SGK 'nın Hatalı Belirttiği Ek Gösterge Sonucu Düşük Emekli Maaşı Sorunu

Merhaba

Öncelikle bu faydalı site için teşekkürler.

Konuya gelecek olursam;

Babam 2001 senesinde bir üniversitenin öğretim görevlisi kadrosundan emekli oldu. Çalıştığı dönem boyunca tüm kesintiler olması gereken dereceden yapılmasına rağmen emekli olduğunda SGK ek göstergesini asıl rakam olan 3600 den değil, 2300 den hesaplamış. Dolayısıyla hem emekli ikramiyesi hem de 2014 yılına kadar aldığı maaşlarda da ciddi bir hatalı hesap durumu var.

SGK'nın hatasından ancak 2013 yılı sonlarında haberimiz oldu (Gazetelerde çıkan emeklilikle ilgili tablolarda rakamların birbirini tutmaması dikkatimizi çekmişti). Sonuç olarak SGK'ya dilekçeyle başvuruldu ve son 5 yıla yönelik olarak maaş farkları topluca ödendi ve emekli maaşı da revize edilerek 3600 ek göterge üzerinden hesaplanmaya başlandı.

5 yılın öncesine dair alacaklar, yani 2001-2009 aralığındaki maaş farkları + emekli ikamiyesi farkı dilekçeyle sorgulandığında ise SGK tarafından eski emekli sandığı kanununun 117. maddesi örnek gösterilerek, geriye doğru en fazla 5 yıllık ödeme yapılacağı belirtilmiş.

Bizim bakış açımıza göre buradaki problem büyük ölçüde kurum hatasından kaynaklanmakta. Zaten kendileri de son 5 yıl için bile olsa aradaki farkı ödeyerek bu yöndeki hatalı uygulamalı kabul etmiş durumdalar.

Babamın tabi olduğu emekli sandığı kanununun 118. maddesinde de 117. maddesinde öne sürülen zaman aşımı kavramının hangi koşullarda geçersiz kılınabileceğinin tanımı, çok net bir şekilde olmasa da yapılıyor (Örn: ölümden haberdar olmamak mücbir sebep olarak kavul ediliyor)

Sorum; 2001 - 2009 yılları arasındaki maaş farkı ve aynı zamanda emeklilik ikramiyesi farkını SGK'dan tahsil edebilmek için nasıl bir yol izlenmeli? Bu konuda emsal olabilecek karar var mıdır?

01.10.2008 öncesinde; iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar 5 yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar ve istendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar.
01.10.2008 tarihinden sonra ise; iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların 5 yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar. (5 yıldan daha uzun bir süre sonra istenmişse 5 yılı geçen kısmı zamanaşımına uğrar.)
01.10.2008 öncesinde, bu tarihten sonra da olduğu gibi, kısa vadeli sigorta kollarından kazanılan diğer haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer. Ancak, 1.10.2008 tarihinden sonrası için ölüm sigortasından kazanılan diğer haklar da, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.

Alıntı:

---

ceceli341 rumuzlu üyeden alıntı

01.10.2008 öncesinde; iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar 5 yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar ve istendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar.
01.10.2008 tarihinden sonra ise; iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların 5 yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar. (5 yıldan daha uzun bir süre sonra istenmişse 5 yılı geçen kısmı zamanaşımına uğrar.)
01.10.2008 öncesinde, bu tarihten sonra da olduğu gibi, kısa vadeli sigorta kollarından kazanılan diğer haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer. Ancak, 1.10.2008 tarihinden sonrası için ölüm sigortasından kazanılan diğer haklar da, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.

