Disiplin Cezasına Kaldırmak İçin İdare Mahkemesine Nasıl Başvuru Yapabilirim???
Mrb;
İş yerinde bir çalışan tarafından fiili saldırı ve tehdite uğradım.Mahkemelik oldum ve karşı taraf "Basit Tehdit,Basit Yaralama ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma" suçlarından sanık olarak yargılandı ve dava çok şükür lehime sonuçlandı.Karşı taraf hapis-para ve 5 yıl denetimli serbestlik cezasına çarptıldı.Hatta " hakim sanığa "devlet memurusun kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma kısmına hiç girmiyorum bile" dedi.
Ancak kurumumuzdaki soruşturma taraflı sürdü ve sonuçlandı. Şöyleki;
1-Muhakkik ve Kuruluş müdürümüz aynı kişi
2-Muhakkik hem sana hem ona ikaz vereyim bu konuyu kapatalım diye teklifte dahi bulundu.(sadece ikimizin yalnız olduğu ortamda)
3-Muhakkik(müdürümüz)soruşturma safhasında kendi arabasını bakıma verdiğinde karşı tarafın aracını alıp kullanmış,iş yerine dahi gelmiş.(bu bilgiyi bana gören arkadaşım söyledi)
4-Suçlamalara ise:-Görev yerini terk etme,görevinden erken ve geç ayrılma
-Görevin işbirliği ilkesine aykırı davranışlarınız
Diyerek DMK' da ki uyarı cezasında geçen maddeleri yazmış sadece başkada bir şey yazmıyordu.(Benden istediği savunma yazısında)
YANİ bana ceza verebilmek için suç uydurmaya çalışmış ve "UYARI" cezası verdi de.
5-Olayla alakalı tutanak ve darp-cebir raporum var.
6-Açık ve net ile ne ile suçlandığımı bilmeden(savunmamda da bunu belirtmeme rağmen)bana verdiği UYARI cezası yazısında "tartışma yaşamış olmanız" diyerek geçiştirmiş ve tartışmayı suç teşkil etmiştir.
"Halbuki tartışmayı başlatan ben değilim,bitirmek için odadan çıkıp gitmek isteyen benim ve üstüne tehdit edilen de benim.Zorla tartışmaya sokulmak istenen taraf olduğum doktor raporuyla sabittir.
7-Üst disiplin kuruluna müracaat ettim ancak cezam onaylanmış ve haksız bir biçimde aklım almıyor.
Muhakkik(kuruluş müdürümüz)muhakkik raporunda duyumlarıma göre beni suçlamak için "diğer personellere kötü ilişkileri ve muameleleri" gibi şeyler yazarak kendini ve cezayı haklı çıkarmaya çalışmış.
8-Taraf tuttuğu kişiye ise "KINAMA" cezası vererek geçiştirmiştir.Oyski DMK da "fiili müdahalenin cezası çok daha açıktır"
9-Savunmamda ise "tek taraflı infaz olduğundan konunun şeffaf biçimde araştırılması için Ankaradan müfettiş talep ediyorum"bile eklemiştim.
ŞİMDİ;İdare mahkemesine başvuru yapacağım.BU konuda nasıl bir yol izlemeliyim.Neye yada nelere dikkat etmeliyim.Dilekçemde nelerden bahsetmeliyim yada bahseTMEMELİYİM?
Ayrıca tazminat talep etmeli miyim,edersem miktar vs konusunda fikir verebilir misiniz?
İdare mahkemeleri de adli tatile giriyor mu yoksa eylülü mü beklemeliyim?
Dava aşamaları ve süreci hakkında bilgilerinize ihtiyacım var.
Şimdiden yardımlarınız için çok tşk.İyi Günler.
Cevap: Disiplin Cezasına Kaldırmak İçin İdare Mahkemesine Nasıl Başvuru Yapabilirim???
