Alıntı:
T.C.
ANKARA
12. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO : 2015/775 Esas
İTİRAZA CEVAP VEREN
DAVALI : M**** A**** – T.C. Kimlik No: *******
******** / Ankara
İTİRAZ EDEN
DAVACI : Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.
Büyükdere Cad. No: 129/1 Esentepe Şişli / İstanbul
VEKİLİ : **********
**********
DAVA DEĞERİ : 125,00-TL
İTİRAZ KONUSU :
Çankaya Kaymakamlığı 3. Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 10/06/2015 tarih ve 14807679-496/941 sayılı kararına karşı, Davacı Bankaca yapılan haksız ve Hukuksuz itirazın reddi ile savunmamın sunumudur.
AÇIKLAMALAR :
Çankaya Kaymakamlığı 3. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’nın davaya konu kararı (EK-1) usul ve yasaya uygun bir karardır. Davacı Bankanın açmış olduğu davanın ve taleplerinin reddi gerekmektedir.
Kuveyt Türk Katılım Bankası Keçiören Şubesince 2014 yılında talebimle tarafıma konut kredisi tahsis edilmiştir. Bu işlem için davacı bankaca vadesiz hesabımdan 19/03/2014 tarihinde “İpotek Tesis Bedeli” adı altında 135,00-TL kesinti yapılmıştır. (EK-2) Kredi sözleşmesini imzalarken bu tutarın makul olmadığını, haksız şart olduğunu, ödemek istemediğimi belirtmeme rağmen banka görevlileri bunun yasal olduğunu ve ödemezsem kredinin verilmeyeceğini belirtmişlerdir. Müzakere çabama rağmen banka tarafından bu konu üzerinde hiçbir şekilde müzakere etme yoluna gidilmemiştir.
1) Kredi sözleşmesi imzalanma sürecinde davacı bankadan sözleşme, bilgilendirme formu ve geri ödeme planının birer örneğini istememe rağmen tarafıma yalnızca “Proje Geri Ödeme Planı Formu” (EK-3) verilmiştir. 12/03/2014 tarihinde, söz konusu kesinti yapılmadan 1 hafta önce, eşimle birlikte imza ettiğimiz bu form yüce mahkemenizce incelendiğinde üzerinde hesabımdan ipotek tesis bedeli adı altında kesilen 135,00-TL’ye ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı açıkça görülecektir. Dolayısıyla davacı bankanın itiraz dilekçesinde belirttiği “Yapılan bu hizmetin ücretini ödeme zorunluluğu müşteriye, gerek bilgilendirme formunda, gerekse sözleşme ve geri ödeme planında açıkça bildirilmiş, hatırlatılmış, müzakere edilmiştir.” argümanı kesinlikle geçerli değildir. Kaldı ki ipotek tesis işlemi için bankanın bir avukatla çalıştığı tarafıma önceden bildirilmemiş ve ipotek tesis işlemi sonrası işleme ilişkin hizmet faturası da sunulmamıştır.
2) Bankanın tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür. Banka tarafından tek taraflı olarak ve banka menfaatlerini koruyan, önceden hazırlanmış olan, tüketici olarak içeriğine etki edemediğim, açıkça aleyhime olan ve beni külfete sokan, standart, matbu bir sözleşmeyi amir konumda olan bankanın önüme koymuş olması nedeniyle imzaladım. Bu durum 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 5’inci maddesine aykırı olduğu gibi imzalanmış olan sözleşmenin ve bilgilendirme formunun bir örneği tarafıma verilmeyerek ilgili kanunun 4’üncü maddesi de banka tarafından ihlal edilmiştir.
3) UYAP üzerinden dava dosyasına bakarken gördüğüm ve davacı vekilinin delil olarak sunduğu toplu avukatlık serbest meslek makbuzunun eki olan ve hangi müşteriden ne kadar ücret alınacağını gösterir döküm yüce mahkemenizce incelendiğinde; yapılan ipotek tesis işlemi aynı olduğu halde aynı işleme karşılık olarak tüketicilerden alınan ücretlerin sabit olmadığı ya da ipotek bedeline göre nispi oranda belirlenmediği, kişiden kişiye keyfi olarak değişebildiği, tüketicilerin birçoğundan 220,00-TL ipotek tesis ücreti alınırken, aynı döküm üzerindeki sağdan ikinci sırada yer alan ve işleme ait notların yer aldığı sütuna bakılacak olursa “DİP” ibaresinin bulunduğu işlemlerin 220,00-TL yerine 125,00-TL olarak ücretlendirildiği, buradaki “DİP” ibaresinin tarafıma bir sureti verilen Proje Geri Ödeme Planı Formu’nda (EK-3) “Ürün” başlığının karşısında yer alan “Konut DİP” ibaresi ile eşdeğer olduğu ve ipotek tesis ücretlerinin aslında işlemi yapan avukat tarafından değil davacı bankaca ipotek tesis işlemi öncesinde ilgili avukata kimden ne kadar ücret alınacağı bildirilerek belirlendiği açıktır.
