Yüreğimi Yakan Yüksek/!) Adalet
Merhabalar,
Öncelikle zaruret teşkil ettiğinden mesajımı uzun tutuyorsam site yönetiminden özür diliyorum.
Eşimle boşanma aşamasındayız. Karşılıklı olarak dava açtık. Ancak eşimin avukatı ne yaptı bilmiyorum ya da eşim hakimle konuştu mu ya da araya birilerini mi soktular artık her neyse daha benim hiçbir mali durum araştırmam yapılmadan 1000 TL 9 aylık kızıma 1000 TL de eşime tedbir nafakası çıktı. Eşim çalışmıyor ancak öğretmenlik mezunu.
Evliliğimizde sürekli eşimden kaynaklanan huzursuzluk ve eve ısınamama vardı ailemi hiçbir şekilde eve sokmuyor benim de gitmemi engelliyor kavga çıkarıyor sürekli tartışıyordu. Bundan yaklaşık 9 ay önce evde şiddetli bir şekilde beni darp etmeye kafamda sürahi ve tabaklar kırmaya başladı dayanamadım ve ben de ona bir yumruk attım burnu kanadı. Bu olaydan sonra ikimiz de birbirimizden şikayetçi olduk ve doktor raporlarını aldık daha sonra sulh mahkemesinde gerçekleşen davada eşim o an sinirli olduğunu aslında tabağı kendisinin benim başımda kırdığını filan söyledi ve mahkeme kararın açıklanmasının ertelenmesi kararını erdi.
En son olayda müşterek evimize çocuğumuzu görmek için gelecek benim iş yeri arkadaşlarım için hazırlık yapması gerektiğini söylediğim halde hiçbir hazırlık yapmadı ve evde ne var ne yok kırdı üzerime yürüdü hiçbir şekilde darp etmedim sadece üzerime yürüdüğünde ona engel oldum ama kesinlikle vurmadım.
Ailesi Amasya'dan evimize geldiler benim de ailemi çağırdılar babam hasta olduğundan gelmedi. Gelin barışalım filan diye çağırdılar. Eşim eve gelen annemi evde darp etti annem de rapor aldı. Daha sonra da dava karşılıklı bir şekilde açıldı. Eşim bana şiddet uygulanıyor diye dava açmış yani şiddetli geçimsizlikten.
Ben bir kamu kurumunda mühendisim. Maaşım 4000 TL. Ancak ev kredisi ve eşyalar aldığımız için toplamda zorunlu 2500 tl ev kredilerim var. Evliliğimiz süresince eşimi daha huzurlu bir ortamda tutmak için tüm bu zorluklara katlandım. Eşim eve tedbir kararı koydurttu beni bir ay evden uzaklaştırdı eşyalar için de bilirkişi raporu almış adalet bakanlığından.
Ben de şehri terk ettim amirlerimin de yardımı ile geçici olarak başka bir ile ailemin yaşadığı ile 6 aylığına görevlendirildim.
Sorularıma gelince..
1) Hakim bayandı. Ve hiçbir savunmamı ve mali durumumu araştırmadan evlilik birliği içerisinde ve evliliğin süreceğini düşünerek yapılmış zaruri borçlara ve benim maaşıma bakmadan bu 2000 TL yi verdi. Biz de itiraz ettik avukatla haklı gerekçeler sunarak. Sizce bu nafaka miktarı düşmeli midir, düşer mi?. Avukatım eşim tarafının hakimin takdir yetkisini etkileyebilecek şekilde araya birilerinin sokulmu olabileceğini söylüyor. Reddi hakim talebini yaparsam davayı başka bir aile mahkemesinde gördürebilir miyim. Bunu HSYK'ya mı yapacağım.
2) Eşim Uyaptan baktığımda 2 tane tanık göndermiş Hiç bir şekilde bu tanıkların daha önceden isimlerini dahi duymadım internetten arayım kim olduklarını dedim ancak bulamadım. Bu yalancı tanıkları
yalan söylediklerini ispat edersem ve tanımadığımı kanıtlarsam ki nasıl olacak onu da bilmiyorum onun davası iptal edilip benim davam karara kavuşur mu..
3)Evlilik birlikteliği içerisinde onun hiç kimseyle anlaşmadığı bana sürekli hakaret ettiği küfür ettiği ailemi evden kovduğu akrabalarıma hakaret ettiğine dair oldukça fazla şahidim var..Komşularım da olmak üzere...Ancak eşimle olan bir önceki kavgamızda size söylediğim gibi ne yazık ki ben de artık darp edilmeye başlayınca ona vurmuştum raporu vardı. Bunun karşılığında sizce dava nasıl sonuçlanır.