İdari davalar idare mahkemesine açılır. Bulunduğunuz ilde idare mahkemesi varsa oraya, yoksa, idare mahkemesine gönderilmek üzere adliyede bulunan başka bir mahkemeye dilekçenizi vermeniz ve harçlarını yatırmanız ile başlar. Ceza veren taşra teşkilatının bir birimi yani bir il yönetimi ise, o ilin valiliğini hasım göstermeniz gerekir. Örneğin, İstanbul Valiliği... Disiplin kurulunun başvurunuzu red ettiği karar size tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün dava açma süreniz başlamıştır. Süreler hak düşürücü olduğu için zaman kaybetmemeniz iyi olur. Dava dilekçeniz ve tüm delil evraklarınız 2 nüsha olarak hazırlanmalıdır. Burada bize ne anlattıysanız resmi bir dil ile dilekçenizde bahsedebilirsiniz. Hepsi bu kadar.
Cevap: Disiplin Cezasına Kaldırmak İçin İdare Mahkemesine Nasıl Başvuru Yapabilirim???
Alıntı:
Lemur rumuzlu üyeden alıntı
İdari davalar idare mahkemesine açılır. Bulunduğunuz ilde idare mahkemesi varsa oraya, yoksa, idare mahkemesine gönderilmek üzere adliyede bulunan başka bir mahkemeye dilekçenizi vermeniz ve harçlarını yatırmanız ile başlar. Ceza veren taşra teşkilatının bir birimi yani bir il yönetimi ise, o ilin valiliğini hasım göstermeniz gerekir. Örneğin, İstanbul Valiliği... Disiplin kurulunun başvurunuzu red ettiği karar size tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün dava açma süreniz başlamıştır. Süreler hak düşürücü olduğu için zaman kaybetmemeniz iyi olur. Dava dilekçeniz ve tüm delil evraklarınız 2 nüsha olarak hazırlanmalıdır. Burada bize ne anlattıysanız resmi bir dil ile dilekçenizde bahsedebilirsiniz. Hepsi bu kadar.
Zaman ayırdığınız için çok tşk.
-Rededen İl yani valilik.Ancak anlayamadığım hasım göstermem gereken neden kurumum değilde valilik?
Teamüllere aykırı bir şey yapmış olmayayım.Çünkü cezayı veren kendi müdürlüğüm.
-Tazminat kısmı hakkında düşüncenizi de paylaşabilir misiniz?Ayrıca tazminatı cezayı veren kişiden mi,idareden mi,il müdürlüğünden mi yoksa valilikten mi talep etmem gerekiyor?
-Birde bu konuda emsal karar örnekleri elinizde mevcutsa bana buradan ya da mail yoluyla paylaşarak yardımcı olabilir misiniz?
Cevap: Disiplin Cezasına Kaldırmak İçin İdare Mahkemesine Nasıl Başvuru Yapabilirim???
Alıntı:
gazga rumuzlu üyeden alıntı
Zaman ayırdığınız için çok tşk.
-Rededen İl yani valilik.Ancak anlayamadığım hasım göstermem gereken neden kurumum değilde valilik?
Teamüllere aykırı bir şey yapmış olmayayım.Çünkü cezayı veren kendi müdürlüğüm.
-Tazminat kısmı hakkında düşüncenizi de paylaşabilir misiniz?Ayrıca tazminatı cezayı veren kişiden mi,idareden mi,il müdürlüğünden mi yoksa valilikten mi talep etmem gerekiyor?
-Birde bu konuda emsal karar örnekleri elinizde mevcutsa bana buradan ya da mail yoluyla paylaşarak yardımcı olabilir misiniz?
Doğrudan kendi kurumunuza dava açamazsınız. İlçede görev yapıyorsanız kaymakamlığa, ilde görev yapıyorsanız valiliğe dava açmanız gerekir. Yanlış hasım göstermeniz halinde idare mahkemesi ilk duruşmada (Sizin katılmayacak olduğunuz ilk inceleme/duruşma) resen doğru hasımı belirler ve dava dilekçesini kendi belirlediği yere tebliğ eder.
Emsal karar için ise, benim açtığım ve tarafıma bir hafta önce tebliğ edilen 2015 tarihli Danıştay kararı var. Buraya kararı bir ara yazarım.
Aynı kararda dava açılırken tazminat talebimde olduğundan, işin tazminat kısmına da yer verilmiştir. Gerisi idare mahkemesine kaldı.
Cevap: Disiplin Cezasına Kaldırmak İçin İdare Mahkemesine Nasıl Başvuru Yapabilirim???
