Geçmiş tarihli trafik kazası ve tazminat hakkı
Herkese Merhabalar.
Öncelikle yıllardır takıldığım konularda bu foruma mutlaka göz atan birisi olarak bugün üye olup ilk iletimi yazma şerefine ulaşıyorum.
Benim şöyle bir sorum/sorunum var;
Olay: 6 Mayıs 2012 yılında bana ait olmayan bir motosiklet ile trafik kazası geçirdim. (Anayolda giderken tali yoldan çıkan bir araç bana çarptı ve bacağımı parçaladı) Sadece B sınıfı ehliyetim olduğundan "yetkisi dışında araç kullanmaktan" para cezası ödedim ve yanlış hatırlamıyorsam 70 ceza puanı gibi bir rakam yansıtılmıştı sürücü belgeme.
Bu tarihten sonra 2 kere ameliyat oldum ve 3. ameliyatı da bu sene içinde olacağım.
Ben "yetkisi dışında araç kullandığım" için kendimin suçlu olduğunu düşünüp hiç bir şekilde tazminat vs hakkımın olmayacağını düşünürken babam bugün bana yaşadığım olaya çok benzer bir olayda (kaza yapan şahsın ehliyeti yok 8/5 kusurlu) şahsın 27.000 TL tazminat aldığını ve bu ödemeyi sigorta şirketinin yaptığını, benim de böyle bir hakkımın olabileceğini söyledi.
Elimde olan tek belge ise o dönem hastanenin bana verdiği heyet raporu. (3 ay istiharat, operasyon ayrıntıları vs...)
Bu noktada sormak istediğim;
1- Benimde böyle bir hakkım var mıdır?
2- Böyle bir durumda izlemem gereken yol nedir?
3- Böyle bir yol izleyeceksem elimde hangi belge ve bilgilerin olması gerekli?
Bu konuda siz deneyimli üyelerden yardımlarınızı bekliyorum.
Şimdiden teşekkürler.
Cevap: Geçmiş tarihli trafik kazası ve tazminat hakkı
Trafik kazası nedeniyle açılacak tazminat davasında zamanaşımı sorunu üzerinde konuşmak gerekir;
Karayolları Trafik Kanunun 109. Maddesi:
Madde 109 - Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.
Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır.
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı yeni Türk Borçlar Kanunun 72. maddesi;
Madde 72 - Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.
Bu yasa maddeleri, trafik kazalarından doğan tazminat davalarındaki zamanaşımı süreleri konusunda , suç cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş ve ceza kanunlarında bu fiil için daha uzun bir zaman belirlenmişse , ceza zamanaşımının uygulanmasını öngördüğünden , ceza zamanaşımı sürelerinin belirlenmesi gerekecektir.
Ceza kanununda öngörülen zamanaşımı süreleri TCK Md. 66 hükmüne göre belirlenecektir.
Buna göre zamanaşımı süresi;
Ölümlü trafik kazalarında 15 yıl,
Yaralamalı trafik kazasında 8 yıl,
Hem ölü hem yaralı varsa 15 yıl olarak uygulanacaktır.
Eğer sadece yaralanmalı bir trafik kazasında uzamış ceza zamanaşımı süresi (8 yıl) içerisinde zarar ya da tazminattan sorumlu olan öğrenilememişse öğrenme tarihinden itibaren 2 yıl içinde de dava açılabilir ancak sadece yaralanmalı trafik kazalarında hiçbir şekilde kaza tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açılamaz. Yaralanmalı trafik kazasında süre 8 yıl olup bu süre geçirildikten sonra sorumlu öğrenildiğinde 2 yıllık süre başlar ancak süre kazadan itibaren 10 yılı geçemez.