HAGB 5 yıllık süre tamamlanınca memuriyete geri dönme olur mu ?

1998 senesinde zimmete para geçirmek suçlamasıyla yargılanmaya başladım . Yargılanmam ve Yargıtay aşaması devam ederken 14/02/2002 tarihinde işten çıkartıldım . Bu arada yargılanmam 19/11/2009 tarihinde karara bağlanmış ve hagb uygulanmıştır . 04/12/2014 tarihinde ise 5 yıllık süre vukuatsız olarak tamamlanarak 05/01/2015 tarihinde davalı idareye işe iadem le ilgili dilekçeyle baş vurdum , olumsuz yanıt alınca süresi içinde kuruma dava açtım . İşe iadem ve maddi kayıplarımın karşılanmasıyla ilgili .
1- Yargı kararı kesinleşmeden beni işten çıkarmaları yasal mı ?
2- Yargı kararı kesinleşene kadar açıkta kalmam gerek değil mi ?
3- Yaşadığım manevi sıkıntılardan dolayı 2003 senesinden başlayarak artan rahatsızlıklar oldu ve bunlara bağlı olarak % 50 özürlü oldum .
Özürlülük hakkımdan faydalanarak 01/05/2010 senesinde emekli oldum . Bu geri dönüşümü engeller mi ?
4- Acaba akibetim ne olur ?

-Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olunması.

Sayılan suçlardan mahkûm olanlar için mahkûmiyet süresine ve suçun kasten işlenip işlenmediğine bakılmamakta olup, bu suçları işleyenler memuriyete alınmamaktadır.

Öte yandan, sayılan suçlardan mahkum olunduktan sonra bu cezaların affedilmiş olması, verilen mahkumiyetin memuriyete engel olma durumunu ortadan kaldırmamaktadır.

sayın hocam tekrarlarsak eğer HAGB sebeb ve sonuçları ile olayı ortadan kaldırıyor ortada suç ve verilecek ceza kalmayınca neye istinaden işlem yapılacak ve ayrıca yargı kararı kesinleştirmeden idare 125. maddeye aykırı hareket etmiş olmaz mı ?

- - - Updated - - -

Öte yandan, sayılan suçlardan mahkum olunduktan sonra bu cezaların affedilmiş olması, verilen mahkumiyetin memuriyete engel olma durumunu ortadan kaldırmamaktadır. 5271 sayılı kanunun 231. maddesindeki HAGB müessesi eskiden 765 sayılı mülga TCK nın 95. maddesinde ifade edilmekteydi. İkisinin de işlevi aynıdır. Mahkumiyetin esasen vuku bulmadığına işaret etmektedir dolayısıyla memuriyete engel kabul edilemeyeceğine dair DANIŞTAY İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KURULU nun 15/11/1990 E:1990/2 - K:1990/2 sayılı kararıyla sabitlenmiştir. Diye bir açıklama buldum sizce doğrumudur .

Beraat dışında sonuçlanan yüz kızartıcı bir sonuçla devlet memuriyetine devam etme imkanı bulunmamaktadır.

Kanunda yazmayan ama uygulamada olan hagb' nin en özel tarafı yüz kızartıcı suçları ayırmasıdır.Daha önce de defalarca hırsızlıktan hagb alınsa dahi kesinlikle memuriyete alınmayan çokça örnek gördük.

hocam merhabalar umarım rahatsızlık vermiyorumdur . Bir danıştay kararını buldum ve buna emsal daha bir sürü karar var . Mesela Danıştay 12. daire E 2007/2534 - K 2008/4502 numaralı kararı işe iade etmek zorunda olduğu yönündedir .

HAGB, Denetim süresi sonucunda sanık hakkında verilen hükmün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eder.

Yani 5 yıllık denetim süresinde, yeni bir suç işlemediğinizde, o suçu işlememiş kabul ediliyorsunuz.

Danıştay'ın bazı kararlarında, HAGB alan kişinin memuriyete dönüşü yönünde kararlar var ve HAGB tanımına göre mantıklı olan da bu.

Ancak yasa da affa uğramış olsalar dahi cümlesi geçtiği için kafa karışıklığı yaşanmaktadır.Dolayısıyla HAGB bir af değildir.Bir tedbirdir.

Bu nedenle de HAGB alan memur, memuriyetine devam eder.Suç YÜZ KIZARTICI olsa da, HAGB'ın tanımına göre 5 yıl sonra suç işlememiş sayılıyor.

Yani memuriyetten atılmasını gerektiren dayanakta otomatik olarak ortadan kalkıyor.Hırsızlıktan hüküm giyen ve HAGB alan kişi, 5 yıl suç işlemediğinde madem suçsuz sayılacak, madem hukuki bir sonuç doğurmayacak o zaman kişinin memuriyetine engelliğinden söz edilmesi mantıksız.

Ancak unutmamak lazım ki, disiplin hukuku, ceza yargılamasından ayrı yürütülür.

İşte tüm mesele budur, Disiplin hukuku...657 DMK. 125.madde ve genelde de E-g maddesi...burdan kafanız koparılır kaba tabirle...

Öncelikle özür dilerim cevabınıza geç karşılık verdiğim için uzunca bir süredir rahatsızdım hiç ilgilenemedim . Haklısınız disiplin ve ceza hukuku ayrı şeyler ama yargının yok saydığı bir şeyi disiplin var diyecekse o zaman yargıdan üstün olması gerekir ama alınan yargı kararları buna müsade etmiyor ve işten çıkarma gibi ciddi sonuçları olan konularda yargı kararı kesinlikle baz alınması gerektiği söyleniyor . İlgi ve yorumunuza teşekkür ederim .

- - - Updated - - -

Anayasanın 38. maddesinin ilk fıkrasında " kimse kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz "