Ahlak dışı ilişki sonucu boşanma hakkında

arkadaşlar selamlar, malesef üzücü bir durum içerisindeyiz, kardeşimin eşi bir süredir başka bir şahısla iletişim içerisindeymiş, kardeşim yaklaşık 1 hafta önce görüştüklerini tespit ediyor ve telefonunda (whatsapp, facebook) ortamındaki görüşmelerine ulaşıyor, oldukça edep dışı konuşmalara şahit oluyor, bu olaya karşılık kardeşim eşini biraz hırpalıyor, eşi pişmanlığını dile getiriyor (sen duyarsan gider 3. şahsa (görüştüğü kişi) birşey yaparsın başını belaya sokarsın, ben sana söylemek istemedim daha sonra söyleyecektim gibi) bir konuşma geçiyor, tabi bu gece boyunca sürüyor birkaç saat sonra kardeşim uyuya kalıyor ve eşi 3,5 yaşındaki kız çocuğu ile beraber evi terkediyor, yaklaşık olarak bir gün boyunca ortaya çıkmıyor, bizim ailemiz ve eşinin ailesi bütün akrabaları arıyorlar ama bulunamıyor, sonunda 3. şahısa ulaşılıyor aile büyüklerimizden birisi kardeşimin eşini kasdederek senin yanında olduğunu biliyoruz gibi bir blöfte bulunuyor ve kız yaklaşık yarım saat içerisinde ortaya çıkıyor, sonrasında bir telefon geliyor kızın kızılayda olduğunu söylüyor sizden ve bayanın eşinden özür dilerim diyor telefonu kapatıyor velhasıl kız sonrasında ablasının yanına geçiyor ve bunlarda yetmezmiş gibi yangına körükle gidip birde sabah erkenden de boşanma davası açıyor, biz şaşmış durumdayız tabi, ilk akla gelen kaybolduğu gün 3. şahısın yanına gitmiş olma olasılığı oldu. sonraki gün ailesinin yanına geçiyor ve biz ailecek ziyarete gidiyoruz, eşinin aileside tabiki olan durumdan çok üzgünler herhangibir aksi durum olmuyor, tabi bu durumda kardeşimin yaşamış olduğu psikolojik yıkımdan ötürü bu evliliğin sürdürülmemesi kararını alıyor ve açılan boşanma davasına karşılık olarak anlaşmalı olarak boşanmayı kabul ediyor, bu ziyaretten sonra ertesi gün tekrar bir ziyaret gerçekleşiyor annem çocuğun bir akşamlığına bizde kalmasını istiyor ama çocuğun annesi kabul etmiyor ve bundan ötürü şimdiden problem çıkardığından ileride çocuğu göstermeme olasılığı olma ihtimaline karşın ailecek velayet ve 3. kişide dahil olmak üzere maddi manevi dava açma kararı alıyoruz, tabi bu davanın açıldığını duyan eşinin avukatı hemen kardeşimi arıyor ve uzlaşmaya gitmeyi teklif ediyor hatta sizi bir araya getirelim tekrar gibi bir görüşme gerçekleşiyor, birde bu karşı dava açılana kadar herhangibir pişmanlık tavrı sergilemeyen eşi birden bire pişman oluveriyor!!! ve kardeşimle bugün bir araya geliyor konuşuyorlar, anlattığına göre; evden çıktığı gün 3. şahsın yanına değil bir otele gittiğini, parası olmadığından ötürü evlilik yüzüğünü sattığını ve bir gün otelde kaldıktan sonra ablasına geçtiğini, bunlarıda ispat edebileceğini velhasıl pişmanlığını dile getiriyor, gerekirse güvenin tekrar kazanmak için hayatımı öne koyarım gibi konuşmalarda bulunuyor. kardeşimin aklı çok karışık tabiki benimde, ailemde net birşey söyleyemiyor. neticede ortada geleceğini düşünmemiz gereken bir çocuk ve 5 yıllık bir evlilik-emek ve sonraki sıkıntılar söz konusu, şimdi benim sizlere danışmak istediklerimi maddeler olarak sıralayayım;