---

Öncelikle yanıtınız için teşekkürler. Verdiğiniz örneklerde daha çok kazanılmış bir hakkın kullanılmamasına yönelik yorumlar var diye düşünüyorum. Kurumun hatalı olduğu senaryolar için de aynı bakış açısı mı uygulanır? Sonuçta bizim içinde bulunduğumuz koşullarda babam maaşını almaya devam ettiği için bunun hatalı hesaplanmış olabileceği olasılığı aklına gelmiyor, ancak okuduğu bir haber neticesinde böyle bir durum olabileceğini idrak ediyor ve gerekli başvuruları yapıyor. Kaldı ki SGK bile ilk etapta ek göstergenin doğru olduğunda israr etti, sonrasında üniversite tarafından gönderilen bir yazı ile farkı ödemeye razı oldular...

Ancak 2000 yılı öncesi emekli olanalrın maaşlarına yapılan intibak sırasında maaşları yanlış hesaplananlara maaş farkları ödenecekti.ödendimi bilmiyorum. Bulursam buradan yazarım. Bunu delil göstererek belki dava açabilirsiniz.
http://www.sgk.com.tr/147-Makale-eme...ap-hatasi.html

Teşekkür ederim.

SGK'nın genel anlamda kendi işleyişi içerisindeki hatalardan kaynaklanan mağduriyetlere yönelik olarak emsal mahkeme kararlarının yol gösterebileceğini düşünüyordum ben de, ancak bu kararları nasıl temin edebiliriz bundan emin değilim. Biraz daha okuyalım bakalım; tekrar teşekkürler..

Alıntı:

---

eoktar rumuzlu üyeden alıntı

Öncelikle yanıtınız için teşekkürler. Verdiğiniz örneklerde daha çok kazanılmış bir hakkın kullanılmamasına yönelik yorumlar var diye düşünüyorum. Kurumun hatalı olduğu senaryolar için de aynı bakış açısı mı uygulanır? Sonuçta bizim içinde bulunduğumuz koşullarda babam maaşını almaya devam ettiği için bunun hatalı hesaplanmış olabileceği olasılığı aklına gelmiyor, ancak okuduğu bir haber neticesinde böyle bir durum olabileceğini idrak ediyor ve gerekli başvuruları yapıyor. Kaldı ki SGK bile ilk etapta ek göstergenin doğru olduğunda israr etti, sonrasında üniversite tarafından gönderilen bir yazı ile farkı ödemeye razı oldular...

---

Evet bir haktan bahsediyoruz. herhangi bir davada alacağın mevcudiyeti tespit edilir zaten. Fakat bu alacağın istenilebilirliği zaman aşımına tabidir.

Alıntı:

---

ceceli341 rumuzlu üyeden alıntı

Evet bir haktan bahsediyoruz. herhangi bir davada alacağın mevcudiyeti tespit edilir zaten. Fakat bu alacağın istenilebilirliği zaman aşımına tabidir.

---

Anlıyorum... Peki zaman aşımı kavramının başlangıcı hakkın ortaya çıktığı an değil midir? Örneğin babam dilekçeyle burada bir haksızlık olduğunu ve düzeltilmesini istedi, nitekim düzeltildi de. Bu talep sonrasında 5 yıl boyunca alacaklar kovalanmasa zaman aşımından bahsetmek zaten doğru olacak... Takıldığımız konu burada kurum hatasının herhangi bir ek sorumluluk getirip getirmediği. Sonuçta üniversite emeklilik aşamasında doğru parametrelerle sgk'ya yazı göndermiş. SGK kendi iç işleyişinden kaynaklanan bir takım nedenlerden ötürü hesaplamalarını farklı parametreler üzerinden yapmış ve bu şekilde bir mağduriyet oluşmuş (ki geriye yönelik yaptıkları ödeme de zaten hatalarını kabul ettiklerini doğruluyor). Bizim durumumuzda kazanılan hakkın farkında olmamaktan çok, hali hazırda sahip olunan haktan kurum hatası sonucu eksik faydalanmak gibi biraz daha oyuncaklı bir durum söz konusu (Eski emekli sandığı kanununun 118. maddesinde zaman aşımının geçersiz kılınacağı şartlar listeleniyor; mesela sizin ilk mesajınızda verdiğiniz "ölüm hallerinde verilmesi gereken aylıklar" a ilişkin olarak bir zaman aşımı tanımı konulmuş olsa dahi 118. maddede "olümden haberdar olmamak" mücbir sebep sayıldığı için zaman aşımı geçersiz kılınıyor) .

