Şanzımanı Bozuk Aracı Verip Tamir Parasını Almak İstiyorlar?

Öncelikle Merhabalar,

28 Haziran 2014'te Ankara'da bir Rent a Car'dan 2009 model Fiat Linea kiraladık. Aracı bir haftalığına 450 TL'ye kiraya verdiler. Bunun yanında karşı tarafın el yazısı ile üzerinde 30.000 TL yazan bir senete tek imza attım.

Aracı firmanın kapısının önünden teslim aldık, yola çıktık. Yaklaşık 5 km sonra aracın vites dişlilerinden sesler gelmeye başladı. Fakat kısa sürdü ve daha sonra tekrar etmedi. Kiraladığımız gün ve ertesi gün Pazar hiçbir sorun yoktu. Pazartesi sabah erken saatlerde arkadaşımı almak için yola çıktım. İstanbul yolunda 5. vitesle giderken aracın altına balyozla vurulmuş gibi bir ses geldi ve tıkırtılar duyulmaya başladı. Ses şanzımandan gelmişti. Ben de aracı kiraladığım ofise götürmeye karar verdim. Ofisleri tek şeritli bir yol üzerinde olduğundan biraz uzağa park etmek zorunda kaldım ne yazık ki aracı geri vitese takmamla vitesin bozulması da ayrı bir gariplik. Vites kolu geri konumunda takıldı debriyaja basmama rağmen diğer viteslere geçmiyordu ayrıca geri vites dişleri de oturmadığından gaza basınca motor boşa dönüyordu. Yolun ortasında kaldım, 15 dk bekledim arkamda trafik sıkıştı neyse ki vitesi geçirmeyi başarıp park ettim. Buraya kadar her şey normal.

Araç kiraladığım ofise gittiğimde saat 8.34'tü ve ofiste şirket çalışanı olan kimse yoktu, üstüne üstelik yanındaki Tekel'in sahibi kiralama şirketinde bilgisayarda oyun oynuyordu. Bu adama olanlara anlattım ben bir şey yapamam dedi, bana bir numara verdi şirketin sahibiymiş. Onu aradım şehir dışında olduğu için ortağı olan kardeşinin telefon numarasını verdi.

Ben telefonla şirketin ortağıyla görüşmeye başladım adama durumu anlattım daha telefonda suçu bana atmaya başladı, üstelik kesinlikle kışkırtıcı bir söz veya cümle kullanmama rağmen telefonda açıkça hakaret ve küfür etmeye başladı. Ben de "saygılı olmayı öğrenin" deyip telefonu yüzüne kapadım ve tekrardan ortak olan abisini arayıp kardeşinin tavırlarını bildirdim. Allah veriyor işte abisi de melek gibi bir insan çıktı, düzgünce dinledi. Aracı ustamıza göndereceğiz size haber vereceğim dedi ve kapattık telefonu. Anahtarı ofisteki beyfendiye bırakıp gittim.

Öğleden sonra adamları aradım bilgi almak için, aracın şanzımanı iki günde bozulacak bir şey değil, bu hatanın geçmişi var ve siz bakım yaptırmadığınız için suçlusunuz dedim. Adam bana telefonda "her müşteriden sonra aracı kontrol edip onay veriyoruz, kontrol edilmeyen araç müşteriye teslim etmiyoruz" dedi. Ama bundan sonra "o aracı kardeşim kendi arabası bakımda olduğu için en son kişisel olarak kullanıyordu" diye ağzından bir laf kaçırdı. Kiralık aracı firma sahiplerinin kullanması ve kendi kullanımlarından kaynaklanan sorunları tespit ettirmemeleri yasal mıdır? Ve akşam beni aradılar, aracın şanzımanını dağıtmışsınız kullanıcı hatası yüzünden siz ödeyeceksiniz dediler. Ben de sabah itiraz etmeye geleceğimi bildirip kapadım.

Ertesi gün yani Salı günü ofise gittim 10.30'da gelmemi istemişlerdi. Şirket ortağı olan kardeş oradaydı, şu sinirli ve küfür eden tip. Daha dükkana girer girmez bana "haa sen şu telefonda artistlik yapan mısın" diye bir soru yöneltti ben de gülüp oturdum karşısına adamı dinledim anlattıklarını.

"Aracın rulmanlarının içindeki bilyaler kırılmış, kırılan parça da şanzımanın içine düşmüş şansımaz pert olmuş" dedi. Benim bildiğim şanzıman kapalı bir mekanizma, içine nasıl bilya parçası düşebilir? Düşmüş olsa bile bu kullanıcı hatası olarak ispat edilebilir bir durum mu?