1. kız bugüne kadar pişmanlık duymazken birden bire pişman oluyor ve ben seni çok seviyorum vs. gibi bir yaklaşımda bulunuyor, bu ne derece samimi olabilir?
2. böyle yapmasının, yani anlaşmalı boşanmayı kabul edipte velayet davasını açtıktan sonra birden 180 derece dönüş yapmasının olasılıklarından biri hatta en başlıca sebebi aleyhinde olan internet görüşmeleri ve bir nevi kendi avukatının (bence) bir şekilde uzlaşma yap çocuğu senden alabilirler uyarısı olma ihtimali olabilirmi..
3. şimdi bu durumda bu insana ne derece güvenilebilir, herşeye rağmen kardeşimin tekrar denemesi tavsiye edilebilirmi, kardeşimin söylediği ve haklı olduğunu düşündüğüm (ben tekrar nasıl güvenebilirim her zaman gözüm arkada yaşamak zorunda kalacağım) sözünü nasıl değerlendirmeliyiz..
4. diyelim tekrar bir araya gelindi davalar iptal edildi vs. bir süre sonra bu olanlar tekrar yaşanırsa bu olan biten bir sonraki açılacak velayet davasında delil olarak kullanılabilecekmi?
5. bizim avukatımız çocuğu %90 ihtimalle alırız diyor ve çok iddialı konuşuyor, 3. şahısa da maddi tazminat davası açacağını (ailenin yıkılması ve karşı tarafın kişilik haklarına saldırıda bulunduğundan ötürü) ve ondan kardeşimin eşiyle bu görüşmeleri yaptığını davada kabul etmesini isteyeceğini belirtiyor, eğer kabul ederse çocuğu alma olasılığı daha yüksek olacaktır diyor, bu ne derece kayda değer olabilir?
6. bizim bu durumda çocuğu alma olasılığımız nedir?
7. veya sizce nasıl bir yol izlemeliyiz?

Avukatın çocuğun velayetini kesin alırız cümlesi kurduğunu sanmıyorum. Bir onla bir bunla ahlaksız hayat yaşayan bir kadın olmadıkça, çocuğun yaşı küçük ise anne şefkatine ihtiyacı olduğundan mahkemeler çocuğu genelde anneye veriyor.
Kadının sadakatsizliği nedeniyle mahkeme tazminat ödemesine karar verir. Ancak bunun pratikte ne işe yarayacağını iyi düşünmek gerek. Sanal ortamda yaşanan platonik yaklaşmalar etik ve ahlaki olmasa da bazı çiftler bunu geçici buhranlara bağlayıp, hayatlarına devam edebiliyorlar. Bu anlamda sorduğunuz soruların cevabını aile psikologları daha iyi çözümler. Ancak önemli olan GÜVEN olgusunun tesis edilebilmesidir. Güven yoksa, sürekli bir şüphe varsa eşlerin boşanmaları her iki taraf için de hayırlı olur.

Cevap veren Av. Basri beyin belirttiği "GÜVEN" konusuna kesinlikle katılıyorum. Böyle bir olayı gerek kadın gerekse erkeğin yaşaması evliliğine devam etmesini zorlaştıracak güven problemine sebep olur ki, şu andan itibaren evliliğe devam ederken bu güven probleminden dolayı çok tartışmalar yaşanırsa ben hiç şaşırmam.

Ben kardeşinizle çok ciddi bir konuşma yapmanızı özellikle tavsiye ediyorum. Hangi konuda derseniz; kardeşinizin eşiyle yaşayabileceği tartışmaların sonunun (allah korusun tabi) cinayete varan noktaya gelmemesi. Televizyonda kadın cinayetleri çok duyuyoruz. Cinayetlerin sebeplerini bilmesekte maalesef yaşanıyor. Kardeşinize böylesi saçmalıklar yapmamasını söyleyin. Dinimizde de yerinin olmadığını, ahiretini yakmamasını ve buna benzer şeyler söyleyerek kardeşinizi ikna edin.