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/1186
Karar No : 2015/1844
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesince verilen ….. tarihli ve E: …/… ; K: …/… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; …. …. …. Müdürlüğünde ….. olarak görev yapan davacının, görev yerini izinsiz ve mazeretsiz terk ettiğinden bahisle 657 sayılı Kanunun 125/A-(b) maddesi gereğince uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin ….. tarihli ve … sayılı işlemin iptali ve …. TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacıya isnat edilen fiilin sübuta erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuata uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle sübjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurallar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.
Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğinin “Disiplin amirlerinin yetkileri” başlıklı 18. maddesinde; disiplin amirlerinin kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği görevleri yurt içinde veya yurt dışında yerine getiremeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre, 657 sayılı Kanunda yazılı disiplin cezalarından yetkisi dahilinde bulunanları vermeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu nedenle, kamu görevlisinin suç oluşturduğu iddia edilen fiili ile ilgili olarak idarece açılan bir disiplin soruşturmasında, konu ile ilgili her türlü araştırmanın yapılması, kanıt niteliğinde toplanan tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, tanıkların dinlenmesi, hatta teknik konularda bilirkişilere inceleme yaptırılmak suretiyle, soruşturulanların görev ve konumları itibariyle sorumlulukları ile suçun oluş biçimi irdelenerek düzenlenen rapor ile fiilin sübut bulup bulmadığının ortaya çıkarılması gerektiği, soruşturma yapmakla görevlendirilenlerin ve cezayı verecek olan disiplin amirlerinin soruşturmaya konu olayla hiçbir ilgisi bulunmayan, hakkında soruşturma yapılan kamu görevlisinin suç konusu eyleminden zarar gören veya yarar sağlayan veya soruşturulanın veya olayın mağduru durumundaki kişilerden etkilenecek konumda bulunmayan tamamen tarafsız kişi veya kişilerden olmaları ve kıdem ve görev bakımından en az soruşturulan ile aynı seviyede veya üst düzeyde bulunmaları gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda; disiplin suçu teşkil eden fiilerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiile ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olmasının, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.
Bakılan olayda, davacının görev yerini terk ettiği iddiasına ilişkin olarak tutulan tutanakta imzası bulunan Şube Müdürü …. ….’ın bu olayla ilgili olarak davacının ve diğer bazı görevlilerin ifadelerine başvurduğu, dava konusu işlemle tesis edilen disiplin cezasını da yine kendisinin disiplin amiri sıfatıyla vermiş olduğu görülmektedir.
Bu durumda, olaya ilişkin tutanakta imzası bulunan disiplin amirinin ifadeleri alan kişi olması da dikkate alındığında, disiplin cezasını da vermesinin en temel ilkelerden olan hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu, dava konusu işlemin bu nedenle hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığından, davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Nitekim yerleşik Danıştay kararlarının da bu yönde olduğu bilinmektedir.
Davacının, dava konusu işlemde işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddedilmiş olan manevi tazminat istemi de bozma kararı üzerine verilecek kararda İdare Mahkemesince ayrıca ve yeniden değerlendirilecektir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 01/04/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
- - - Updated - - -
Tarafımca açılan ve yukarıda yer verdiğim Danıştay kararında "Hukuki güvenlik ilkesi"nden söz edilmektedir;
Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarihli kararında; “Hukuki güvenlik ilkesi, Anayasa’nın 36. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkının içinde zımnen mevcut bir ilkedir.” (Başvuru Numarası: 2012/989, Karar Tarihi 19.12.2013),
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 27.03.2007 tarihli, Karaçay - Türkiye kararında; “AİHM, ihlal tespitinin manevi zararın tazmini için başlı başına yeterli olduğuna kanaat getirmektedir.” (Başvuru No: 6615/03, Karar Tarihi 27.03.2007)
Anayasa Mahkemesi 16.10.2014 tarihli Karar’ında; “Somut başvuru açısından, başvurucunun temel hak ve özgürlüklere dair uluslararası andlaşmaların kanun hükümlerine nazaran öncelikle uygulanacağı ve bu kapsamda AİHS’in ve AİHM içtihadının yargı mercilerince dikkate alınmadığı ve tartışılmadığı anlaşılmaktadır.” Şeklinde ifade ederek, AİHM içtihadının yargı mercilerince dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir. (Başvuru Numarası: 2013/5447, Karar Tarihi 16.10.2014)
Alıntı:
gazga rumuzlu üyeden alıntı
Savunmamda ise "tek taraflı infaz olduğundan konunun şeffaf biçimde araştırılması için Ankaradan müfettiş talep ediyorum"bile eklemiştim.