"Toplamda senden 1500 TL alırız" dedi. Ben bu lafından sonra İvedik sanayisindeki kendi ustama arabayı görmesi için rica ettim, gitti araca baktı, "bu aracın 1000 TL'lik masrafı var başka da yok zaten bu sizden önce oluşan bir sorunmuş size patlamış sonucu" dedi. Kiralamacılar da 1000 TL'ye razı gelip yaptırdılar aracı, 3 güne sanayiden çıkar dediler. Fakat biz arkadaşımla aynı günün akşam üzeri aracı yolda şu küfür eden tipin gayet keyifle sigara içerek sürdüğünü görünce şaşırdık. Saygılı konuşan abisini aradık, aracı görmemiş gibi "araç ne zaman çıkar usta haber verdi mi?" dedik. Adam sanırım aracı gördüğümüzden şüphelendi ki "evet araç çıktı, fakat şanzıman yeni değiştiği için aracın iki gün boyunca 15 km hızın üzerine çıkmadan dinlenmesi gerekiyor, nu iki günün ücretini de alıcam" dedi.

Ben tekrar kendi ustamı aradım sordum "saçmalamasın yok öyle bir şey, tam bir ad*ymiş bu herifler keşke bulaşmasaydınız" dedi.

• Şimdi biz aracı gayet 15 km'nin üzerinde giderken mobese kameralarının olduğu bir kavşakta gördük.
• Adam bize telefonda yalan söyleyerek dolandırmaya çalıştı fazladan iki günlük para almak için.
• Diğer küfür eden tip bana telefondan hakaretler yağdırdı.
• Araç bana verilmeden önce yine müşteri tarafından değil de şahsi olarak kullanıldığı söylendi.

1. Bunların yanında adamlarda 30.000 TL yazan bir senet var.
2. Araç ruhsatta kiralık olarak işlenmemiş.
3. Adamlar bizi elimde boş senet var diye tehdit ediyor.

Ben 1000 TL'yi ödeyebilecek durumdayım fakat ödemek istemiyorum böyle insan dışı varlıklara prim vermek istemiyorum. Tam da şahıs şirketi açacağım hafta içinde bunların denk gelmesi kötü oldu. Ben bu işin içinden parayı ödemeden çıkabilir miyim? Telefonda söylenen yalanları ve hakaretleri delil olarak kullanıp adamları tehdit etsem adamlar senet için mahkemeye gitmekten korkar mı?

Öncelikle olaylara yaklaşımınızdan hukuki olarak çok tecrübeli olmadığınız düşüncesi oluştu bende.Sizin söylediklerinizin ve lehinize olduğunu düşündüğünüz hemen her şey subjektif ve ispatlanması pratikte pek mümkün değil.Merdiven altı tabir edilen(büyük ve bu işi resmi şekilde yapan ancak fiyatları biraz tuzlu olan filolar hariç) yerlerden adamların eline kapı gibi senet verip sonrada sorun yaşayınca telefonda ağzından şunu kaçırdı, şöyle bir tavır takındı, bana pis pis baktı vs. demenin hiç bir hukuksal değeri yok.Telefon görüşmeleri de kayıt altında olmadığı için zaten ispatlanamaz(nedense bazı arkadaşlar memleketteki tüm telefon görüşmelerinin bir yerlerde kayıt edildiğine inanıyor).Sizin bu iddialarınızdan sonra polisin oturup bölgedeki tüm mobese kayıtlarını incelemeye alıcağını ve aracın hızını hesaplayarak bir takım yerlere varmanızı sağlayacağı gibi bir düşünce zaten ütopik.Ellerindeki senet, ehliyet fotokopisi, kimlik fotokopisi vs. artık ne varsa 1000TL ye alıp ilerlemek kesinlikle en mantıklı seçenek.Ancak parayı ver senet kayıp, yarın vericez vs. gibi yaklaşımlara da çok dikkat etmek lazım.Zaten sizden aldıkları senedin anlamı şu demek: Biz kendimizi hukuksal olarak arabanın tüm değeri kadar garantiye alıyoruz.Bir sorun olursa önce oldu sonra oldu şurdan geldi vs. bilmez ihaleyi canımız isterse sana canımız isterse önceden senet verene bırakabiliriz.Bence bu tarz insanların elindeki 30.000TL lik senedi ve belgeleri 1000 TL ye kurtarabilirseniz kendinizi şanslı saymalısınız.Kolay gelsin.

En fazla 1000 tl yi ödemeniz gerekebilir, bence ellerindeki 30 bin tl lik senedi işleme koyamazlar,
neye karşılık sizden bu parayı alabilirler ki, hukuken bu senet geçerli değil.
30 bin liralık bir alacak mı oluştu ki mahkemede kazanabilsin,genelde bu tip yerler tehdit amaçlı senet imzalatırlar.

Bu senedin geçersiz olduğu kesin doğru mudur? Kiralama sözleşmesinde "Müşterinin kullanım hatasından kaynaklanan tüm sorunlar müşteriye aittir" yazıyor. Fakat aracın mekanik aksanlarındaki sorun müşteri hatası mıdır?

Bir de adam 1000 TL'yi ben kredi kartımdan çektirdim sen 25 gün içinde nakit ver bana yeter dedi.

Adama 1000 TL ödediğime dair hiçbir belge vermeyecek sanırım. Bir kağıda "şu şu işletme olarak şu müşterinden 1000 TL ödeme aldık" gibisinden bir şey yazdırıp imzalayıp kaşelemesini söylesem bunu işletme olarak yapmak zorunda mı?