Türkiye'de adalet bu kadar mı?
Adapazarında yaşayan, emekli ve özürlü bir vatandaşım. 2 yaşında geçirdiğim çocuk felci nedeniyle sağ bacağım ve sağ kolum iş görmediğinden, yürümekte ve evden dışarıya çıkmakta büyük sorunlar yaşıyorum. Şimdi size yaşadığım sorunu ve içinde bulunduğum çıkmazı arzedeceğim.
5 Mayıs 2001 tarihinde dairemi H. K. isimli şahsa kiraya verdim. Aynı tarihte aramızda bir kira sözleşmesi tanzip ettik ve altını imzaladık. Daha ilk aydan itibaren kiracım kiralarını gününde ödememeye başladı. Kira sözleşmesinin maddelerini ihlal etmeye başladı.
Daha sonra daha da ileri giderek dairemde kaçak elektrik ve kaçak su kullanmaya başladı. Kendisini elektrik idaresine ve sular idaresine ihbar ettim. Elektrik faturalarının arkasında; 'kaçak elektrik kullandığı tesbit edilen kişiler beş yıla kladar hapis cezasıyla cezalandırılır' dediği halde, kaçak elektrik kullandığı SEDAŞ sakarya elektrik dağıtım şirketi tarafından DEFALARCA tesbit edilen H. K. denen şahıs elini kollunu sallaya sallaya hala dolaşmaktadır.
Yaptığı bu ihlallerden sonra kendisi hakkında 'Sakarya 2. İcra dairesinde' kira borçlarına karşılık haciz takibi başlattım, fakat takibi sadece başlattım icra dairesinin lakayıt davranışları nedeniyle hiç bir sonuç alamadım.
Daha sonra 'Sakarya 1. İcra Mahkemesinde' tahliye davası açtım ve davayı kazandım, karar da kesinleşti.
Bu olaylar esnasında kiracım olan H. K. Adapazarı'ndaki işyerini kapatıp, Düzce de işyeri açmış. Şu anda içindeki eşyalarla evim kilitli ve malesef kendisine ulaşamıyorum. 1 yıldan bu yana bir kuruş kira alamazken, hukuken evime de girmem yasak.
Bu merhaleden sonra evin tahliye edilmesi için icra müdürlüğüne müracaat ettim. Eşyaların evden çıkarılması için hamal ücreti, nakliyesi için nakliye ücreti, saklanması için depo ücreti olmak üzere, icra müdürlüğü benden 1500 YTL civarında bir para talep etti. Malesef bu kadar parayı tedarik edecek ve ödeyecek mali durumum yok.
Bilahare bir arkadaşım bana eşyaları koyabileceğim bir depo ve eşyaları taşıyacak kişileri buldu. İcra dairesine giddip, memur yolluğunu yatırarak bir memur alıp geldik. Memur içerdeki eşyalara bakarak; "Bunlar bir günde taşınmaz." diyerek gerisi geriye döndü gitti. (Eve geldiğimizde saat 10:30 du ve akşama kadar o eşyalar taşınırdı)
Problemimin çözümünde bana yardım edilmesi için;
1- Adapazarı Büyükşehir belediyesi hukuk servisine
2- Sakarya valiliğine
3- Sakarya Cumhuriyet Savcılığına
4- Sakarya Emniyet müdürlüğüne
5- Sakarya Baro Başkanlığına
6- Sakarya Valiliğine bağlı, Başbakanlık şikayet merkezine
müracatlarda bulundum. Fakat hiç bir merciden yardım göremedim.
[u]Şimdi sonuç olarak; benim maddi gücüm yetersizse, bütün hukuki haklılıklarıma ve hatta kazanılmış mahkeme kararlarına rağmen yıllarca evime sahip olamıyacak, evime giremiyecekmiyim. </u> Hukuku hiçe sayan, devleti bile dolandıran bu kişiyi evimden çıkaramıyacakmıyım? Türkiye Cumhuriyetinde adalet bu mu?
Saygılarımla.
Re: Türkiye'de adalet bu kadar mı?
Malesef Türkiye'de adalet güçlü ve zenginlerden yana !!! :kızgın: :kızgın:
Re: Türkiye'de adalet bu kadar mı?
İcra ve İflas Kanunu
ŞİKAYET VE ŞARTLAR :
Madde 16 - (Değişik madde: 03/07/1940 - 3890/1 md.)
Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.
Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.
Şikayet hakkınız saklıdır, eğer avukata vekalet vermek için mali durumunuz elverişli değilse Sakarya Barosu Adli Yardım Bürosu'na müracaat ediniz.
Re: Türkiye'de adalet bu kadar mı?
Bu Ülke Hukuk Devletİ Olsa VatandaŞlari Aİhm E Gİtmez Kİ
Re: Türkiye'de adalet bu kadar mı?
Alıntı:
gurel67 rumuzlu üyeden alıntı
Bu Ülke Hukuk Devletİ Olsa VatandaŞlari Aİhm E Gİtmez Kİ
Neden? Yalnızca Türk vatandaşları mı AİHM'ye başvuruda bulunuyor sanıyorsunuz? Karalamaya çalışmayın şu güzel ülkeyi...
Re: Türkiye'de adalet bu kadar mı?
Alıntı:
Stj.Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Neden? Yalnızca Türk vatandaşları mı AİHM'ye başvuruda bulunuyor sanıyorsunuz? Karalamaya çalışmayın şu güzel ülkeyi...
Avrupada daha çok ihlal oluyor herhalde ki insan hakları mahkemesine ihtiyaç duymuşlar.