Verdiğiniz linkteki yazıyı daha önce de okumuştum bu arada ancak yaklaşımınız gerçekten yardımcı oldu. Babama en son yazacağı dilekçede bu konunun da altını çizmesini tavsiye ettim. Sonuçta zaman aşımı sürecini aşmış bir hata var ve bu hata bir senaryoda kompanse ediliyor, diğer senaryoda ise zaman aşımı bahane ediliyorsa o zaman işleyişle alakalı bir mantık hatasından bahsetmemiz mümkün olmaz mı? Bakanın bahsettiği konuda bir geri ödeme yapılıp yapılmadığına dair karşınıza herhangi bir haber belge vb. çıkarsa haber verirseniz sevinirim.

Yapmış olduğunuz yorumlar için tekrar çok teşekkürler.

Ben maddi hatanın istenebileceğini savunuyorum zaten. Sadece maaşlar değil ikramiyeleride isteyebilirsiniz.
Hak ile zaman aşımı cevabım bir yargıtay kararı ile ilgili.

Bu konu ile yüksek yargı kararı varmı bilmiyorum ama İş hukuku ile uzman bir avukata danışmanızı tavsiye ederim(özel mesajımda belirttiğim gibi) Avukatlar yüksek yargı kararlarına daha çabuk ulaşıyorlar.

Babam 2001 senesinde bir üniversitenin öğretim görevlisi kadrosundan emekli oldu. Çalıştığı dönem boyunca tüm kesintiler olması gereken dereceden yapılmasına rağmen emekli olduğunda SGK ek göstergesini asıl rakam olan 3600 den değil, 2300 den hesaplamış. Dolayısıyla hem emekli ikramiyesi hem de 2014 yılına kadar aldığı maaşlarda da ciddi bir hatalı hesap durumu var.

SGK'nın hatasından ancak 2013 yılı sonlarında haberimiz oldu (Gazetelerde çıkan emeklilikle ilgili tablolarda rakamların birbirini tutmaması dikkatimizi çekmişti). Sonuç olarak SGK'ya dilekçeyle başvuruldu ve son 5 yıla yönelik olarak maaş farkları topluca ödendi ve emekli maaşı da revize edilerek 3600 ek göterge üzerinden hesaplanmaya başlandı.

5 yılın öncesine dair alacaklar, yani 2001-2009 aralığındaki maaş farkları + emekli ikamiyesi farkı dilekçeyle sorgulandığında ise SGK tarafından eski emekli sandığı kanununun 117. maddesi örnek gösterilerek, geriye doğru en fazla 5 yıllık ödeme yapılacağı belirtilmiş.

Bizim bakış açımıza göre buradaki problem büyük ölçüde kurum hatasından kaynaklanmakta. Zaten kendileri de son 5 yıl için bile olsa aradaki farkı ödeyerek bu yöndeki hatalı uygulamalı kabul etmiş durumdalar.

Babamın tabi olduğu emekli sandığı kanununun 118. maddesinde de 117. maddesinde öne sürülen zaman aşımı kavramının hangi koşullarda geçersiz kılınabileceğinin tanımı, çok net bir şekilde olmasa da yapılıyor (Örn: ölümden haberdar olmamak mücbir sebep olarak kavul ediliyor)

Sorum; 2001 - 2009 yılları arasındaki maaş farkı ve aynı zamanda emeklilik ikramiyesi farkını SGK'dan tahsil edebilmek için nasıl bir yol izlenmeli? Bu konuda emsal olabilecek karar var mıdır?[/QUOTE]

aynı konu benimde başımda,5 yıllık farkı aldım.diğerleri ödenmedi bir gelişme varmıdır yardımcı olabileceğiniz.