hırsızlık suçlandım

Fastfood sektöründe faaliyet gösteren bir firmada 2 yıldır çalışıyordum. Bu süreçte müdür yardımcılığına kadar yükseldim. Yaşım 21 ve evli bayanım. Restoran müdürünün hırsızlık yaptığını tespit ettim. Kendisi bunu fark etti. Gerekli yerlere şikayet ettim ve işten kovuldu. İşten ayrılırken bir tarihte personelin birine fiş kesmeden menü sattığını ve bunun benim vardiyamda olduğu için göz yumduğumu söyleyerek iftira attı. Şirket bunla ilgili personeli ve beni istifaya zorladı. Ben istifa etmedim. İzlettikleri kamera görüntüsünde ben o sırada müdüriyet de çalışıyorum. Yani kasayı görmem imkansız. Fakat bunla ilgili suçlandım ve işten çıkarıldım. Fiş kesmeyen personel restoran müdürünün yaptırdığını söylesede şirket kaale almadı. beni hırsızlık yaptı diye suçladıkları ve tüm restoranlara beni hırsız diye gösterip maili atarak rezil ettiklerini öğrendim. Manevi tazminat açmak istiyorum. Maddiyattan çok manevi olarak zarara uğradım. Ben çantamı alıp giderken gülüyorlardı. Bu iftiranın bedelini çok ağır ödetmek istiyorum. Sizce ne kadarlık bir tazminat talebinde bulunmalıyım .

Faturasız satış yapılmasını; sorumluluğunuz ve bilginiz dahilinde olduğunu dahi kanıtlayamadan iş akdinizi sonlandıracak kadar çok önemseyen ve dürüst olan işveren, böyle bir olayı öğrendiği anda, bu bedeli ilgili kişinin maaşından kessin ve faturasız satışa istinaden gidip ek beyanname versin ve devlete vergisinin ödenmesini sağlasın.Kendisi de faturasız satışa göz yummuş oldu.Ortalama 10 tl bir bedel için 1 sayfa yazı yazıp devlete kdv düzeltmesi yapmayan işveren, belki de sayfalarca tutanak, savunma, ihtar, fesih yazmaya üşenmemiş ve sizi işten çıkartmış anladığım kadarıyla.Ayrıca 25. maddeden işçi çıkartmak çok basit ve kolayca başvurulacak bir yol olmamalı diyorum.

Çalıştığım yerde kamera var diye beni yakınlardaki bir cafede götürüp istifaya zorladılar. Bende ses kaydı aldım. Tahminim bu ses kaydı artık özel alanda değil kamusal alanda olmuş oluyor doğru muyum?

Onemli olan gorusmenin kamusal alanda yapilmasi degil kisiler arasinda ve ozel olmasi. Ses kayitlarini bazen mahkemeler delil olarak kabul ediyor ama unutmamak lazım gizli kayit almak bir suc asagida acikca okuyabilirsiniz.
TCK 132 ye gore aldiginiz kayit suc teskil ediyor. Bu kayitlari mahkemeye ver diyen de olur aman verme diyen de. Bu noktada karar sizin ancak benim aleyhime boyle bir durum olmustu, ben savciliga sikayette bulundum TCK 132 uyarinca suan ceza davasi acildi bakalım ne olacak Madde 132 -*(1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlâli haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Merak ettiğim konu manevi tazminat davası açacam çünkü hırsızlıkla itham edilme var. Ne kadarlık bir manevi tazminat isteyebilirim? Alt üst limiti var mı

Daha önce yazılanlardan hatırladığım, "sen istediğin bir fiyatı yazıyorsun ama sonuçta ne kadar ödeneceğine mahkeme karar veriyor" diye cevap yazıyorlardı.

Teşekkür ederim. Daha neyden çıkarıldığımı Noter kağıdı geldikten sonra anlayacağım. Net birşey olmadığı için ne sallıcaklar merak ediyorum.

