IP adresi kişisel midir?

Daha önce burda konusu olmuştu ama tam olarak kesin bir bilgi paylaşılmadı. İnternette biraz araştırdım. IP adresi bir silah gibi, bir araba gibi, numarası, plakası ile tek kişiye ait değil. Yani bir araba kaza yaptığında sahibi kullanmasa bile, kullanan tespit edilemediğinde, sahibi suçlanabilir, onun üzerine olan araç, onun sorumluluğundadır. IP adresinde durum böyle değil. İnternette örnek davalarda, bir bilişim suçundan mahkemeye çıkan şahsın, tek delil kendi internetinin IP adresi ise, "suç sayılan fiili ben yapmadım" demesi yeterli sıyrılmak için. Evimize gelen misafirlerimizin bazen ilk sorduğu soru wifi şifremiz olduğu düşünülürse, IPnin kişisel olmaması mantıklı. Başka bir örnek; sitemizde, yönetimin, site sakinleri ile paylaştığı bir wireless ağı var. Site sakinlerinden herkes bu ağ üzerinden internete girebilir.
Benzer şekilde bir Facebook adreside, IP desteksiz olarak delil sayılamaz. Çalınmış yada başkası tarafından klonlanmış olabilir. Misal bilgileri herkese açık profiller var. Burdaki kişisel bilgiler alınır, resimler alınır ve bir sayfa oluşturulup, suç işlenebilir. Bu sebepten, tek bile olsa bir Facebook hesabı, sadece delil sayılmıyor. Facebook'ta IP paylaşmadığından, IP ile desteklenmesi mümkün değil. Anladığım kadarı ile hem kişisel bilgiler+IP adresi uyuşunca kişi suçlanabiliyor. Ki bu bile tam emin bir yol değil. Komşumun Wifi şifresini biliyorum, kişisel bilgilerinide biliyorum. Aynı şekilde bana gelen misafir benim wifi şifremi istiyor, bir foruma bilgi olarak benim bilgilerimi yazıp, benim internetimi kullanarak, örneğin hakaret suçu işleyebilir. Yinede bu konularla ilgili internette tam olarak kesin bilgiler yok, çünkü konuda, tam olarak kesinliğe kavuşmuş değil. Direk IP adresi ile alınan, suçlanan, ceza alanlarda var. Detaylarını bilmiyorum, belkide suçu işledikleri hesabın (facebook, forum üyeliği gibi) kendilerinin olduğunu başta kabul ettikleri için olabilir.

Şimdi bu kadar yazdım ettim, bu konu hakkında bilgisi olan hukukçular var mı? konu söylediğim gibi kesin kurallara bağlı değil, daha açıklığa kavuşmamış bir konu mu?

Bilişim suçları ile ilgili yapılan yargılamada ilk delil IP adresidir. IP adresleri bilindiği üzere 1- Statik yani Sabit IP 2- Dinamik yani değişken IP olmak üzere iki çeşittir. IP seçimi internet aboneliği sırasında yapılabileceği gibi sonradan değişiklik de istenebilir.
Eğer sanığın sabit IP kullanıldığı tespit ediliyorsa ilk araştırılması gereken konu suçun sanık tarafından mı yoksa başkası tarafından mı kullanıldığını araştırmaktır ki işte tüm mesele burada başlıyor. Cezaların şahsiliği ilkesi gereğince sadece suç işleyene ceza verilir. Aynı evde oturan akrabalar, misafirler ve sıklıkla wifi şifresini bilen başkaları tarafından suç işlense de maalesef bu konu gözden kaçmakta ve internet hesabı olan kişiye ceza verilmektedir. Suçlunun tespiti kesin olarak yapılmalıdır. Örneğin facebook hesap adı, IP adresi, kişinin bilgisayarında yapılacak incelemede bu hesaba giriş yapılıp yapılmadığı aslında en önemli delil olup, bilişim bilirkişilerinin en çok dikkat etmeleri gereken konudur.
Dinamik IP adresi kullanımında ise suçun işlendiği tarih ve zaman çok önemlidir. Çünkü modemi resetlediğinizde yeni bir IP adresi alırsınız. Örneğin: Suç saati 14.12 ise o zaman aralığında o IP numarasının kimin tarafından kullanıldığı erişim sağlayıcısına mutlaka sorulmalıdır.
Bu nedenle yargılama esnasında sadece IP adresine dayanarak hüküm kurulmamalı;
1- Önce erişim sağlayıcıdan IP adresini kimin kullandığı, suç tarih ve saatinde hangi IP'den bağlanıldığı doğrulanmalı
2- Özellikle kablosuz ağ varsa bu ağın kimin tarafından kullanıldığını tespit etmeye, şifreli mi şifresiz mi kullanıldığı belirlenmeli,
3- Kişi suçlamayı kabul etmiyorsa bilgisayarında inceleme yapılarak delil elde edilmelidir (örnek zararlı yazılım nedeniyle zombi bilgisayara dönmüş veya hacklenmiş bir bilgisayardan suç işlenmiş olup, olmadığı da araştırılmalıdır).
4- Proxy konusu araştırılmalıdır.
5- Kişi ile şikayetçi ve suç arasında illiyet bağı (nedensellik bağı) araştırılmıştır.

Siber suçlar ile ilgili uluslararası mevzuat şu anda tam oturmadığından, çoğu zaman proxy kullanılarak işlenen suçlar, facebook twitter gibi yer sağlayıcıların yabancı ülkelerde olup da Türk Mahkemelerinin taleplerine cevap vermemeleri veya verseler de aradaki yazışmada geçen süreler zarfında log dosyalarını silmiş olmaları gibi nedenle kriminoloji tabiri ile bolca karanlık alan (karanlık suç) kalmaktadır. Bunların failleri ya hiç bulunamamakta ya da maalesef yanlış kişiler sanık olarak yargılanmakta ve hatta ceza almaktadırlar.

https://www.hukuki.net/showthread.php...-Edildim/page4
aklıma geldi sorunuz yukarıdaki linki inceleyebilirseniz, yargı tarafında duruma nasıl bakılıyor görebilirsiniz

https://www.linkedin.com/groups/Kanu...89.S.112607909

bütün yorumlar hukukçular tarafından yapılmış, hepsini okuyun.