4) Davacı dilekçesinde ipotek tesis ücretinin iadesinin mümkün olmadığını iddia ettiği halde hakem heyetinin tamamı yönünde iadesine karar verdiği 135,00-TL’nin 10,00-TL’sini hesabıma iade ederek (EK-4) alınan ücretlerin zorunlu ve makul olmadığını aslında kabul etmiştir. Davacı bankaca atıfta bulunulan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi kararında “zorunlu, makul ve belgeli” masrafların tüketiciden istenebileceği yazılıyken, yalnızca 125,00-TL’si belgeli olduğu iddia edilen bir masraf için neden tarafımdan 125,00-TL değil de 135,00-TL kesinti yapıldığını takdirlerinize sunmak isterim.
5) Son olarak Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin yerel mahkeme kararını temyiz ettiği güncel bir kararda (EK-5), “Mahkemece, davalı bankanın ipotek tesisi için 153,40-TL, ipotek fekki için 94,40-TL masraf yaptığı ve masrafa ilişkin faturaları sunduğu gerekçesiyle bu meblağ yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de ipotek tesisi ve fekki işlemleri için sunulan avukat serbest meslek makbuzunun fatura olarak kabul edilemeyeceği, keza bu işlemlerin banka çalışanları tarafından yapılması mümkün iken serbest bir avukata yaptırılmasının makul kabul edilemeyeceği anlaşıldığından bu masrafların da tüketici tarafından istenebileceği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiş, ipotek tesisi ve fekki işlemleri için bankanın kendi personeli dururken dışarıdan hizmet alarak bunu tüketiciye fatura etmenin makul olmadığı açıkça hükmolunmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : HMK, TTK, TKHK, BK, ilgili mevzuat hükümleri ve emsal yargı kararları
DELİLLER : Karşı tarafın delillerine karşı delil ibraz etme hakkım saklı kalmak üzere;
1- Çankaya Kaymakamlığı Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyetinin 10/06/2015 tarih ve 14807679-496/941 sayılı kararı (kararın bir sureti dava dilekçesi ekinde sunulmuş olup gerekli görülürse dosya merciinden celbi talep olunur.) (EK-1)
2- Bankanın 19/03/2014 tarihinde hesabımdan yaptığı 135,00-TL’lik kesintiyi gösterir dekont (dava dilekçesi ekinde bir sureti sunulmuş olup gerekli görülürse onaylı suretlerinin davacı bankadan istenilmesi talep olunur.) (EK-2)
3- 12/03/2014 tarihinde imza edilen Proje Geri Ödeme Planı Formu (dava dilekçesi ekinde bir sureti sunulmuş olup gerekli görülürse onaylı suretlerinin davacı bankadan istenilmesi talep olunur.) (EK-3)
4- Kullanmış olduğum krediye ilişkin tarafıma verilmeyen diğer belgeler ile fatura ve ekleri (onaylı suretlerinin davacı bankadan istenilmesi talep olunur.)
5- Bankanın ilgili hakem heyeti kararına istinaden 10-TL’lik kısmı hesabıma iade ettiğini gösteren internet şubesi hesap dökümü (dava dilekçesi ekinde bir sureti sunulmuş olup gerekli görülürse onaylı suretlerinin davacı bankadan istenilmesi talep olunur.) (EK-4)
6- Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin ipotek tesisi ve fekki işlemleri için sunulan avukat serbest meslek makbuzunun müşteriye fatura edilemeyeceğine hükmeden 03/07/2014 tarih 2014/22343 Esas ve 2014/22680 Karar sayılı emsal kararı. (dava dilekçesi ekinde bir sureti sunulmuş olup gerekli görülürse dosya merciinden celbi talep olunur.) (EK-5)
NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenler muvacehesinde;
Davacının Çankaya Kaymakamlığı 3. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına karşı yapmış olduğu haksız ve hukuksuz itirazları ile açılan DAVANIN REDDİNE ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
İlgili hakem heyeti kararına konulan İHTİYATİ TEDBİR KARARININ KALDIRILARAK bankadan alacaklı bulunduğum bakiyenin tarafıma İADESİNE,
Dava reddedilmeyecek ve sonucunda ilgili hakem heyeti kararı davacı yararına bozulacak olur ise de yargılama masrafları ve ücreti vekaletin, makul ve şeffaf davranmayarak beni hakem heyetine başvurmaya zorlayan ve neticesinde de dava açılmasına sebebiyet veren DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
karar verilmesini, sayın mahkemenizden saygılarımla arz ve talep ederim. 21/08/2015
Davalı
M**** A****