Printable View
Haksız olarak işten çıkarıldım ve işe iade davası açtım.6 ay oldu ,dava halen sürüyor.Geçici bir süre için işe girmek istiyorum.Davayı kazanırsam işe girmiş olmam haklarımı kaybetmeme sebep olurmu? Davayı kazanırsam eski işime geri dönmek istiyorum.Cevaplarsanız sevinirim.
Teşekkür ederim.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 21 inci maddesinde, "İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir." denilmektedir.
Görüldüğü üzere Kanun'da, dava süresince işçinin çalışıp çalışamayacağı yolunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Yasak bulunmadığına göre işçi bu süre içerisinde çalışabilmelidir, aksi takdirde, bu işçinin aleyhine olur diye düşünüyorum. Ancak işçinin çalıştığı bu dönemler için işveren tazminat ödemekten kurtulabilir.
Benim düşüncem bu yönde olmakla birlikte, konunun bir defa da iş hukukunda uzman bir avukat arkadaşa danışılmasında fayda mülahaza ediyorum.
Saygılarımla.
DeFacto
iş hukuku konusunda uzman biri yokmu acaba*
avukat62 dostumuzun düşüncesi doğru ve yeterlidir.
bu yasal düzenlemenin amacı işçinin dava devam ederken boşta geçirdiği süre için en fazla 4 aylık ücretin ödetilmesidir. davayı kazanmanız halinde en fazla 4 aylık ücret alabilirsiniz. İşten çıkarıldıktan sonra hemen bir iş bulup çalışsaydınız ve davayı kazansaydınız, işveren de bu durumu bilseydi tamamen veya kısmen 4 aylık ücreti ödemekten kaçınabilirdi. Ancak davanız 6 aydır sürdüğüne göre yarın yeni bir işe başlasanız dahi davayı kazanmanız halinde 4 aylık ücretinizi hak etmiş olursunuz. .
önemli olan, davayı kazanmanız ve yargıtayca kararın onanması halinde dosyayı takip ederek derhal mahkeme kaleminde yargıtay kararını tebliğ alarak 10 İŞGÜNÜ içinde tercihen NOTER' den ihtarname çekerek karar gereğince işe başlamak istediğinizi işverene bildirmelisiniz. işvereniniz de size yazılı olarak 1 ay içinde ya işe başlamanız için size bildirimde bulunmalı ya da başlatmak istemitorsa kararda yazılı ücret ve tazminatınızı ödemelidir.
işverenin işe daveti üzerine derhal işe başlamak durumundasınız.
dolayısıyla dava süresinde bir başka işte çalışmanız davanızı olumsuz olarak (işe iade hakkı için) etkilemez, işveren de başka bir işte çalıştığınız için sizi işe iade etmekten kaçınamaz.
aslında bu iş güvencesi yasası hiç bir yaraya merhem olamaz. Sistematiği ve tekniği son derece kötü olduğu gibi uluslararsı kabul görmüş genel amacına aykırı ve yetersiz, bir çok hukuki sorunu da beraberinde taşıyor.umarım anayasa mahkemesi iptal kararı verir zira özellikle çalışanlar bu yasadan çok ümitli oldukları halde tahminim bu yasal düzenleme iş barışını fena halde bozacak.
örneğin işçi işe başlama iradesini işverene bildirse, işveren de işe başla dese ama işçi işe başlamasa kararın hukuki sonucu ne olur?
21. maddenin düzenlemesinde ;
işçinin işe başlamak iradesini işverene bildirmesi şartı var ama başlamamasının hukuki sonuçları neler belli değil; yani işçi lehine verilip kesinleşen karar ortadan kalkar mı yoksa işçi kararda yazılı ücret ve tazminatını hak eder ama işe başlamaması nedeniyle İSTİFA olarak kabul edilip önceden peşin ödenen veya ödenecek olan ihbar ve kıdem tazminatları mahsup edildikten sonra kalan bakiye mi işçiye ödenir? ya da bir başka ifade ile işçi işe başlamazsa mahkeme kararı bütün hukuki sonuçları itibariyle ortadan kalkar ve işverenin mahkemece geçersiz olduğuna hükmedilen iş akdini fesih işlemi başından itibaren geçerli bir hale mi gelir?
ben henüz bu ve benzeri konularda tatmin edici bir kaynak veya görüş bulamadım.
konuya ilgi duyan arkadaşlar da katkıda bulunurlarsa iyi olacak
saygılar.
ceteris paribus
4773 sayılı kanun ile 1475 sayılı İş kanununa eklenen 13/E maddesinin uygulandığı 15.03.2003-9.6.2003 döneminde hizmet akdi feshedilen işçi işe iade davası sürecinde yeni bir işe girebilirdi.Ancak,4857 sayılı iş kanununda,işçi,işten çıkartıldıktan sonra yeni bir işe girdiğinde işe iade davası hakkını kaybediyor.
siz yinede bir Avukata başvurup davanızı öyle açın.
