1999 da kredili ev aldik bütün taksitleri ödememize rağmen bir taksitin ödenmediği belirtiliyor ama dekontu elimizde odedigimize dair ipoteğin kaldirilmasina dilekce verdiğimiz halde geri donus yapilmadi bu konuda nazil bir yol izlemeliyiz
Printable View
1999 da kredili ev aldik bütün taksitleri ödememize rağmen bir taksitin ödenmediği belirtiliyor ama dekontu elimizde odedigimize dair ipoteğin kaldirilmasina dilekce verdiğimiz halde geri donus yapilmadi bu konuda nazil bir yol izlemeliyiz
Önce son derece yaygın şekilde yapılan bir hatayı düzelteyim: Dilekçe, sadece resmi makamlara verilir. Aslı talepname olması gereken bu kağıt parçasına devletin büyüklüğünü, vatandaşın küçüklüğünü vurgulamak için dilekçe adı verilmiştir. Bazı özel kuruluşlar, kendilerinde bir büyüklük vehmettikleri için olsa gerek, kişilerin kendilerine dilekçe ile başvurmalarını isterler, kişiler de bunun doğru olduğunu zanneder.
Sizin örneğinizde banka satıcı, siz de alıcı durumundasınız. Alıcı, satıcıya dilekçe vermez. İhtarname verir, talepname verir, talimat verir, verir oğlu verir, ama asla dilekçe vermez. Bu banka özel banka da olsa, devlet bankası da olsa, durum böyledir.
Şimdi gelelim esas meseleye. Banka, sağa sola her fırsatta yazdığı gibi, bir anlaşmazlık durumunda banka kayıtlarının esas alınacağı iddiası ile kabadayılık etmektedir zannediyorum. Daha önce verdiğiniz "dilekçe"de ne yazdığınızı bilmiyorum, ama iadeli taahhütlü bir ihtarname hazırlayıp gönderirseniz ve bu ihtarnamede elinizdeki dekontu anlatır, daha önceki başvurunuza cevap verilmediğini belirtir, mesela on beş gün içinde ipoteğin kaldırılmaması durumunda hukuki işlem başlatacağınızı ve yapılacak her türlü masraflarla manevi bir tazminat ödeme durumunda kalacaklarını yanlış anlamaya yer bırakmayacak bir dil ile ihtar ederseniz, herhalde bir kıpırdanma meydana getirebilirsiniz. Eğer üç maymunu oynamayı sürdürürlerse o zaman bir önceki cevapta belirtildiği şekilde mahkemeye başvurabilirsiniz.