Re: Türkiye'de adalet bu kadar mı?
Alıntı:
ekircali rumuzlu üyeden alıntı
Avrupada daha çok ihlal oluyor herhalde ki insan hakları mahkemesine ihtiyaç duymuşlar.
Sayın ekırcalı;
Durum,Avrupa'da daha fazla insan hakkı ihlali olduğuyla açıklanamaz sanırım,olsa olsa hak ve özgürlükleri güvence altına alma bilincinin varlığıyla açıklanabilir.
Re: Türkiye'de adalet bu kadar mı?
AİHM’de başkanlık görevini İsviçreli Yargıç Luzius Wildhaber’den devralan Fransız Yargıç Jean-Paul Costa, mahkeme kararlarını pratikte hayata geçirmeye başlayan Türkiye’yi örnek bir ülke olarak gördüklerini söyledi. Yargıç şöyle başvuru sayıları hakkında şunları söyledi;
"Net biçimde Rusya başta geliyor. Bu ülkeyi Romanya ve Polonya izliyor. Türkiye dördüncü sırada. Ardından Ukrayna, Fransa geliyor. Bunları da İngiltere, İtalya ve Almanya izliyor. Elbette bu ülkeler Avrupa’nın nüfus bakımından en kalabalık ülkeleri. Ama aynı zamanda Rusya ve Ukraya gibi ciddi insan hakları sorunları olan ülkeler."
AİHM'nin neden kurulduğuna gelince; Avrupa'daki insan hakları ihlallerinin çoğunluğu dolayısıyla 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi imzalanmıştır. Tarih, tarihçilerin işi olsa da Avrupa'nın geçmişinden büyük ders çıkardığı ortadadır. Örneğin Ortaçağ Fransa ve İngilteresinde hakim olan skolastik düşüncenin eseri olan faili meçhuller, cadı avları vs. durumlar "insan hakları" kavramının düşünülmesine sebep olmuştur.
Re: Türkiye'de adalet bu kadar mı?
Re: Türkiye'de adalet bu kadar mı?
Sayın Avukatlarım yazınızı ilgiyle okudum..Yalnız bir konuda eksiklik gördüm anayasası olan bir ülkede kanun maddelerine uyulmadan yapılan ve hakimlerin bilirkişi raporlarına bile riayet etmeden karar vererek insanları mağdur etmelerini ve bu ülkde hukuk anlayışının olmadığından bağsetmemişsiniz.Türkiye cumhurriyeti devleti tarafından tapusu verilen ve seneler sonra bu yer ormandır veya kıyı şerididir denerek ellerinde tapuları alınarak iptal edilmektedir.Anayasanın 1007 maddesince tapu sicilinden doğan zararlardan devlet sorumludur densede hiç bir tazminat ödenmeksizin bu insanların birikimlerini mağdur edip gasp eden bir hukuk anlayışının olması hukuk devleti anlayışına gölge düşürmektedir.Kendi ülkesinde hukuku bulamayanda doğal olarak A.İ.H.M başvurmak zorunda kalıp hakimlerin verdiği kararları bozdurup mülkiyet hakkından hem ülkenin itibarını sarsıp hemde zarar verecek tazminatları doğurmaktadır.Şimdi düşünmek gerekirse burada vatan haini olanlar kim.Kanunlarda bu hakların güvence altına alındığını bildiği halde vatandaşın alhine karar çıkartanlar mı yoksa mağduriyetini A.İ.H.M arayan vatandaşlar mı?Allahtan Yargıtayın 1. hukuk dairesi bu olaya uyandı ve şöyle düşünerek emsal karar ortaya çıkardı .
Mülkiyet Hakkı gerek Anayasa ve yasalarla iç hukuk yönün den , gerekse AİHS ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır.Devlet tarafından verilen , doğru esasa ve geçerli kayda dayanan tapu ile sağlanan mülkiyet hakkına değer verileceği kuşkusuzdur.Temel vasfı yani kamu malı olma niteliği değişmemekle birlikte,kişinin söz konusu tapuya dayalı hakkının korunması gerekeceği muhakkaktır.Devletin verdiği tapunun geçersizliğini ileri sürerek ,hiçbir karşılık ödemeksizin iptalini istemesi ,geçerli kayda dayalı mülkiyet hakkı ile bağdaşmayacağı gibi, devletin sayınlığını zedeler nitelikte bir tutum olacaktır.Sizlerin hukukçu kimliklerinizi daha iyi kullanarak adalet bakanlığına şu soruyu sormanızı isterdim Türkiye Cumhurriyeti Hukuk devleti olan ve Adil yargılama yapan bir ülke ise neden Vatandaşın A.İ.H.M baş vurma gibi bir talebi olsun.Yada avrupa insan hakları mahkemelerindeki dosyalar ne kadar yoğunluktadır.İsviçrede ek bina yapıldığı zaman Türkiye için yapılıyor espirisi bile yapılmıştır.Hakimlerin pek anayasal çerçeve altında davalara bakmadığı siyasallaştırıldığı ve yorumlar yaparak karara bağladıklarını düşünmekteyim..Bu neye benziyor Kuran ezbere okuyan bir din adamının efektler ekleyerek firavunu efsaneleştirerek anlatmasıdır.Sizlerden isteğim böyle sorumsuzca kararlar vererek vatandaşlarını A.İ.H.M mahkemelerine gitme düşüncesinde bırakacak konuma getirilmemesi.Çünkü gidildiği takdirde Türkiye lehine bir karar verilmiyecektir.Kesilecek her tazminattanda hatalı karar veren hakimlerin sorumlu tutulmalarıdır.