öncelikli olarak zaten sizin davanız şu anda karar aşamasında anladığım kadarıyla... o yüzden,yeni bir işe girseniz dahi,işe iade hakkınız devam etmektedir. ayrıca avukat fırat beyin düşüncelerine de tamamen katılmaktayım.
benim bu konuyla ilgili birkaç sorum olacak.. peki işçinin boşta geçirdiği zamanının 4 aylık ücretini brüt olarak mı yoksa net olarak mı ödeme yükümlülüğü vardır!!! sonuç olarak haksız yere işten çıkarılmış olan kişinin sosyal haklarıda haksız yere elinden alınmış olur.!!!!!Ayrıca işçi 10 aydır çalıştığı yerde işten haksız yere çıkarılıyorsa ve bunu iş mahkemesinde ki davasında kanıtlarsa 4 aylık ücretinin ödenmesiyle kişinin kıdem hakkıda doğuyormu!!!!!!aynı şekilde ihbar ödemelerinde bir değişiklik oluyormu??????[?][:I]
Sayın Ekmekçi;
İşe iade davaları ile ilgili 15 Mart 2003'den bu yana olan uygulama konunun çok sorun doğurmaya müsait olduğunu göstermiştir. Sorunların bir kısmı Yargıtay kararları ile şöyle ya da böye açıklığa kavuşmutur. Ancak hala çok önemli sorunlar var. Sırf işe iade konusunu işleyen bir kitap hazıladığımda kısa sürede kitabın tükenerek 2. bakıyı yapması konuya ilgiyi ve sorunların çokluğunu göstermektedir.
1) Kitapta, işe iade davası açan işçinin bu dava süresince başka bir işyerinde çalışmasının davayı nasıl etkileyeceği öğretideki görüşler özetlenerek açıklanmıştır. Azınlıkta olan görüşe göre 4 aylık sürede başka bir işte çalışmış ise buradan aldığı ücretin 4 aylık ücretle mahsubu gerekir. Ancak ağırlıklı ve bizim de katıldığımız görüşe göre işçinin başka bir yerde çalışmasının işe iade davasına olumsuz hiç bir etkisi olamaz. Başka yerden aldığı ücret mahkeme kararındaki 4 aylık ücreti de etkilimez, mahsup da yapılamaz. Bildirğim kadarıyla bu konuda Yargıtay'ın henüz bir kararı mevcut değil (Bak;Av. Abbas Bilgili, İş Güvencesi Hukuku İşe İade Davaları, 2. Baskı, Sh. 187, Karahan yayaınları, Adana).
2) İşe iade davası sonucunda işçinin ücreti ödenen 4 aylık süre işçinin kıdemine ilave edilecektir. Bu dört aylık sürede çalışmış olsa idi hangi ücret ve yan ödemeleri alacak ise bunların tamamının ödenemsi gerekir. Yani işçi fiilen çalışmış gibi işlem göercek, 4 ay içerisinde işyerinde emsallarerine ücret zammı yapılmış ise bundan yararlanacaktır. Bu ücret çıplak ücret değil, giydirilmiş ücrettir. Yargıtay'ın bir kararında yemek ücretinin dahi bu ücrete dahil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
3) Ücreti ödenen 4 aylık süre işçinin kıdem tazminatını, ihbar tazminatını ve senelik izin hakkını etkileyebilecektir. Bunların yeniden hesaplanması ve fark alacak çıkarsa istenmesi gerekir. Bu konuda Yargıtay'ın kararları var (Örnek, aynı kitap. sh. 189, 190).Yargıtay'ın çok yeni olduğu için kitaba alamadığımız bir kararında 4 aylık sürenin kıdeme, ihbara ve senelik izne etkisi belirtildikten sonra işçinin işe başlatılamama tarihindeki kıdem tazminatı tavanının uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır.
4) İşe iade davalarındaki esas sorun, 4 aylık ücretin ve 4-8 aylık iş güvencesi tazminatının ilamlı icraya konulamaması nedeniyle yeni davalara yol açarak işin uzamasına neden olmasıdır. Selamlar. Av. Abbas Bilgili
İşçinin kendi çabasıyla bulduğu bir iş nedeniyle işverenin tazminat yükünün kalkmasına hukuki bir dayanak bulunamaz diye düşünüyorum. İşveren kendi yaptığı tasarrufla başkaca hiç bir dış nedene bakılmaksızın yüzde yüz sorumludur. İşçiye bu süre zarfında şans oyunlarından büyük ikramiye de çıkmış olabilirdi. Bu işverenin yükümlülüğünü kaldıracak veya hafifletecek şekilde kullanılmazdı. Saygılarımla.
Ben kendim avukatım ve işten çıkarıldım. İşe iade davasını açtım. Hem de başka bir işe girdim. Eski işveren davada benim yeni işe girdiğimi savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme bu savunmayı hiç ciddiye almadı ve davayı kabul etti.
Özetle işe iade davası açmış olmak yeni bir işe girmeye engel değildir.
Bu hususu Av.Abas Bey de zaten belirtmiş.
Şimdi ben işe iade davasını kazandım ve kesinleşti. Ancak bir yandan yeni işme devam etmek itiyorum. Diğer yandan eski işyerime müracaat edip tazminat almak istiyorum. fakat eski işyerime müracaatımda, eski işveren blöfümü görüp işe başla derse ne olur? Bunu araştırıyorum. Bu konuda bilgisi olan arkadaşlarımın yardımını rica ederim.
Saygılarımla ve selamlarımla.
başla derlerse gitmek zorundasınız,gitmez iseniz yargılama giderleri ve dava vekalet ücreti dışında eski işverenden bir şey alamazsınız çünkü işe başlamamakla işverenin feshi, feshin tebliği tarihinden geçerli bir hale gelecektir.