Selamlar.
Eşim memur olduktan sonra mal beyanı formunu doldurup benim yerime imzalamış. Bu memurluga engel olacak bir suç değil midir?
Memurluk tan atılma için yeterli bir suç mudur?
Printable View
Selamlar.
Eşim memur olduktan sonra mal beyanı formunu doldurup benim yerime imzalamış. Bu memurluga engel olacak bir suç değil midir?
Memurluk tan atılma için yeterli bir suç mudur?
Eşiniz mal beyanı formunda size ait mallrın d bildirimini mi yapmış, yoksa sizin adınıza mal beyan formunu da kendi doldurup sizin adınıza kendi mi imzalamış?
ayrıca ayrılmak istemiyorum dediğiniz eşinizi görevden attırmak için bu çaba niye anlayamadım.
Hem kendi adına ayrı form doldurmuş hem benim adima ayrı ayrı. Yerime de imzalamış.
Üstadım eğer bu şekilde bir dava acarsam canını yakmış olurum hatasını anlar. Başka abi maksadım yok..
Diğer iletilerinizi de okudum. Ben dahil okuyan diğer herkes şu anda sağlıklı düşünmediğinizi bir yandan içinizde sevgi diğer yandan ise öfke olduğunu anlayacaklardır.
Hazmedemediğiniz bir durumla karşı karşıyasınız. Egonun size hata yaptıracak bunun önüne geçmelisiniz.
Aksi takdirde gri dönüşü olmayan bir sürece gireceksiniz.
Sevdiğinizi söylediğiniz eşinize zarar vererek onu zorla baskıyla tehditle yanınızda olmaya zorlamayı düşünüyorsunuz.
Nafaka talep edip edemeyeceğiniz sorusu ve bu iletiniz deki mal beyanı sorunsalı bunun göstergesi.
Bunca yıllık evliliğiniz süresince eksik kaldığınızı siz zaten itiraf etmişsiniz.
Ne eşinizin annesinin ne de arkadaşının bu konuda suçlu olduğunu düşünmeyin.
Annedir elbette evladına sahip çıkacak ne yapmasını bekliyordunuz. Sırtını mı dönmeliydi. Ya da arkadaşı.... sizin ve eşinizin göremediği bir çok sorunu daha objektif gözle görüp öneride bulunmuş olabilir.
Velevki eşinizde kayın valideniz de eşinizin arkadaşı da yanlış düşünüp yanlış kararlar alıyorlar, ancak bunu bertaraf etmenin yolu sizin söyledikleriniz olamaz.
Kazanacak bir şansınız varsa da onu elinizin tersi ile itmiş olursunuz.
Yapabilecekleriniz de kısıtlı... ya hatır gönül bilen sözü dinlenir bir aile büyüğü devreye girip eşinizi ikna edecek, ya siz eşinizi ikna edip bir evlilik danışmanına gitmeye ikna edeceksiniz, ya da mahkemede hakimin karşısında eşinizi ve çocuklarınızı çok sevdiğinizi ailenizi kaybetmek istemediğinizi anlatarak boşamaması için yalvaracaksınız.
Ya da eşinizin arkadaşı ile görüşüp pişmanlığınızı sevginizi dile getirip yardım etmesini isteyeceksiniz.
Bunların dışındaki diğer tüm misilleme hareketleri ters tepecektir.
Geçmiş olsun.
Değerli arkadaşlar burada çok ince bir durum var. Bir yandan insanın içini kemiren acabalar, düzelir mi, barışır mıyız soruları… Diğer yandan ise işin hukuki boyutu ve doğurabileceği sonuçlar. Haksız ithamlarla hakkımda evden uzaklaştırma kararı çıktı ( sanırım birçok erkeğin başına geliyor), ona rağmen sesimi çıkarmadım, sustum. Bi avukata gittim bir yol haritası çizebilmek için, önerilerini yapmaya iççim elvermedi Beni dövdü diyerek evden de atsa, boşanacak ta olsam çocuğumun annesidir dedim… Avukat beyin bir sözü o an çok anlamsız gelmişti bana ; ‘kavgada atılan yumruğun hesabı tutulmaz!’…. Bu sözün ne kadar anlamlı olduğunu dava dilekçesini okuduğumda anladım
Asıl soru şurada, elimde bulunan bilgilerle eşimin işinden atılmasını ve hatta ceza mahkemesinde yargılanmasını sağlayabilirim.. Bir yanda dava dilekçesinde benden istediği bol sıfırlı tazminatlar diğer yanda çocuğumun annesi. Bir yanım diyor ki aman zarar gelmesin, diğer yanım da diyor ki sen ona zarar verme, karşı iddiaları güçlendirme, ömür boyu tazminata çalış
Velhasıl, öfkeyle kalkan zararla oturur demiş atalarımız. Doğru da demişler. Çok iyi düşünüp çok iyi karar vermek lazım. Keşke çiftler evlenme kararı aldıkları gibi boşanma kararını da her ne olursa olsun (tabii ki şiddet hariç) birlikte alabilseler… Hırslara ve öfkeye kapılıp birbirine zarar vermenin ne anlamı var ki…