Bu nedenle, hukuki korunma talep etmenize karşın (adil yargılanma hakkı) , idarece bilinçli şekilde hukuki güvenlik ilkesine aykırı işlem tesis edildiğini ileri sürerek manevi tazminat isteyebilirsiniz diye düşünüyorum. (Kendi düşüncem. Hukuki yardım almanızı tavsiye ederim)
Cevap: Disiplin Cezasına Kaldırmak İçin İdare Mahkemesine Nasıl Başvuru Yapabilirim???
Alıntı:
tolg rumuzlu üyeden alıntı
T.C.
Bu nedenle, hukuki korunma talep etmenize karşın (adil yargılanma hakkı) , idarece bilinçli şekilde hukuki güvenlik ilkesine aykırı işlem tesis edildiğini ileri sürerek manevi tazminat isteyebilirsiniz diye düşünüyorum. (Kendi düşüncem. Hukuki yardım almanızı tavsiye ederim)
İlginizden ve gayretinizden ötürü tekrar çok tşk.
Hukuki yardım için sendika avukatıyla görüşeceğim ancak bu işler/kişiler arasında biraz siyasi münasebet ve/veya ahbap çavuş ilişkisi olduğu için pek güvenmiyorum.Bana boş ver,bir şey çıkmaz gibi telkinlerde bulunabilir.
O yüzden her ihtimale karşı kafamda netleştirmek istediğim bir kaç nokta var.Bu sorularım içinde net kısaca yardımcı olursanız çok sevinirim.
1-Muhakkik(il müdürlüğünden görevlendirilmiş olsa bile) ile kuruluş müdürümüz aynı kişi olması yasalara uygun mu?Yani soruşturmayı yürüten ve cezayı veren kişi aynı olmuş olmuyor mu?
2-Bana isnat edilen suçu ispatlamakla sorumlu olan idare değil mi?Yani aksini ispatlamakla ben mi sorumluyum.
3-İsnat edilen suçlama için tarafıma şu şu şu dediller var hakkında denmesi gerekmiyor mu?(Kamera kaydı bile yok,kamera olsa çok rahat aksini ispatlardım.Kamera (depoda bulunan)sistemini idare bilerek ve isteyerek kurdurmadı,İhmalkarlık sayılmaz mı?)(Örneğin bana şu saatte işe gelmişsin,erken gitmişsin yada terk etmişsin bile diyemiyor)
4-Tarafıma yapılan suçlamalar savunma istek yazısında açık ve net bir biçimde yoktu.Savunma yazısında DMK nın 125. maddesinin b ve h bendleri aynen yazılmış sadece,başka da bir şey yok.Bu uygun mu.(Savunmamda açık ve net belirtilmesini istediğim halde yinede uyarı ceza yazısında belirtilmemiştir.)
5-h bendiyle alakalı uyarı ceza yazısından "tartışma yaşamış olmak" diyor.Konunun başında belirttiğim gibi tartışma yaşamak suç mu?(Kaldı ki tartışmayı başlatan da bitirmemekte ısrar edende karşı taraf.Hatta tartışmadan kaçmak için olay yerinden uzaklaşmak isteyen ve zorla alıkonan benim.)
6-Soruşturmayla ilgili evrakların bir kopyasını isteme hakkım var mı?Hatta benzer bir olayda yine bizim kurumda başka arkadaşa kademe durdurma cezası verilirken benim olayım karşı taraf Kınamayla geçiştirilmiştir.
Cevap: Disiplin Cezasına Kaldırmak İçin İdare Mahkemesine Nasıl Başvuru Yapabilirim???
son sorularımda fikri olan arkdaşlar paylaşırsa sevinirim.