Olayları olduğu gibi yalansız dolansız anlatmaya çalıştım. Vicdani kanaatinize inanarak soruyorum. Hem mağdur olup hem de suçlu olmam; seven bir eş olarak sadık bir koca olarak tüm sorumluluklarımı Allah katında yerine getirdiğimi düşünerek yine de suçlu gösterilirsem bu durum Türk adaletinin bir yerde yanlış yaptığını göstermiyor mu. Erkekler neden boşanma davalarında genelde kaybediyor.
Bütün bunları Yüksek adaletin yine Allah'ın izniyle beni haklı çıkaracağına bir nebze de olsa inandığım için soruyorum.
Her şey için teşekkür ediyorum.
Cevap: Yüreğimi Yakan Yüksek/!) Adalet
Anne deyip elini öptüğü kadına saldıracak, kadın başına kocasının kafasında tabaklar kıracak, eşinin ailesine, evladının babasına iftiralar atacak karakterde bir insanla evlendiyseniz bu durumdan kurtuluşunuz yok.Sizin için en en en iyi ihtimal 1000 TL+1000 TL olan nafaka miktarı toplan 1500 TL civarına çekilebilir(olmaz ama) başka da bir şey çıkmaz.Boşanmalarda haksız taraf yoktur.Herkes kendince haklıdır zaten.Sizinde kendinizi haklı hissetmeniz anormal değil.Onun dışında evdir arabadır paradır düğünde takılan altınlardır(zaten düğünde takılan takıların tümü kadının malıdır) onlarında tamamını almaya çalışacak alabildiğini alabildiği kadarını alacak.Ev için uzaklaştırmalar ve tedbirler gelecek.Bence bu tarz erkekler artık bir sivil toplum örgütlenmesine gitmeli ve sesini duyurmalı.Hukuken çok yapılacak bir şey yok.Zira yıllardır bir şey yapan göremedik.Allah kolaylık versin..
Cevap: Yüreğimi Yakan Yüksek/!) Adalet
Bil187 yorumun için çok teşekkür ederim.
Ben belki bu dünyada maddi olarak kaybedeceğim evet hayatımın büyük bir bölümü onun mesut yaşaması için belki büyük zorluklarla geçecek ama aileme kavuştum onların sevgisine tekrar kavuştum. Onurumu kazandım.
Türk hukuku belki benim haklılığımı beni zararsız bir şekilde bu evlilikten kurtarmak için kullanamayabilir. Ancak Allah'ın adaleti var. Ben eşlik hakkımı helal etmeyeceğim.
Benim dört yıllık bütün mühendislik bilgilerimi bir diskte saklıyordum iş yerime ait bilgisayarımı o diski tapularımı kimliğimi diplomalarımı ve sertifikalarımı bütün kişisel eşyalarımı da ailesi ile birlikte çalıp götürdüler. Mahkemeden karar çıkartıp eve gitmeme rağmen kendisi çıkarken alıp götürdü dedi. Evden uzaklaştırılan birisi nasıl alabilir bunları. Ancak mahkeme kararı ile eve gitmeden önce polisle gittik eşim o eşyaların evin malı olduğunu ve hiçbir şekilde mahkeme kararı olmadan tekbir saç telinin bile o evden çıkmayacağını söyledi. Polisle daha sonra konuştum mahkemede bu olayı da anlatacağım dedim adınız geçerse olayları anlatırmısınız dedim. Allah razı olsun ne duyduysam anlatırım dedi. Pek hoşuna gitmese de bu durum.
Evet çıkarsızım benim başmühendisliğim bile bu olaylar işyerime iş yeri bilgisayarımın çalınması sebebi ile yansıdığından geri çevrildi.
Hukukta belirli bir cinsiyetin diğerine üstünlüğü bu kadar olmamalı. Eşim benden önce de çalışmıyordu benden sonra da çalışmayacak. Öğretmen olmasına rağmen benden o nafakayı alırsa çalışmayacak. Ve ben bir nevi onun emeklilik sponsoru olacağım.
Yanlış tercih yalnızca erkeğin tercihi midir. Kadın da yanlış tercih yapmış olmuyor mu. Neden sadece erkek cezalandırılıyor.
Çocuğuma olan nafaka helal hoş olsun. Ancak 9 aylık bir çocuğa Türkiye koşullarında askeri ücretin dahi üstünde bir tedbir nafakası bağlamak ne kadar mantıklı. O para çocuğuma gitmeyecek ki...
Sorularıma başka yanıt verebilececk olursa şimdiden teşekkür ediyorum. yüreğimi yakan bu haksızlıkla günlerdir cebelleşip duruyorum.
Cevap: Yüreğimi Yakan Yüksek/!) Adalet
hukukçu arkadaşların yorumlarını hala beklemekteyim...