Sahte Kimlikle Elektrik Aboneliği

Merhaba ben Aydın ilinde hiç yaşamamış olmama rağmen adıma usulsüz bir şekilde sahte kimlik ve imzam kullanılarak elektrik aboneliği açılmıştır. Kimliği belirsiz şahıslarca açılan bu aboneliğin borcu tarafıma icra iflas müdürlüğünce tebliğ edildi. Borca itiraz edip savcılığa bu şahısların tespiti için suç duyurusunda bulundum..soruşturma sürerken konuya bahis elektrik şirketi borca itirazımın iptali için dava açmaya kalktı????

Ben adıma usulsuz şekilde elektrik aboneliği açılması hususunda görevde dikkatsizlik ve tedbirsizlik suçu işleyen elektrik şirketine MAEVİ TAZMİNAT DAVASI açarsam kazanma şansım nedir ? ben bu olay yüzünden imzamı değiştirmek ve bunu noterde onaylatmak zorunda kaldım....ayrıca şehir değiştirip başka bir ile taşındım....manevi tazminat davası açarsam miktarını ne kadar açmalıyım????? manevi tazminat davasını kazanma ihtimalim nedir? kaybedersem mahkeme borcu bana mı yüklenir? mağdur oldumm

Sanırım bu konuda uzman birsi yok yanıt gelmediğine göre............

Uzman vardır da son zamanlarda yürürken ayağı taşa değen vatandaşın dahi manevi tazminat peşinde koşmaya kalkışmasından bıktığı için cevap vermek istemiyor olabilir.

Önce mahkeme maddi haklılığınızı tesbit etsin, sonra manevi kısım başlar.

Alıntı:

---

meraklıüye rumuzlu üyeden alıntı

Önce mahkeme maddi haklılığınızı tesbit etsin, sonra manevi kısım başlar.

---

Haksız icra takibi manevi tazminat gerektirirmi?

Alıntı:

---

EnginTarhan rumuzlu üyeden alıntı

Uzman vardır da son zamanlarda yürürken ayağı taşa değen vatandaşın dahi manevi tazminat peşinde koşmaya kalkışmasından bıktığı için cevap vermek istemiyor olabilir.

---

Peki örneğin:
Bu durumdan kurtulmak için avukata danıştım, (makbuzu var) işten izin almak zorunda kaldım (belgeli) seyahat etmem gerekti (bleti var) v.s. gibi MADDİ zararların tazmini istenemez mi? Bunun için nerede dava açmak gerekir?

Sn. senoleker, şeytanın avukatlığını yapıyorsunuz ;)

Bahsettiğiniz avukata danışırken davayı nerede açabileceğinizi de sorabilirsiniz. :ok

Alıntı:

---

EnginTarhan rumuzlu üyeden alıntı

Sn. senoleker, şeytanın avukatlığını yapıyorsunuz ;)

Bahsettiğiniz avukata danışırken davayı nerede açabileceğinizi de sorabilirsiniz. :ok

---

Şeytanın avukatlığını yapabilmek için hukuk fakültesi bitirmeye gerek olmadığına göre yapmaya devam edebilirim :)
Bir kronoloji hatası yapıyorsunuz. Danıştım ve bitti. Bunu sormak için tekrar "danışmam" gerekir :p
Şaka bir yana, böyle sorma sebebim ise aslında bu olayla ilgili değil, Mahkemelerin avukat ücretine hükmettiği durumlarda avukatık ücretini davacı değil, avukat alır kuralının nasıl işleyeceği. Burada açılacak olan davada "avukata danışma" karşılığı ödenecek ücret danışanın mı olacak yoksa danışılan avukatın mı?

Bence her durumda hükmedilen avukatlık ücreti davayı kazanan tarafça (avukatınca değil!) alınmalıdır. Avukat zaten müvekkil ile anlaşırken bir ücret alıyor, alırken de mahkemenin hükmedeceği ücret garanti olmadığı için onu hesaba katmıyor. Ama uygulama öbür türlü yerleşmiş. Bence yanlış ama bunu da ilk görüşmede karara bağlamak mümkün ve doğru bence. Yine de, davayı kazanmak kendisine maddi bir kazanç sağlamayacaksa avukatın işe fazla asılmayacağı düşünülebilir, bunu da hesaba katmak gerek.

Bahsettiğiniz durumda ise avukat danışma ücretini danışma anında aldığı için tekrar almaması gerekir. Ama eğer danışan taraf avukat tutmadıysa zaten avukatlık ücreti tahakkuk etmiyor bildiğim kadarıyla. Eğer avukat tuttuysa, iki olasılık var. Danışılan avukat tuttuysa danışma ücreti ödememesi gerekirdi. Gerek bu durumda, gerekse başka bir avukat tutulması durumunda avukatlık ücretini avukat (bence yanlış olsa da) alırdı.

Bu söylediklerim bana mantıklı gelen hareket tarzı. Ama ne mantıklı bir dünyada, ne de mantıklı bir ülkede yaşıyoruz, gerçek durum farklı olabilir (ve oluyor).