Darp Hakkında

Merhaba,
Eşim sebepsiz yere 6 ay önce terk etmişti. Ben ilk 4 ayında dön çağrısı gönderdim. Bu çağrıya aslı astarı olmayan şeyler söylemişler. Kısaca iftira atmışlar. Bunların bir çoğunu deliller,tanıklar vasıtasıyla kanıtlıya biliyorum.
En son 5.ayında aile büyükleri tekrardan bir araya geldiler evi yenişehirde tutulacağı hakkında sözleşildi. Evi yenişehirde tuttum. Göstermek için götürdüğümde evi beğenmiyerek red etti. Bende artık evide tutmamaya karar verdim. Şuanda oturduğum evde rahatım. Annemde yok babamda. Evim ailemden tamamen bağımsız.Sonrasında onlar Evliliğin Temelden Sarsılması (Çekişmeli) davası açtılar.Yine bir sürü iftiralarla dolu dilekçe...
En son ayın 21 inde hastanede babamı tedavi ettirirken onlarda hastanedeydi ve göz göze geldik.
Çocuğumun elini kaynatam tutuyordu. Bende çocuğumu sevmek için elimi atmaya çalıştım fakat bana küfür ederek saldırıp darp etti. Bende Darp raporu alarak şikayetçi oldum.
Sonrasında telefonla beni tehdit ettiler bugünde gittim savcılığa suç duyrusunda bulundum.

Bu boşanma davasında etkili olurmu ?

Bilgi vermenizi rica ederim.

Ses kayıtları,video ve şahitlerle bunları ıspatlarsam dava red edilme olmasığı % kaç ?
Ayrıca dava dilekçesinde video kayıtlarında bana takılan çeyrek altınları dahi ziynete saymışlar. Bu yasalmıdır ? Böyle birşey yapabilirmi ?

Bunlar şiddetli geçimsizliğin delilleri. Ziynet eşyaları kadınındır diye bilinse de size takılan sizindir. Ama ispatlamak gerek.

Alıntı:

---

Av.Basri Gungoren rumuzlu üyeden alıntı

Bunlar şiddetli geçimsizliğin delilleri. Ziynet eşyaları kadınındır diye bilinse de size takılan sizindir. Ama ispatlamak gerek.

---

Düğün video'su ile kanıtlıyabilirim.
İnternette ayrıca şöyle bir yazı buldum. İşe yarar sanırım. Yorumunuzu rica ederim.

Düğünlerde takılan takıları;
1- Ailelerin müstakbel gelin ya da damatlarına taktıkları ziynetler ve verdikleri hediyeler,
2- Aile dışındaki kişilerin düğünde taktıkları ziynet eşyaları
olarak ikiye ayırmak gerekir.

Türk toplumunun örf ve adetinde, evlenen çiftlere aileleri ve eş-dost tarafından ziynet eşyası (çoğunlukla para) takılması yönünde bir gelenek olduğu malumdur. Bu konuda bir ayrıma giderek, örf ve adet adetlerimize göre çiftlerin aileleri tarafından takılan takıların gelin ve damadın şahsına verildiğini söylemek mümkündür. Örneğin ve tabii ki ailenin ekonomik gücüne göre değişebilen bu hediyeler, damadın ailesi tarafından gelinlerine verilmek üzere genellikle altın ya da sair takı setleri, yüzük veya bilezikler; gelinin ailesi tarafından da damatlarına verilmek üzere kol saati, altın künye vs. gibi nispeten değerli hediyelerdir. Tekrar etmek isteriz ki, aileler tarafından gelin ve damada hediye edilen bu tarz hediyeler onların şahsına verilmiş sayılır.

Ailelerin dışında, akrabalar ya da çiftlerin arkadaşları tarafından düğün merasimi esnasında takılan ziynetler ise, yine hediye verenin ekonomik durumuna göre değişmekte ve çeyrek – yarım ya da daha değerli bir hediye vermek isteyenler içinse örneğin bilezik gibi hediyelerden oluşmaktadır. Örf ve adetlerimize göre bu hediyelerin özelliği ise, zata mahsus olmaması, diğer bir anlatımla eşlere müştereken verilmiş olmasıdır. Hediyenin, cumhuriyet altını mı, bilezik mi olduğu, tamamen onu veren kişinin evlenen çifte vermek istediği hediyenin ekonomik değerinin az ya da daha çok olması ile ilintilidir. Bu hediyeler, örf ve adetimize göre evlenen çifte maddi bir destek sağlama amacı güden ve geçmişten günümüze dek süregiden bir geleneğin sonucudur. Altın ya da nakit para olarak verilen bu tarz hediyeler, evlenen çiftin aileleri tarafından damat ya da geline verilen hediyelerden farklı olarak zata mahsus verilmez, ya damadın ya da gelinin elbisesine takılır ya da bu iş için hazırlanmış olan bir keseye konulur. Hukuki tanımlaması “bağışlama” olan bu tarzda verilen hediyeler, eşlere müştereken verilmiş sayılır.