Hukuksuz Evlat Edinme Ve Tazminat

Selamlar...
Öncelikle konu biraz uzun fakat bir insanın mahvedilmiş hayatı söz konusu, o yüzden sabırlı olur sonuna kadar okuyup bir yanıt verebilirseniz çok memnun oluruz.
Ayrıca internette de benzer sıkıntılara dair şikayetler olmasına karşın cevap bulamamış insanlar olduğunu görünce bu konu hakkında sizlerin vereceği bilgilerin ileride başkalarına da yarar sağlayacağını düşünüyorum.
Yardımlarını esirgemeyecek herkese şimdiden çok teşekkür ederiz. (konuyla ilgili olmaya devam edeceğiz)

Öz aile doğan dördüncü çocuklarını (kız) başka bir aileye veriyor, öz aile ve evlat edinen aile akraba (kardeş)
Bu olay gerçekleşirken çocuğu evlat veren ve edinen aile hiçbir yasal başvuruda bulunmuyor, evlat edinen çocuk doğduğu zaman çocuğu alıp nüfusa giderek öz çocukları gibi kayıt ettiriyor.
Evlatlık olan 20 yaşına gelene kadara bu konudan kendisine hiçbir şekilde söz edilmiyor. (tüm akrabalar, öz kardeşler vs. bu konudan haberdar olmasına karşın)
Evlatlık 20 yaşına geldiği zaman evlat edinen aile kızı alıp memleketlerine götürüyor, orada öz anne baba kızı bir odaya çağırıp hiçbir hoşgörü göstermeden pat diye yüzüne "senin öz annen baban biziz, kardeşimin çocuğu olmuyordu seni ona verdik" diye bir açıklama yapıyor... Bu açıklamanın yapılmasının sebebi ise evlat edinen ailenin öz aileye 20 seneden sonra "çocuğunuzu geri alın biz istemiyoruz" diye bir açıklama yapması.
Öz aile kıza sadece o konuşma esnasında bir kez "istersen burada kalabilirsin" diye bir teklifte bulunuyor.
Evlatlık öz aile ile bu süreçten öncesinde ise sadece bir kez karşılaşmıştır, öz aile hiçbir zaman kendisi aramamış, sormamış ve ilgi göstermemiştir (üstelik iki babanın öz kardeş olmasına ve annelerin de kuzen olmasına karşın)
Evlatlık bir kez ve gönülsüzce edilmesine karşın öz ailenin bu teklifi olumlu karşılıyor lakin onun olumlu karşılamasından sonra bazı akrabalar kendisine "burada kalırsan seni eve kapatırlar, fındık bahçesine götürürler tarlada çalıştırırlar, sıkarlar seni" gibi sözler söylerek gözünü korkutuyor.
Bu olaydan sonra evlatlık korktuğu için ve yaşam tarzına uymadığını düşünerek orada kalmaktan vazgeçiyor ve diğer ailesiyle birlikte büyüdüğü şehire dönüyor.

Evlatlık tüm bu olayları öğrenmesi sebebiyle büyük çöküntü yaşıyor fakat hiçkimse kendisiyle ilgilenmiyor, destek olmuyor, öz aile de bu olaydan sonra hiçbir şekilde bir telefon dahi etmiyor ve kendisine ulaşmıyor. Ayrıca bu olaylar sonrası evlat edinen ailenin tavrı daha da kötüye gidiyor, üstelik kızın evden gitmesini istiyorlar, evlatlık bu baskıya dayanamıyor ve sevgilisinin yanına taşınarak evden ayrılıyor, aile evlatlığın eşyalarını kapı önüne kadar çıkararak kızın sevgilisinin eline tutuşturuyor ve kızı böylece gönderiyorlar. Fakat bunun ardından tüm akrabaları arayıp, öz anne babayı da arayıp "x evden kaçtı, kızınız evden kaçtı" diye sözler söylüyorlar.
Zaten evlat edinen aile öz aileye karşı sürekli olarak "sizin kızınız" diye başlayan şahsı kötüleyici sözler sarf ediyor ve bu yolla hiçbir şeyin kendi hataları olmadığını iddia ediyorlar.

