Gerçeğe aykırı bilirkişilik suçu ve delil karatma
''Kasten gerçeğe aykırı görüş bildiren bilirkişi, TCK.m.276/1 uyarınca “gerçeğe aykırı bilirkişilik” suçunu işlemiş sayılır ve 1-3 yıl arası hapis ile cezalandırılır. İdarî Yargılama Usulü Kanunu da, bilirkişinin kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesini, yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul etmektedir (m.53/1-d)
Gerçeğe aykırı görüş bildirme suçu, adliyeye karşı işlenebilen suçlardan olup, doğru olmayanı doğru imiş gibi göstermek veya doğru olanı saptırmak olarak anlaşılmalıdır . Ceza verilebilmesi için, bilirkişi görüşünün hükme etkili olması da gerekli değildir, sadece gerçek dışı görüş bildirmiş olmak yeterlidir.
Gerçek dışı görüş bildirme suçu için, bilirkişinin kasıtla hareket etmiş olması, sonuçlarını bilerek ve isteyerek gerçek dışı rapor vermiş olması şarttır. Dikkatsizlik ve ihmal ile ortaya çıkan gerçek dışılık suç sayılmamalıdır.''
Eşimin ölümünde ihmali olduğu gerekçesi ile 2012 haziran ayında savcılığa suç duyurusunda bulunup ilgili hastane kamera görüntüleri ve belgelere el konulmasını talep ettim.
Valilik tarafından bilirkişi olarak K. I. görevlendirildi. Ardından olay günü yanımızda bulunan kız kardeşim ve ben bilirkişiye ifade verdik.
****hastaneye ilk girdiğimiz andan itibaren rahmetli eşimin ayağında uyuşma ve buna bağlı sekme olduğunu,
****daha önce ilgili hastanede kan pıhtısına bağlı damar tıkanıklığı teşhisi konulduğu ve bunu doktora belirttiğimizi,
****yapılan iğne sonrası doktorun bizzat eşimin ayağındaki sekmeyi görmesi üzerine 2. bir doktora muayene ettirdiğini ancak hiçbir tahlil yapılmadan taburcu edilip eve gönderildiğimizi söyledik.
Doktor ise vermiş olduğu ifade de
****hastanın ayağındaki sekmeyi görmesi üzerine 2. bir doktor çağırıp ona da muayene ettirdiğini
****sekmenin iğne kaynaklı olabileceğini düşündüğünü belirtmiştir.
Bilirkişi K. I. kamera görüntülerini incelerken sekmenin ne zaman oluştuğuna, 2. doktor muayenesinden hiç bahsetmemiş sadece hangi dakikada hastaneye girip çıktığımızı raporunda belirtmiştir. daha sonra bu görüntülerin olduğu cd mahkeme dosyasına eklenmiş gibi gösterilmiş, dizi pusulasında yer almasına rağmen bulunamamıştır.
Bilirkişi K.I. 2 adet uzman doktor görüşüde alarak olayda doktorun gerekli özeni gösterdiği, ayrıntılı sorguladığı ölümde kusuru bulunmadığı yönünde raporunu hazırlayıp valiliğe teslim etmiştir.
Ancak buna rağmen valilik ve savcılık bilirkişinin hiçbir kusur görmediği doktor hakkında GÖREVİ İHMAL suçundan dava açmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya adli tıp kurumuna gönderilmiş, 6 adli tıp üyeside oy birliği ile Bilirkişi raporunu esas alarak doktorun kusuru yoktur şeklinde rapor hazırlamıştır.
Peki ne oldu? 2 sene sonucunda doktor TAKSİRLE ADAM ÖLDÜRME suçundan 3 yıl ceza aldı. cezası iyi halden 2 sene 6 aya indirilip para cezasına çevrildi.
http://wap.ntvmsnbc.com/Video/Goster...-ihmale-taksit
kamera görüntüleri cdsini dikkatli incelemeyip kaybeden, taksirle adam öldürme suçundan ceza alan bir doktora kusuru yoktur diyen bilirkişi K.I. hakkında suç duyurusunda bulunabilir miyim?
ayrıca bilirkişinin görüş aldığı 2 uzman doktor ve adli tıp kurulu üyeleri içinde gerçeğe aykırı bilirkişilik suçundan dava açabilir miyim?
