Yaralama davasında telefon ses kaydının delil niteliği ile ilgili soru.

Merhaba,


Forumda yaptığım araştırmada soruma karşılık olabilecek tam yanıtı bulamadığım için yeni bir başlık açma ihtiyacı duydum.

Durumun özeti kısaca şöyle;

Bu yılın Nisan ayında uğradığım darp neticesinde sağ gözümde %95 oranında görme kaybı yaşadım. Davam hala ediyor ve mahkeme karar için gözümün son durumunuyla ilgili Adli Tıp raporunu bekliyor. Sanık olayı gerçekleştirdiğini inkar ederek yalan beyanda bulundu. Sanığın olayı gerçekleştirdiğini gören bir şahit, şahitin orada olduğuna, sanığın kaçmakta olduğuna ve yaralandığıma tanıklık eden ise iki kişi var. Olay yerinde güvenlik kamerası bulunmamakta. Bu durumda avukatım sanığın uzuv kaybına neden olmaktan dolayı 8 yıldan başlamak üzere en az 5 yıl hapis cezası alacağını söylüyor.

Sizce bu durumda sanık kaç yıl ceza alabilir?

Bununla birlikte asıl sorum ise şu;


Elimizde henüz mahkemeye sunmadığımız sanığın arkadaşım olan tanık ile yaptığı ve olayı gerçekleştirdiğini itiraf ettiği telefon görüşmesinin ses kayıtları bulunmakta.

Bu durumda;

1) Mahkemeye sunacağımız bu konuşmalar delil niteliği taşır mı?

2) Mahkeme bu ses kayıtlarını delil olarak kabul ederse sanığa yalan beyan verdiği için fazladan ceza uygulanır mı veya iyi halden alacağı ceza indirimi iptal olur mu?


Saygılar.

Olayın açıklığa kavuşması için yeterli sayıda olaya şahit olan zaten 3 kişi var. Sanığın gerçeğe aykırı beyan vermesi beklenebilecek bir davranıştır. Sanığa Yalan beyan verdiği için fazladan ceza verilmez. Ama cezada taktiri indirim nedenlerini uygulamak hakime bırakılmış. Mahkemeler bu indirim haklarını genelde kullanıyorlar. Yasal olarak elde edilmeyen ses kayıtlarına dayanılarak hüküm verilemez diye biliyorum.

Cevabınız için teşekkür ederim. Ses kaydı sanığın olayı gerçekleştirdiğini kendi ağzından gerçekleştirdiğini itiraf ettiği için kanıt niteliği taşıyamaz mı? Bazı Yargıtay kararlarında ses kaydının delil olarak kabul edildiğini gördüm.

Ses kaydı habersiz alındıysa sizinde başınızı ağrıtabilir.Zaten yeterince kanıt, şahit ve darp raporu var.Kendisinin ben yapmadım demesi elbette çok bir şey ifade etmez.

Ne kadar ceza alacağı konusu sanığın daha önce sabıkasının olup olmaması, mahkemedeki hali, darp durumunun bir suç aletiyle(sopa, kesici/alet, silah kabzası vs.) işlenip işlenmemiş olması gibi durumlarla ve sizin sağlığınızdaki sıkıntının kalıcı olup olmayacağına göre değişkenlik göstermekle beraber 5 yıl civarı sonuçlanması ihtimal dahilindedir.Bununla beraber uğradığınız zararlar için sanığa mahkeme sonuçlanıp suç kesinleşince maddi ve manevi tazminat davaları açılabileceği ve kazanılma ihtimalinin yüksek olduğu ön görülebilir.Geçmiş olsun.

Çok teşekkür ederim Engin bey.

Gözümde maalesef %95 oranında (uzuv kaybı derecesinde) görme kaybı oluştu. Bu durumda ceza alt sınırının 5 yıl olduğunu okudum. Şahıs bu yaralama eylemini içi dolu içki şişesi ile gerçekleştirdi. Burada merak ettiğim içi dolu bir içki şişesi 'silah' niteliği taşıyor mu? Silah niteliği taşıdığında kanundan okuduğum kadarıyla ceza alt sınırı 8 yıldan başlamakta. Mahkeme içi dolu içki şişesini silah olarak kabul etmez ve beş yıllık bir ceza verir ise davayı temyize götürüp içki şişesinin silah olarak kabul edilmesi için itiraz edebilir miyiz?

Sizin davanızda dava hangi maddelerden açıldı biliyormusunuz? Şişe silah olarak sayılır. Pazar torbası bile silah olarak kullanılırsa silah sayıalbiliyor.


Kasten yaralama
(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(3) Kasten yaralama suçunun;

a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Silahla,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.


(1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Konuşmasında sürekli zorluğa,

c) Yüzünde sabit ize,

d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.

(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.