Sizin olayinizda 3 farkli husus var ve hepsi birbiriyle iliskili. Size anladigim kadariyla isveren hakli fesih dedigimiz yuz kizartici suca istinaden is akdinizi sonlandirdi. Bu size yapilan bildirimde acikca yazıyor mu? Iddiayi ortaya atan ispatlamakla mukelleftir. Ihbar-kidem tazminati icin is mahkemesine dava açıp ise iadenizi de isteyin. Onlar da davada iddialarini kanitlamaya calissin. Bunlarin disinda ikinci husus haksiz fiil nedeniyle tazminat. *Bu noktada da sizin bu sucu islemediginizi ve atilan iftiradan dolayı maddi ve manevi zarara ugradiginizi ispat etmeniz sart. Tazminat taleplerinde herhangi bir sinir yok ancak dava harci talep edilen miktara gore yukseliyor. 10.000 tl lik bi davanin harci 300 tl civarında bunu acilista pesin odemeniz lazim. En onenli durum ise isin iftira boyutu. Iftira tck ya gore suçtur. siz eger sahsiniza iftira atıldığını kanitlayabilecek durumdaysaniz, delil ve saitleriniz varsa hic vakit kaybetmeden savciliga sikayette bulunun, ucrete de tabi degil. Elinizdeki iftiraya ugradiginizi ispatlayacak tum kanitlarla savciliga başvurmak ilk adim olarak en mantiklisi. Savci iddianame hazirlarsa sayet eliniz guclenir, bu kisiler hakkinda acilan ceza davasini hem tazminat davasina hemde ise iade davasina konu yaparsınız. *Tabii ki bu benim sahsi fikrim, aynı durum benim basima gelse ben boyle bir yol izlerdim.

Tanımlı Tazminat ( Haksız Fiilden Kaynaklanan )
Merhaba Arkadaşlar,
Şimdiden Yardımlarınız için teşekkür ederim. Karşılaştığım Sorum Şu şekilde olacaktır;

2004 yılında Asliye Ceza da açılmış '' Hizmet nedeni ile emniyeti Suistimal davası bulunmakta (13000 TL tutarlı),
2006 yılında dava Yargıtay yolu açık karara bağlanıyor sanık hakkında hapis kararı veriliyor, sanık Yargıtay a başvuruyor.
2008 yılında ilgili Yargıtay ceza dairesi kararı sanık hakkında lehde kullanılması gerekli maddelerden bozma kararı veriyor
2009 yılında mahkeme tekrar görülmeye başlanıyor, ve ceza indirimi ile sanık hakkında hapis cezası ile Yargıtay yolu açık karara bağlıyor. Sanık Yargıtay a başvuruyor.
2012 yılında Yargıtay sanık hakkında düşme-bozma kararı alıyor. Kişinin sicili dava süresince gösterdiği iyi halden dolayı bozma ve zaman aşımından dolayı Yargıtay
yolu kapalı hapis kararının düşmesine, yeniden dava konusu olamayacağı hususunda.

2015 yılında davacı yeniden sanık hakkında dava açıyor, Tazminat Haksız fiilden Kaynaklanan şeklinde.

Asliye hukuk mahkemesinden gelen Tensip Tutanağında 2 Hafta içinde cevap verilmesi istenilmekte;
2004 yılından bu yana konu olan 13000 TL bedelin reeskont faiziyle tahsiline, bütün masrafların davalıya hükmedilmesi isteniyor.
Ayrıca davacı defalarca ödeme istenmiş olduğu beyan etmiş, davalının oyaladığını beyan etmiş.
Davalı ile görüştüğümüzde, sözlü yazılı resmi hiçbir şekilde talep istem söz konusu değil.
En son Karar üzerinden 3 yıl geçmekte.

Sizce cevaben ne yapılmalı, zaman aşımı söz konusumu, nasıl bir yol izlenmelidir.

Sayın büyüklerim konu ile alakalı yardımlarınızı beklemekteyim.

Bahsi geçen personel olayla ilgili alakam ve haberim olmadığını itiraf etti. Eski müdürlerim de böyle birşey olduğunda göz yummayacağıma dair şahitlik bulunacaklar. İftira attıklarından dolayı davayı iş mahkemesi bittikten sonra açmamgerekmiyor mu?