4 aylık evlilik hakkında..

Eşimle yaklaşık 6 senedir beraberiz, ancak 4 aylık evliyiz. Kendisiyle olan en son tartışmamızda, birbirimizi hırpaladık. İtişmelerden oluşan zararlar verdik birbirimize. Kendisi daha sonra ucu sivri bir anahtar alarak vücuduma saplamak ve çizmek suretiyle tarafıma fiziksel zararlar verdi. Sakinleştikten sonra, vücudumda oluşan çizikleri ve delikleri görünce üzgün olduğunu ve kendini kaybederek bunları yaptığını beyan etti. Daha öncede kaşım açılmış ve suratımda boydan boya bir çizik izi oluşturmuştu. Aradan yaklaşık 10 gün geçtikten sonra, ailesinin yanına gitmek istediğini belirtti, bende kafasını dinlemesi için gerekli olduğunu düşünerek izin verdim. Daha sonra eve ailesiyle ve tanımadığım bir kaç kişiyle gelerek, eşyalarını toplamak ve boşanmak istediğini belirtti. Bu sırada yanında getirdiği kişilerde tarafıma çeşitli tehditler ve hakaretler savurdu. O sırada tesadüfen evde olan iş arkadaşımda bu tehditlere ve hakaretlere şahit oldu. Sonrasında evi, kullandığım arabayı video kaydına alarak eşyalarıyla beraber evden ayrıldılar. Görüntü ve video aldığı sırada oturduğum sitenin güvenlik kamerası da bu anları kayıt altına almış, bende görüntüleri site güvenliğinden aldım. Ertesi gün emniyetten aradılar ve hakkımda şikayet olduğunu belirttiler ayrıca savcıya da tedbir kararı koydurtmuşlar. Kendisi verdiği dilekçeye darp raporu eklediğini belirtti. Bende bunun üzerine devlet hastanesine giderek vücudumda kalan diğer yara izlerini göstererek rapor aldım ve emniyete giderek ifade verdim. Kendisi, benim sürekli şiddet uyguladığımı, tehdit ettiğimi, hakaret ettiğimi ve yalan yanlış ne varsa abartarak ifadesine eklemiş. Bir kaç gün önce bir avukat arayarak eşimin boşanma davası açtığını belirtti. Detaylar hakkında bilgi vermedi, bende sormadım, teşekkür edip telefonu kapadım.

Durum bu şekilde...

Eşim çalışıyor. Ancak benim maaşım ona nazaran 3-4 kat daha fazla. Çocuk yok. Ben düğün masrafları için yaklaşık 80 bin TL harcadım. Ama bu harcamayı ispat edecek bir belgem yok, çünkü evlilikten önce çektiğim kredilerle düğünü yaptım. Bu borcun bir kısmını onlara yıkabilir miyim?

Benden tazminat ve nafaka istemesi halinde alabilir mi?

Kendimi savunmakta nasıl bir yol izlemeliyim?

Güvenlik videosu kayıtları, evlenmeden hemen önce çektiğim yüksek meblağlı krediler, evi terketmesi, ailesinin ve yanında getirdiklerinin ettiği tehdit ve hakaretler ve buna şahit olan iş arkadaşımı şahit olarak kullanmam bana yarar sağlar mı?

Lütfen yardımcı olun.

Teşekkürler.

Kendi rızanızla yaptığınız düğün dernek gezme tozma nişan söz vs. harcamalarını kimseye yıkamazsınız.Böyle durumlarda kime sorsan biz daha çok masraf yaptık der çıkar.İspatıda mümkün olmaz.

Buna mahkeme karar verecek lakin maaşı olduğu için nafaka az ihtimal, tazminat ihtimal dahilinde.

Mutlaka bir avukatla.

Bunlardan yalnız sebepsiz evi terk ve tehditler ispat edilirse işinize yarayabilir.

Boşanmada erkeklerin işi çok zordur.Kolay gelsin.

