Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
eminim çokça duymuş , görmüşsünüzdür, birbirine benzese de , her olayı kendi içinde değerlendirmek gerekir diye bir söz sarfedilir.
Bu durum da ynı,
her görev değişikliği aynı sonuçları doğurur denemez.
Örneğin kasiyer olarak bir markete işe başladınız, sözleşmenizde aynı madde var, ve bir süre sonra işveren sizi 10km uzaktaki bir başka markette kasiyer olarak görevlendirmek istedi. Şu anki işinizin evinize uzaklığı 8 km ,
buna esaslı değişiklik demek pek mümkün değildir. Gitmeniz gerekir ( genel anlamda) , gitmezseniz, yeni görev yerinizde işinize devamsızlık yapmış olursunuz , karşılığında bulacağınız tazminatsız sözleşme feshi olur.
Aynı markette kasiyer olarak çalışırken işveren şarküteri reyonuna bakmanızı ister ve bunu bildirir, yapmazsınız haklı olarak. İşveren de o maddeye dayanarak tazminatsız çıkışınızı yapar, dava açar işe iadenizi de sağlayabilirsiniz, veya ihbar ve kıdem tazminatınızı da alabilirsiniz.
Sizin durumunuzda,
bölümünüz kapatılıyor, artık o bölümde kimse çalışmayacak ! yani kabul etme4zseniz çalışabileceğiniz bir bölümünüz yok.
Bu durumlarda esas olan, ancak başka çare kalmamışsa sözleşmenin feshedilmesidir.
İşveren de doğal olarak önce yeni bir bölümde yeni bir görev teklifi ile gelmiş. Buraya kadar sıkıntı yok.
Bu teklifi 2 şekilde değerlendirebilirsiniz.
-a kabul edersiniz ve yeni görevinize başlar devam edersiniz.
-b kabul etmesiniz bu teklifi.
Kabul etmediğinizde işverene yapacak başka bir şey kalmıyor haliyle, ihbar süresine uyarak ( yada uymak istemiyorsa ihbar tazminatınızı ödeyerek) kıdem tazminatınızı da ödeyerek çalışma şartlarında esaslı değişiklik nedeniyle sözleşmenizi fesheder.
Bu şekilde fesihte işverenin uygulayabileceği bir başka çözüm kalmadığı için sebep geçerli kabul edilir,
tazminatlarınızın ödenmesi elbette gerekir, ama işe iade davanız kabul görmez / kaybedersiniz.