Cevap: Gerçeğe aykırı bilirkişilik suçu ve delil karatma
Bilirkişinin gerçeğe aykırı bildirdiği konu nedir yazınızdan anlayamadım.
Cevap: Gerçeğe aykırı bilirkişilik suçu ve delil karatma
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Bilirkişinin gerçeğe aykırı bildirdiği konu nedir yazınızdan anlayamadım.
devlet memuru olan doktorlar hakkında dava açmak için savcılık valilikten izin istiyor, valilik bilirkişi olarak K. I. adlı başhekimi görevlendiriyor. Bu bilirkişi ise yaptığı inceleme sonucunda mesleki dayanışma içerisinde hiçbir doktorun kusuru yoktur, soruşturma açmaya gerek yoktur diyerek raporunu valiliğe veriyor. tabi bu arada söz konusu ayakta sekmeyi doktor iğneden sonra farkettim, bunun üzerine 2. doktor arkadaşıma muayene ettirdim desede incelediği kamera görüntülerinde sekme en başından mı mevcut, iğneden sonra mı oluşmuş hiç belirtmemiş, 2. doktor muayenesinden hiç bahsetmemiş, ardından savcılığın el koyduğu kamera görüntülerinin olduğu cd ortadan kaybolmuştur. bilirkişinin hiçbir kusur görmediği doktor hakkında taksirle adam öldürme suçundan ceza verilmesi bile gerçeğe aykırı bilirkişilik yaptığını göstermiyor mu?
- - - Updated - - -
T.C.
ADANA
X. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
DURUŞMA TUTANAĞI
DOSYA NO : 2013/XXX Esas
DURUŞMA TARİHİ : 0X/0X/2014
CELSE NO : 6.
HAKİM : XXXXX
CUMHURİYET SAVCISI : XXXXXX
KATİP : XXXXXX
Belirli gün ve saatte X. Asliye Ceza Mahkemesine ait duruşma salonunda 6. celse açıldı. Açık yargılamaya başlandı.
Katılan XXXXXX ve vekili Av. XXXXXXX geldikleri görüldü.
Sanık XXXXXXX müdafii Av. XXXXXXX'ın geldikleri görüldü.
Açık yargılamaya devam olundu.
Bilirkişi raporu okundu.
Katılan vekili: Raporu bir diyeceğimiz yoktur, dedi.
Katılan: K. I.'ın raporu esas alınmıştır, o da taraflı rapor vermiştir, dedi.
Sanık müdafii: Başvuru baş ağrısı şikayeti iledir. Başvuru bu şekilde mevcuttur, dedi.
Katılan vekilinden araştırılmasını istediği bir husus olup olmadığı soruldu. Araştırılmasını istediğimiz bir husus yoktur. Karar verilmesini talep ederiz dedi.
Sanık müdafiinden araştırılmasını istediği bir husus olup olmadığı soruldu: Araştırılmasını istediğimiz bir husus yoktur. Karar verilmesini talep ederiz dedi.
İddia makamı: önceki celse vermiş olduğumuz mütalaamızı tekrar ederiz, dedi.
İddia makamının XX/XX/2014 tarihli esas hakkındaki mütalaası okundu.
Katılan vekilinden esas hakkındaki mütalaaya karşı ve dava ile ilgili son beyanları soruldu. İddia makamının mütalaasına katılmıyoruz, sanık kusurludur, cezalandırılmasını talep ediyoruz, dedi.
Katılan söz alarak: Eşim 11 yıldır migren hastasıdır, bir baş ağrısı için acile müracaat etmemize bir gerek yoktur, biz doktora daha önce geçirmiş olduğu hastalıktan bahsettik, ancak bunu kendisi kayda almamış, adli tıpta onun tuttuğu notu esas alarak kusursuzdur raporu vermiş, halbuki biz bundan bahsettik daha sonra Başkent Hastanesinde de bahsettik, Başkent Hastanesi kayda almış, ayrıca ayağındaki sekmeyi doktor da farketmiştir, buna göre teşhis ve tedavide hata yapılmıştır. Bu ihmal ölüme sebebiyet vermiştir, bu nedenle mütalaayı kabul etmiyorum, sanığın cezalandırılmasına karar verilsin, dedi.