İspat derken, o sırada evde olan arkadaşımı şahit olarak göstermem ve onun bu konuyu doğrulaması ispat sayılır mı?

Sebepsiz evi terk ettiğini güvenlik kayıtlarında yer alan eşyalarını toplayıp, yükleyip siteden ayrılıdığı görüntüler sayılabilir mi?


Teşekkürler.

Tek başına sizin arkadaşınız olan şahidin tüm söyledikleri ispat sayılmaz.Tanığın tabi önemi var ancak tanık bir tarafın yakınıysa ve birden fazla kişi değilse çok çok etkili olmaz.Karşı taraf muhtemelen evi terkle alakalı beni darp etti(zaten rapor almış) evden kovdu hakaret etti mecburen evi terkettim sonrada yakınlarımla eşyalarımı almaya geldim diyecek.Yani sitenin güvenlik kameraları sadece eve gelinip eşyaların alınıp götürülmesinin görüntülerinden ibaret.

@Bill87 siz bana iyi bir haber vermeyeceksiniz sanırım. :)

Eşim evden ayrıldığında, ben yurtdışındaydım. Benden izin alarak, gitmek istediğini belirtti, bende izin verdim. Bunlar telefon mesajlarında mevcut hala, işe yarar mı?

Son bir soru daha ; Eşim kendi memleketinde dava açarsa bende oraya gitmek zorunda mıyım? Yoksa bulunduğum ilde davayı yürütebilir miyim?

Teşekkürler şimdiden, sizi yordum.

Doğrusu neyse yazmaya çalışıyoruz.Gerçekleri söylemekten korkmayınız demiş bir büyüğümüz geçmişte bildiğiniz üzere.

Telefon mesajları işe yarar.En azından sizin kovmadığınızı kanıtlar bu iyi haber.

Bir avukatla yürütürseniz her şehirden yürütülebilir.

Benim sıkıntılı gördüğüm iki çeşit dava var.Biri cinsel suçlarla alakalı davalar biri de son değişikliklerden sonra boşanma davaları.Çünkü ikisinde de kadına çok ciddi pozitif ayrımcılık yapılıyor ve sadece beyana dayalı ispat olmaksızın yaptırımlarla karşılaşılıyor.Eşlerin arasında bayan kafası esse gitse karakola eşim beni ölümle tehdit etti dese daha şahit kanıt sorulmaksızın eşin ifadesi dahi alınmaksızın koruma kararları, uzaklaştırmalar, varsa görevi gereği silahına el konması vs. karşılaşan çok kişi oldu.Gene mahkemede iki göz yaşı döküp şiddet gördüm deyip(rapor almada zaten sıkıntı yok kolum mor yüzüm kızarık diyen bir rapor alıp geliyor) karşı tarafa şahit vs olmaksızın ceza aldıran kadınlarda gördük.O yüzden boşanan erkeklerin işi zordur.Hele karşı taraf iftira atacak karakterde bir kişiliğe ve kavgacı bir aileye sahipse.Kolay gelsin.

İşlerimden ancak fırsat buldum, yarın bir avukatın yanına gideceğim. Durumu detaylıca ona da açıklayacağım. Verdiğiniz bilgiler çok değerli ve yararlı ancak sizinde belirttiğiniz gibi bir avukatımın olması ve ilgilenmesi daha da yararlı olabilir.

Şu şartlarda 1000TL'ye kadar ödeyeceğim nafaka benim yaşam şartlarımı pek etkilemeyecek ancak insanın zoruna gidiyor, yalan yanlış beyanatlarla kazanılmış ve ya kazanılacak olması.

Eşim değil ancak, ailesi tamamen cahil ve nasıl olurda kötülük yaparım düşüncesiyle..

Asıl soru şu aslında; Kadına şiddet tasarısında ''kötü niyetliler'' neden düşünülmedi?

Neyse; verdiğiniz değerli bilgiler ve ilginiz için çok teşekkürler.