Kişisel Güncel Meşru Menfaati Ortaya Koyan Bilgi ve Belgeler

Merhaba;

İdare mahkemesine açılmış bir davamız mevcut. Dava konusu 20 yıldan uzun düredir kamulaştırma şerhi olan yol güzergahının, kamu yararına da gerçekten aykırı, hayali sebepler ile oluşturulmuş bir gerekçe raporu ile karayolları tarafından değiştirilerek 1/25000 lik planın hazırlanıp onaylanması üzerine bu 1/25000 lik planın mevcut gerekçelerimiz ve ispatlarımız da öne sürülerek iptal edilmesini içermektedir.

Mahkememiz bir ara karar ile Karayolları Genel Müdürlüğünden bu güzergah değişikliğine ilişkin olarak savunma istemekle birlikte, davacı taraf olan bizden de "Kişisel, güncel, meşru menfaatimizi ortaya koyan bilgive belgeleri talep etmektedir. Sorunumuz bu bilgi ve belgeler ile alakalı olup;

1) Davacı gerçek kişidir,
2) 1/25000 lik plan değişikliğinin yapıldığı il de ikamet etmektedir.
3) Üstsoyu olan anne ve babası a ait ilk projenin geçtiği mevkide kamulaştırma şerhi konmuş parselleri mevcuttur. Ancak bu parsellerde karayolları tazminat davası açılmasınınönüne geçmek için her 4-5 yılda bir kamulaştırma şerhini kaldırarak tekrar koymuştur. Kamıuaştırma şerhi sebebi ile uzun yıllardır arsalarını değerlendirememişler kamulaştırmanın gerçekleşmesini beklemişler, oradan gelecek kamulaştırma bedeli ile de iş yapmak umudunu sürdürmüşlerdir.
4) Davacının anne ve babasına ait olan eski projenin geçtiği yerdeki tapulu parseller ve 1/25000 lik plan değişikliği yapılan ilde ikameti haricinde dava konusu olayla kişisel güncel meşru menfaati yoktur.
5) Davacı dava açma ehliyeti ile alakalı olan kişisel güncel meşru menfaat ilişkisini nasıl ispatlayabilir?
6) Mevcut durumda dava tarihinden sonra da olsa anne veya babasından konuyla alakalı vekalet alması geçerli bir ehliyet sağlar mı? Yada bu yönteme gerek olmadan kişisel güncel meşru menfaat başka türlü ispat olunabilir mi?

Bu durumda kişisel güncel meşru menfaati belgelemek için hangi yol izlenmelidir. Konuya ilişkin danıştay kararı varmıdır? Ya da başka hangi yöntemi önerebilirsiniz?

Şimdiden cevap verecek arkadaşlara çok teşekkür ederim.

Not: Araştırmalarım sırasında Prof. Dr. Ragıp SARICA nın 1949 yılında basımı yapılmış "İdari Kaza" adlı eserinin 36. sayfasında aynen "Bir kere, bir menfaatin şahsi bir menfsat sayılabilmesi için iptali istenen kararın behemahal ve doğrudan doğruya davacı hakkında ittihaz olmazı gerekmez. Karar bizzat davacı hakkında alınmamakla beraber ona dolayısıyla tesir ettiği takdirde, yine iptal davasına konu olabilir." denilmek sureti ile "menfaatin şahsiliği" kuralı tanımlanmış, öğretideki açıklamaların da bugüne dek bu değerlendirme istikametinde devam ettiğini farkettim.