Kız sevgilisiyle evleniyor, gerek sevgili oldukları dönemde, gerekse evlilikleri boyunca eş tüm bu süreçte kıza destek oluyor, kızın yaşadığı tüm psikolojik çöküntü sürecinde yanında oluyor, sinir krizleri, pasif fakat ciddi intihar denemeleri vs. gibi sorunlarla boğuşuyor, hatta bu gibi bazı durumlarda (misal kız balkonun diğer tarafına geçip atlayacağım diyor, eline bıçak alarak kendi boğazına dayayıp kendimi öldüreceğim diyor, bir defasında ise bazı ilaçlar içerek alkolde alıp hastanelik oluyor) bu olaylar yaşandığı esnada sevgili evlat edinen aileyi arayıp destek istiyor, lütfen siz de konuşun ilgilenin diye yardım istiyor fakat babadan "bir ilaç içir, bir şey olmaz, dikkat çekmek istiyor, evde de yapıyordu" gibi sözlerden başka bir destek göremiyor.

Evlat edinen aile olayın açığa çıkmasından sonraki yaşanan ruhsal çöküntüye kendi evlerinde de şahit olmasına ve kızın "psikolojik destek almak istiyorum" sözlerine karşın da hiçbir destek de bulunmadığı gibi "sen deli misin, deliler psikolojik tedavi ister" gibi aşağılayıcı sözlerle kızın tedavi almasını engelleyip bu isteğini baltalıyorlar.
Kız, sevgilisi ve şu an eşi olan insanın "gel psikolojik destek al" sözlerine de ailenin kırdığı isteği yüzünden "bana deli raporu verirler, onların istediği de bu" gibi sözlerle karşı çıkıyor.
Sevgilisi evlat edinen aileyi tekrar arıyor, siz de destek olun psikolojik yardım alsın demesine karşın, baba; "eczaneden bir ilaç al içir" ve "gidip bir deli raporu alsın rahatlar belki o zaman" gibi alaycı ithamlarda bulunarak desteğini esirgediği gibi her şeyi daha da kötü bir hale sokuyor.

Tüm bu süreçte evlatlık bir aile özlemi duyuyor, kız evlendikten bir müddet sonra evlat edinen aile de memleketlerine taşınıyor.
Bir müddet sonra kız hamile kalıyor, ailesini arayıp söylüyor, hiçbir destek görmediği gibi "sen çocuk doğuramazsın, sen bakamazsın, git aldır çocuğu" gibi laflar söyleyerek kendisini hem aşağılıyor hem de hayatını daha da zorlaştırıyorlar.

Bu olaylardan sonra evlatlık daha fazla tahammül edemiyor ve evlat edinen aileyle görüşmeyi kesiyor, öz ailesini arıyor (zaten öncesinde de onlar aramasa bile kimi zaman arayıp onların halini hatrını sormaktadır) oraya gelmek istiyorum diyor, gel deniliyor, 1,5 aylık hamileyken memleketine gezmeye gidiyor, orada öz aileden hiçbir ilgi alaka görmüyor, sevgi görmüyor, bir hafta sonra geri dönüyor.

Doğum yapıyor, kimse arayıp sormuyor, doğumdan sonra gelen giden olmuyor, buna karşın evlatlık çocuk doğduktan sonra her iki aileyi de arıyor, evlat edinen aileyle bile irtibat kuruyor, her şeyi unutalım, gelin gezin, torununuzu kucağınıza alın, eşimin ailesi çocukla vakit geçiriyor, ben de benim ailem gelsin etsin istiyorum vs. gibi isteklerde bir çok defalar bulunuyor, geliriz ederiz denmesine karşın kimse gelmiyor.

Evlatlık şu an 27 yaşında, çocuğu 2,5 yaşında, 6 senelik evli.
Tüm bu süreçte evlatlık her iki aileyle de bunca sene irtibat kurmaya çalışıyor, kimseyi kaybetmek istemediği gibi onların bu tutarsız, sorumsuz ve aşağılayıcı tavrına hoşgörü gösteriyor, bundan bir ay önce yaklaşık 15 gün kadar ısrarla her iki aileyi de davet ediyor, tüm masraflarınızı karşılarım demesine karşın olumlu bir sonuç yine alamıyor, bunun üstüne canıma tak etti artık diyerek dava açmak istediğini dile getiriyor, öz aileye nüfusunuza geçmek istediğini belirtip olumsuz yanıt alıyor, öz aile şu an telefonlara bile çıkmıyor, üvey aileyse tehditvari konuşmalarla böyle bir şey yapması doğrultusunda bunun sonuçları olacağını söylüyor.

