-
Tutku_Hz. İsa'nın Çilesi
Tutku_Hz. İsa'nın Çilesi filmini cidden merakla bekleyenlerin başında geliyordum. Yapılan olumsuz yorumlara kulaklarımı tıkamış, sadece filmi görmeye kendimi adeta kilitlemiştim. Gitmek isteyişimin en başında gelen nedenlerinden biri Hz. İsa'nın hayatının filmde konu edilmesi idi. Film vizyona girer girmez ilk işim filme gitmek oldu. Filmde James Caviezel cidden çok güzel iş çıkarmış. (Bu aktörü diğer filmlerinde de çok beğenmişimdir ancak bu karakteri çok içten oynamış...)Ama Mel Gibson'un yönetmenliğini beğenmiş değilim..Film müthiş ağır bir tempoda ve fazlasıyla uzatmalar, tekrarlarla devam ediyor.
Konu bilindiği gibi Hz. İsa'nın çarmıha gerilmeden önce dünya üzerindeki son 12 saati. Filmde işkence sahnesi filmin tamamını içeriyor. Filmde konuşma dili olarak Arami ve Latin dillerinin kullanılması bence çok güzel bir fikir. Ama alt yazı çevirisinin maalesef gerektiği gibi yapılamaması da bir o kadar üzücü. Neyse.. filmde geriye dönüşler ve Hz. İsa'nın kendi ağzından çevresine ve inananlara anlattığı alıntılar çok azdı. Ki ben çevresine anlattıklarına da yer verilmesini çok isterdim. Filmin yarısından çoğu değil tamamı işkence sahnesi ile dolu.
Ben bu filmi merakla bekleyen birisi olarak kısmen de olsa hayalkırıklığına uğradım. Filmin konusunun gerçek olmadığını bildiğim için de bu üzücü sahnelerin etkisi üzerimde çok fazla olmadı. Bu yüzden bir nebze rahatım. Çünkü Kur an ın açıkça beyan ettiği üzere, Hz. İsa haça gerilmedi ve öldürülmedi. (4/Nisa, 157-159) Yazar Ali Bulaç, bu detayın filmde yer aldığını da şu sözleri açıklıyor.
"Roma valisine götürülmek üzere dağda Hz. İsa nın yakalandığı sahnede Kur an ı doğrulayan ilginç bir sahne var. Askerler önce Hz. İsa ya benzeyen birini alıp götürmek istiyorlar; adam ben İsa değilim diye bağırırken Hz. İsa Aradığınız kişi benim deyip teslim oluyor. Büyük bir ihtimalle Kur an ın yerine bir benzerinin gösterildiği (Şubbihe) dediği olay budur ve bundan sonrası haça gerilip öldürülen bu benzerin başından geçen dramatik olaylardır. Ama tarihi Hıristiyanlık Hz. İsa nın öldürülmesi esasına dayalı bir imaj geliştirmiş ve bunu teolojinin temeli yapmıştır. Bu bilgiler temel alındığında Yahudileri rahatlatan, en azından fiili bir sorumluluktan kurtaran önemli bir durum ortaya çıkmaktadır. Çünkü zamanın Yahudi ileri gelenleri her ne kadar Hz. İsa nın öldürülmesini istemişlerse bile, bunu başaramamış, suç teşebbüs halinde kalmıştır."
Sonuç olarak filmi tavsiye eder miyim diye söyleyecek olursam, yine de ben bu yorumları bilerek gidilmesini tavsiye ederim. Vizyondaki anlamsız ve boş birçok filme göre çok çok daha iyi....
-
Bu film hakkında film yönetmeni olan Mel gibson 'izle ama inanma ' demiş. Dünden evvelde kamera arkasında bu sözü sorulduğunda doğruladı ve ' bizimki bir görüş açısı söylenen çok şey var onun için öyle dedim ' diye açıklık getirdi.
Şuanda vizyonda biraz eskisede vizontele tuuba (yumuşak g siz..) ve neredesin firuze başarılı türk filmleri olarak tavsiye edilebilir nitelikte buluyorum. Neredesin firuzenin seslerinde zaman zaman boğukluk ve netlik kaybolması dışında gerçekten çok başarılı haluk bilginerin gerçekten değerli bir sanatçı olduğu bu tip filmlerde iyice ortaya çıkıyor.
Hababam sınıfı merhaba ile okul filmini aynı oranda tavsiye edemiyeceğim kimse alınmasın.
Düşler tutkular ve suçlar ise son zamanlarda gördüğüm en güzel dramlardan birisi Bernardo Bertolucci harika bir film çıkarmış. Azıcıkta mitolojik bilgisiyle film izlenirse insanı saran uçuran bir film oluyor.
Aşkta heşey mümkün ile duvara karşıda izlenesi filmlerdennn. Ama aksiyon heyecan efekt söleni isterseniz The day after Tomorrowu öneririm... Oynamıyor mu? Ha pardonnn Mayıs ayında vizyona girecek bir filmmmm amerikalılar hürriyet heykelinden iyice bıkmış olsa gerek bu filmde de dalgalar deviriyor.