektir. Dini yasaklar, cezalar, yaptırımlar, ülkelerin kanunları ile çelişecektir. Kaldı ki Kur'anda kesilen hayvanın sersemletilirse, bilinci kapalı olursa kesilemeyeceğine-yiyilemiyeceğine dair bir ayet yoktur.

Leman Sam'ın dedikleri tamamen ifade özgürlüğü kapsamında şikayete konu bile olmamalıydı. Başta hiç mahkeme bile olmamalıydı. (Fazıl Say olayında olduğu gibi) Zarar görmüş ifade özgürlüğü yüzünden hakim başka bir bahane ile temize çıkarmış Leman Sam'ı.

Avrupada ve Amerikada insanların dinleri, siyasileri, fikirleri, nasıl özgürce eleştirebildiği ortada. Öyleki normal bir kişiye söylediğinizde hakaret davası konusu olabilecek sözler, siyasilere, dinlere yada fikirlere veya toplum önünde bulunan ünlü kişilere söylediğinizde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriliyor. Böylece çıkıp "ortadoğuyu kana bulayan ruh hastası köpek bush" diyebiliyorsunuz televizyonda. Burda ise hırsıza hırsız bile diyemiyorsunuz.

Turgay Balaban denen şahıs, ifade özgürlüğü gibi bir kavramı avukat olduğu halde öğrenememiş, doğaldır. Ülkede eğitim kalitesi her geçen gün düşüyor. Turgay Balabanlar, meltem bankolar avukat oluyor. Hoş hiç üni okumadan diploma alanlar, doktorası yokken bir gecede prof olanlar gördü bu millet :) Son olarak hukuk insanlarına ifade özgürlüğünden önce, cübbelerinde neden düğme ve cep olmadığını öğretmek lazım.

* http://www.hurriyet.com.tr/dunya/25826099.asp

Bitkiler insanlardan hayvanlardan farklı canlılardır insan ve hayvanda beynin işlevini onların başka bir parçası görüyor olabilir bilim her şeyi çözmüş bitirmiş değil baltayla bir ağaca yaklaşıldığında ağaçta oluşan tepkileri ölçen bir araştırma hatırlıyorum hayal meyal ağacın bunu hissedip olumsuz tepkiler verdiğine dair neyse...
İslami sitelere bir göz attım vurarak sersemlemiş hayvanın ölmeden önce kesilmesi halinde etinin yenebileceğini okudum benzeri şekilde ilaçla veya elektirik şok vs ile sersemlemiş hayvanı islami kesim kurallarına uyarak kesip yemek caiz.
İfade özgürlüğü toplumsal barışı tehdit etmemelidir bir ülkede milyonlar bir şeye inanıyorsa ona dil uzatmanın bir adabı vardır eleştirebilirsin uygun bir dille bunu bu ülkenin insanı kaldırabilir ama bir terör örgütüne atıf yaparak ötekileştirerek aşağılayarak bu hürriyeti kullanamazsın yasa da bu yüzden var.

kur'an okumayan bir hakime dini bir konu hakkında dava yetkisi verirsen vereceği karara şaşırmamak gerek.