Öz ailenin üç çocuğu daha var, maddi olarak bir sıkıntıları yok, evlat edinen aileye oranla maddi durumları kat kat daha iyi fakat buna rağmen öz çocuklarını veriyorlar. Üstelik evlat edinen aile diğer çocuklarından birini istemesine ve diğer kardeşinden de çocuğunu istemesine karşın onlar bu çocukları vermiyorlar.

Evlatlık şu an "neden ben?" sorgulaması içerisine girmiş bir durumda, bir cevap bulamıyor, kendini ne kadar toparlamış olursa olsun bu olayın izlerini hala silemiyor, her iki aileden de bir sıcaklık bulamıyor.

Öğrenmek istediklerimiz şunlar;
Evlatlık şu an öz ailenin nüfusuna geçmekten "beni istemiyorlar" diyerek ve biraz da üvey ailenin tehditvari konuşmaları sebebiyle vazgeçti. Lakin tüm bu yaşananlardan dolayı öz aileyi sorumlu tutuyor... Üstelik öz ve üvey ailenin bu kadar yakın olmasına karşın öz ailenin kendisini hiç arayıp sormamasından ve kendisinin onlara senelerce şans tanımasına rağmen onların hiçbir ilgi alaka göstermemesinden dolayı ve öz çocuklarını vererek ona tüm bu kötü şeyleri yaşatmalarından dolayı dava açmak istiyor.

Bu olay senelerdir süre geliyor, yani geçmişte yaşanıp şimdi ortaya atılan bir durum yok, sadece senelerce sabrın ve bir ilgi alaka, bir anne baba aramanın sonuçsuz kalması sonrası bu dava açılmak isteniyor.

Öz ailenin nüfusuna geçilmek istenmiyor fakat tazminat davası açılırsa bu istenmemesine karşın devlet "siz yalan beyanda bulunarak bu çocuğu evlat vermişsiniz" deyip evlatlığı öz anne ve babanın nüfusuna kayıt edebilir mi? Böyle bir risk var mı?
(Ayrıca üvey ailenin davranışları ve yaşattıkları doğrultusunda ne yapılabilir?)

Yalan beyanda bulunmak suçtur, üzerinden zaman geçmesine karşın bir suç işlenmiştir, ve bu suçun etkileri bugün bile devam etmektedir.
Ayrıca evlat edinen ailenin o dönemler çocuğu evlat edinebilecekleri (maddi) bir durumu olmadığı açıktır, evlatlık bunun ceremesini de çekmiştir yani; evlatlığın öz ailesindeki çıkarları evlat edinen aileden daha iyidir, öz aile ve evlat edinen aile işledikleri suçla bir insanın hayatını ona zehir etmişler, bununla da kalmayıp tüm bu süreç sonrasında sorumluluklarından kaçmışlardır.

Dava açarken kimlere açılmalı, ne gibi şikayetlerde bulunulmalı, tazminat bedeli olarak ne belirlenmeli, bu neye göre belirlenir, her iki aile de yalan beyan vermekten ayrıca yargılanır mı?

Selamlar...
Kısa da olsa konuya cevap verebilecek biri yok mu acaba?

Olayda yasal bir evlat edinme yok nüfus kayıtlarına yanlış yansıtılmış bir durum var sadece. Evet bu şekilde nüfus kaydını yanlış düzenletmek suçtur ancak üzerinden hayli zaman geçmiş cezai takibata konu olacağını zannetmiyorum bunun için de zaten önce nüfus kaydının düzeltilmesi davası açmak gerekir mahkeme bunu nesep davası olarak addedip babalık davası olarak da niteleyebilir ama bence nüfus kaydının düzeltilmesi olmalıdır. Bu davadan alınacak olumlu sonuç ile aileler hakkında suç duyurusunda bulunulup tazminat davası açılabilir veya birlikte açılıp yapılabilir bu işler belki daha uygun da olur. Zaman faktörü burda ceza ve tazminat yönünden aleyhe bir durum benim düşünceme göre yine de bir avukat ile yüz yüze görüşüp detaylı bilgi almanızda yarar var.