Printable View
yeni iş kanunu yanılmıyorsam 41. maddede bir yıl içerisinde en fazla 270 saat fazla çalışma yaptırılabilir diye bir madde var.işveren bu maddeyi kullanarak çalışanı ücret vermeden 270 saat çalıştırabilirmi?çalışanın saat ücretli veya maaşlı olması bu durumu değiştirir mi?
bilgisi olan arkadaşlardan yardım bekliyorum.
sebahattin
Sayın Sebahattin Köfteci,
Yeni İş Kanunu'nun 41 inci maddesine göre,
1- Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir.
2- Fazla çalışma, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır.
3- Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
4- Fazla çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. Bu takdirde işçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
5- Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.
Bundan da anlaşılacağı üzere, işverenbir yıl içinde en fazla 270 saat fazla çalışma yaptırabilir ve bu fazla çalışmanın karşılığını, normal ücretin yüzde elli fazlasıyla ödemesi gerekir.
Sorunuzdaki "çalışanın saat ücretli veya maaşlı olması bu durumu değiştirir mi?" ifadesinden neyi kastettiğinizi tam olarak anlamış değilim. Şayet kastettiğiniz işcinin bir saatlik ücreti belli değil, aylık ücret alıyor diyorsanız, bu halde de işçinin aylık ücreti gün ve saate bölünerek saatlik ücreti bulunur ve buna göre fazla çalışma ücreti hesaplanır.
DeFacto
cevabın için teşekkürler avukat62
maaşlıdan kastımız,işveren siz saat ücretli değil maaşlı personelsiniz ve asgari ücretin %40fazlasını alıyorsunuz ,bu durumda memur konumunda olursunuz ve ben sizi 270 saat çalıştırırım diyor.her işveren çalışanını bu konuma koyarak bedava çalıştırma hakkını kendinde bulması yasal mıdır?
o zaman bütün işverenler aynı şekilde davranması ve işçi diye bir kavramın türkiye de olmaması gerekmiyormu?
cevaplarınız için teşekkürler.
Sayın Köfteci,
Bir çalışanın işçi veya memur olması aldığı ücretin miktarına göre değil tabi olduğu kanuna göre olur. İş sözleşmesi çerçevesinde çalışan bir sigortalı ne kadar ücret alırsa alsın işçidir. İş Kanununa göre, İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Asgari Ücret, işçiye ödenebilecek en düşük ücreti gösterir, ancak, işçi ile işverev aralarında daha yüksek bir ücretle çalışmak üzere anlaşabilirler. Fazla çalışma ücreti de, tesbit edilen bu ücret üzerinden hesaplanır.
Memurluk ise kamu hukukuna ait bir kavramdır. Kamuda yardımcı hizmetliler sınıfında çalışanların yaptıkları iş fikri çalışmadan çok tamamen bedeni çalışmaya dayandığı halde bunlar memurdur ve Emekli sandığı hükümlerine tabidir.
DeFacto
selamlar,
verdiğiniz bilgiler sayesinde işyerininuygulamaya çalıştığı 270 saat üctersiz çalışmaya itiraz ettik.bunun hangi kanuna veya yönetmeliğe dayandığını bize ibraz etmelerini istedk.işyeri bunun üzerine danışmanları MÜNİR EKONOMİ yi
işyerine çağırdılar.ısrarla neye dayanarak bu uygulamayı yapabileceklerini sorduk.birkaç güne kadar yanıt vereceklerini söylediler.sizce böyle ünlü bir danışmanın böyle bir şey varsa hemen cevap vermesi gerekmez mi?
daha önce verilmiş buna benzer bir mahkeme kararı emsal teşkil eder mi?
işveren hakkımızı aradığımız için iş akdimizi feshedibilir mi?
haklıysam bu benim maddi ve manevi tazminat alma mı sağlar mı?
konu biraz uzun oldu. affınıza sığınarak mutlu günler dilerim.
sebahattin
Sayın Köfteci,
İşverenin danışmanı elbette ki işverenin haklarını korumaya çalışacaktır. İş akdinin feshi sebepleri arasında "hak arama" diye bir sebep yoktur. İş akdinin hangisebepler ile feshedilebileceği kanunda sayılmışdır. Tazminat alıp alamamanız, tazmin şartlarının oluşup oluşmadığına bağlıdır. İşveren sizi fazladan çalıştırmış ve ücretinizi de ödememiş ise tabiki bunun tazmini sözkonusu olabilir, ancak bu maddi tazminat olup, manivi tazminat olmaz. Manevi tazminatın başka şartları vardır.
DeFacto
SELAMLAR,
işveren şubat 2003 te iş bir personel yönetmeliği okutarak bize iş akdi yaptı.fakat aralık 203 te yeni bir personel yönetmeliği getirerek imzalamamızı istedi.bazı maddelerine itiraz ederek imzalamak istemedik.işveren istediğizaman personel yönetmeliğini değiştirebilir mi,böyle bir durum varsa çalışma şartları her zaman işçinin aleyhine gitmez mi?
teşekkürler
sebahattin
Sayın Köfteci,
4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesi aynen şöyle:
“Madde 22 - İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.”
Görüldüğü üzere, işveren iş sözleşmesini (ya da personel yönetmeliğini) istediği zaman ve istediği şekilde değiştiremez.
DeFacto