Sanık müdafiinden esas hakkındaki mütalaaya karşı ve davayla ilgili son savunmaları soruldu: İddia makamının mütalaasına katılıyoruz. eski savunmalarımızı tekrar ederiz, gelen rapor da değerlendirilerek müvekkilimin beraatine karar verilmesini talep ediyoruz, dedi.
Dosya incelendi. Yargılamanın bittiği bildirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere,
Sanığın subut bulan taksirle öldürme suçundan eylemine uyan TCK 85/1 maddesi uyarınca suçu işleyiş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanığın kusurunun ağırlığı, bir bütün halinde değerlendirilerek takdiren ve özellikle kusurlu eylemin niteliği teşdid nedeni yapılarak teşdiden 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
Sanığın duruşmalardaki iyi hali lehine hafifletici sebep kabul edilerek cezasının TCK 62 maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirilerek sanığın 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
TCK 50/1-a maddesi ve fıkrası uyarınca sanığa verilen hapis cezası, sanığın yargılama sürecinde anlaşılan kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre TCK 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine.
TCK 52/2 maddesi uyarınca sanığın ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak adli para cezasının gün karşılığının 20 TL takdirine. Sanığa verilen hapis cezasının NETİCETEN 910 GÜN KARŞILIĞI 18.200 TL ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİNE,
TCK 52/4 maddesi uyarınca sanığa verilen adli para cezasının sanığın ekonomik ve şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak aylık eşit taksitler halinde takdiren 10 TAKSİT İLE TAHSİLİNE, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına,
Verilen temel cezanın miktarı itibariyle yasal olanak bulunmadığından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığına,
Katılan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık asgari ücret tarifelerine göre takdir ve tayin olunan 1.500 TL ücret-i vekaletin sanıktan tahsiline, katılana verilmesine
1 adet Adli tıp kusur raporu gideri 510 TL ve 5 adet davetiye gideri 25 TL olmak üzere toplam 535 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline,
Dair sanığın yokluğunda sanık müdafii, katılan ve katılan vekili hazır olduğu halde tefhimden itibaren 7 gün içinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması, bu beyanın tutanağa geçirilmesi ve hakime onaylatılması suretiyle, tutuklu veya hükümlü olarak Ceza İnfaz Kurumu veya tutukevinde bulunulması halinde Ceza İnfaz Kurumu veya Tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere Cumhuriyet Savcısı hazır olduğu halde mütaalasına aykırı olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı, temyiz edilmemesi halinde kararın kesinleşeceği bildirildi.XX/XX/2014
Katip XXXXX Hakim XXXXX
- - - Updated - - -
Adli tıp ilk verdiği raporda bilirkişi raporunu esas alarak oy birliği ile ihmali yoktur demişti, ardından yaptığımız itiraz üzerine böyle bir durumda gelen hastaya yapılması gerekenler nelerdir diyerek aynı rapor adli tıpa tekrar gönderildi. adli tıp bu soru üzerine yapılması gerekenleri belirterek böyle bir durum var ise mahkemece olayı aydınlatınız diyerek 2. raporu gönderdi. hakim ise aydınlatılacak bir konu olmadığını ve ölümde ihmali olduğu gerekçesi ile taksirle öldürme suçundan eylemine uyan TCK 85/1 maddesi uyarınca cezayı kesmiştir.
kısacası 1 bilirkişi, 2 uzman doktordan oluşan bilirkişi heyeti, 6 adli tıp uzmanı 2+2=5 diyordu biz 5-2 kaç eder diye sorduk. mecburen söylediler.
Cevap: Gerçeğe aykırı bilirkişilik suçu ve delil karatma
bu konu hakkında yardımcı olabilecek kimse yok mu?
Cevap: Gerçeğe aykırı bilirkişilik suçu ve delil karatma
Suç duyurusunda bulunabilirsiniz kasıtla rapor verdikleri anlaşılırsa haklarında dava açılıp ceza verilebilir.