Yürütmeyi Durdurma Kararında Esasa Hiç Girilmemesi

Merhaba,
bir üniversiteenstitü müdür yardımcısına "şahıs" dedim diye "küfür ettiğim gerekçesiyle" hakkımda soruşturma başlattı. Soruşturma mayıs ayında başlamasına rağmen eylül ayında hala sonuçlandırılmayınca ben de üniversiteyi 15 eylülde bimere şikayet ettim.
Bunun üzerine 1 eylül tarihli bir disiplin cezası verildi "tehditten 6 ay uzaklaştırma" diye...

Bende konuyu yargıya taşıdım. Yürütmeyi Durdurma kararı çıktı ama kararda sadece "6 ay uzaklaştırma diye birşey YÖK kanununda yok" gerekçesiyle verildi.
Oysaki;

1) "şahsiyet" demek küfür değil bu konuya hiç girilmedi
2)BİMERe şikayette bulunmak "bu kurumu denetleyin" demek de tehdit değil bu konuya da hiç girilmedi
3) EN ÖNEMLİSİ: Kurum bana küfürden soruşturma açıyor sonra BİMER şikayetimden dolayı eza veriyor AMA bimer başvurum 15 Eylül, kurum ise cezayı 1 Eylülde vermiş, yani "geleceği görmüş"
4) Soruşturma mayısda başlamış eylülde sonuçlanmış oysaki en geç 1 ay içinde sonuçlandırılması gerekiyordu
5) Soruşturma sürerken çalıştğım işyerine "biz bu elemenınız hakkında soruşturma açtık bir daha okulumaz gelmesin" minavalinde soruşturma gizliliğini ihlal eden bir belge gönderilmiş

Bu konulara hiç girilmemiş. Hani ne beni ne de karşı tarafı haklı ya da haksız bulmamış.
Acaba bu konulara hiç girmemesinin sebebi nedir? Asıl kararda mı bu konuya girecek mahkeme :/

İdare mahkemesi hakimi açık bir hak ihlali, hukuka aykırılık veya ileride telafisi imkansız zararlar doğuracağını düşünürse, acilen yürütmeyi durdurma kararı verme yetkisine sahip. Yani işin esasına girmeden YD kararı verir. Sonra yargılama esnasında esasa girer ve ona göre karar verir. YD kararında bahsettiğiniz konuların ele alınmaması davanın reddedileceği anlamına gelmez. Hatta YD talebinin kabulü tam tersine olumlu bir sinyal olarak nitelendirilebilir.

Alıntı:

---

Av.Basri Gungoren rumuzlu üyeden alıntı

İdare mahkemesi hakimi açık bir hak ihlali, hukuka aykırılık veya ileride telafisi imkansız zararlar doğuracağını düşünürse, acilen yürütmeyi durdurma kararı verme yetkisine sahip. Yani işin esasına girmeden YD kararı verir. Sonra yargılama esnasında esasa girer ve ona göre karar verir. YD kararında bahsettiğiniz konuların ele alınmaması davanın reddedileceği anlamına gelmez. Hatta YD talebinin kabulü tam tersine olumlu bir sinyal olarak nitelendirilebilir.

---

Çok teşekkür ederim cevap için.
Davalı avukatı da "mahkeme YD kararı varken esasa girmedi çünkü soruşturma usüle uygun yapıldı" yazmış YD iptalini isterken de o nedenle sordum.

Alıntı:

---

Av.Basri Gungoren rumuzlu üyeden alıntı

İdare mahkemesi hakimi açık bir hak ihlali, hukuka aykırılık veya ileride telafisi imkansız zararlar doğuracağını düşünürse, acilen yürütmeyi durdurma kararı verme yetkisine sahip. Yani işin esasına girmeden YD kararı verir. Sonra yargılama esnasında esasa girer ve ona göre karar verir. YD kararında bahsettiğiniz konuların ele alınmaması davanın reddedileceği anlamına gelmez. Hatta YD talebinin kabulü tam tersine olumlu bir sinyal olarak nitelendirilebilir.

---

Tekrardan merhaba,
mahkeme son kararı verdi ve önceki YD kararıyla birebir aynı.
Oysaki soruşturmada bir sürü üslsüzlük var:
Soruşturmayı küfürden açmışlar ama mailde küfür filan yok.
soruşturma sırasında "bizi aradı tehdit etti" diye ikincibir dilekçe verilmiş normalde o konuyla ilgili ikinci bir soruşturma açılması lazım onu da yapmamışlar bu sefer önceki soruşturmanın konusunu değiştirip "tehditten" ceza vermişler ki o verilen ikinci dilekçede bahsettikleri telefon konuşmasında değil onları tehdit etmek onlar bana hakaret etti. Ses kaydı da var, üzerime iftira atarlar diye kayıt yapmıştım.

ACaba şimdi dan