Kira, ihtarname, tahliye davası hakkında

İlgilenebilecek herkese şimdiden teşekkürler.
2001 Mayıs ayında kiracı olarak yerleştiğim evde halen oturuyorum. Bu yıl hariç kira artışlarının evsahibim tarafından hiç itiraz edilmeksizin belirlendiğini hatırlatayım. Bu yıl ben belirledim=10%. Evsahibim Haziran 2006 itibarı ile bu aya ait kiranın zamanında ödenmemesi nedeniyle 5 Haziran 2006 tarihinde bir ihtarname göndererek Haziran Ayı Kirası adı altında 11 aylık kira tutarı gibi bir tutarı ödememi istemektedir.

Bugüne kadar hiç problemimiz olmadığı için hiç dikkat etmemiştim, ancak bugün görüyorum ki imzaladığımız sözleşmede kira her ayın 1 inde ve peşin nakit olarak ödenecek ibaresi var. Tabii ki aynı zamanda kiranın ödenmemesi durumunda kalan aylara ait kiraların muacceliyet kesbedeceği vs.

Bu aya kadar olan en fazla 1 haftalık olan gecikmelerde bir sıkıntı olmamıştı, ancak biliyorum ki asıl amacı tahliye, evi satmak vs.
Kendisiyle normal olan görüşmelerimizde en geç Eylül ayında zaten evden çıkacağımızı sözlü bildirmemize rağmen sanırım tahliyeyi hızlandırmak için böyle bir yolu seçti. Açıkça kirayı ödememek gibi bir düşüncem de hiç olmadı ancak, daha önceki 61 ayda olduğu gibi bir problem yaşamadığımız ve yanyana dairelerde olsak bile kendisini bu ay içinde dahil çeşitli aramalarda evde bulamadığımız için böyle bir duruma düştüm. Yani para evde hazırdı ancak evde bulamadım, hani bunun ispatı da yok. Tüm ısrarlarıma rağmen ilk günden itibaren bir banka hesabı göstermemişti kira yatırmam için. Halen kötü niyetli olduğunu düşünüyorum fena halde.

Konuyu uzunca özetledikten sonra sorum şu :

9 Haziran itibarı ile posta yolu ile Haziran kirasını ödedim ve diğer kısım =10 aylık kira için itiraz ettim. Kendisini bulamadığım ve Haziran ayı kirası=11 aylık kira olur mu şeklinde.

SORU = Bu muacceliyet durumu kesinleşmesi sözkonusu olabileceğinden herhangi bir zamansız tahliye ile karşılaşmamam için 11 aylık kirayı ödemek doğru olur mu? Bu parayı ödediğimde herhangi bir ihtar/tahliyedavası açılması sözkonusu olur mu? Öder de Eylül ayında çıkarsam - ki evsahibinin asıl istediği bu- bu parayı geri alabilir miyim? Diğer alternatif ise kiraları her ayın 1 inde posta yolu ile birer birer ödemeye devam etmek. Siz ne önerirsiniz ?

Evsahibimin bu davranışı bende kendisine sıfır güven bıraktığı için sözlerine de güvenmem mümkün değil. Hukuk herşeyi çözer diye umuyorum. Yoksa çok saf mıyım? Nasıl oldu da bu hale düştüm anlamış değilim. Evsahibi kiracı problemi olan herkese sabır diliyorum. Yine evsahibi kiracı herkese anlayış ve bu dünyanın para için herşeyin de yapılmaması gereken bir yer olduğunu hatırlatmak istiyorum

Saygılar

Sayın Topkara, anladığım kadarı ile sözleşmenizde yer alan muacceliyet şartı bugüne dek hiç uygulanmamış. Bu nedenle, sözleşmenizde böyle bir şart olması ev sahibinizin bu talebine gerekçe teşkil etmez. 11 aylık kirayı ödemek durumunda değilsiniz.

Evimi kiraya verdiğim kişi evi başka birine bırakarak ayrılmış. Kontrat bitimine kadar kira bedeli onun adına ödendi. Ancak kapıcının uyarısı üzerine, kira dönemi bitmeden 30 gün önce, noterden sözleşmeyi uzatmayacağımıza dair ihtar çektim.

1-Şimdi bu ihtar evi tahliye etmesi için yeterli değil midir. "Ben istersem oturmaya devam ederim" diyebilir mi? Yani bu ihtarnameye dayanarak tahliye davası açabilir ve kazanabilir miyim? (okuduklarımdan, çıkaramayacağımı, sıralanan haklı nedenlerden birinin şart olduğu sonucuna vardığım için, soruyorum).

2-İtiraz etmediler, tamam çıkacaz, ama "ben kira vermeden oturacağım birkaç ay, sen de hiç bir şey yapamazsın" dediler. Bu durumda kira ödememesini bekleyerek,(zaten fazladan 1 ay doldu) ondan sonra 2 ay üst üste 2 kez "ödememe" ihtarı ya da icra bildirimi mi göndermem gerekecek? Tabi 30 gün süre vererek.

3-"Fuzuli işgal davası açabileceğimi (çünkü kendi yok, başkaları var evde) anlıyorum. Ama bunu ancak şahitlerle kanıtlayabilirim. Benimle muhatap olan sözleşmeyi imzalayan kişi. Muhtar kaydını da almamış, hala kiracı üzerinde gözüküyor. Ama aylardır evde başkaları yaşıyor. Bu zamanda ne yöneticinin, ne de kapıcı ve komşuları tanıklık edeceğinden kuşkuluyum.


Satırların arasında hissedilen haksızlığa uğrama duygumun nasıl giderilebileceğini ve işimden gücümden zaman ayırarak uğradığım zararın nasıl telafi edilebileceğini hiç düşünmek istemiyorum bile.

Ama hiç tanımadığım ve neyin nesi olduğunu bilmediğim birinin evimde para vermeden oturması durumuna en pratik ve ağrısız şekilde nasıl son verebileceğimi öğrenmek istiyorum, mümkünse.

Öğretmenlik yaptığım 40 km uzaklıktaki okuldan ikide bir izin alarak çocukları da zorda bırakmak istemiyorum.
Yardımlarınıza şimdiden teşekkkür ederim.

İşiniz bayağı karmaşık ve hassasiyetle ele alınması gereken bir konu.
Bu avukatların bile bayağı başını ağrıtacaktır. Kanunlardaki açıkları bilen kiracıların ev sahibini sömürmesinin bir güzel örneği bu.

1. 6570 sayılı kanunun 7. maddesinde kiraya verilen gayrimenkulün tahliye şartları verilmiştir. Bu ihtara dayanarak tahliye davası açamazsınız.
2. Yine aynı kanun aynı maddede "bir kira döneminde kiranın ödenmemesinden dolayı iki haklı ihtar çekildiği takdirde kira döneminin sonunda tahliye davası açılabileceği" yazıyor. Bu ihtarın noterden ihtar yerine icra takibi şeklinde yapılması daha sonra alacağın tahsilatı açısından kolaylık sağlayacaktır. Ancak anladığım kadarıyla yeni kira dönemi başlamış, ilk iki ayda kira için icra takibi yapsanız da tahliye davası için 12. ayı beklemeniz gerekir.

Kiranın ayın 5'ine kadar yatırılacağı kontratta yazılı olsun. Mesela 17 nisanda kiracının ödemediği şubat-mart-nisan kiraları için icra takibi yaptınız. Bu birinci haklı ihtardır. Bu takipte 7 günde itiraz 30 günde ödeme talebinde bulunmanız gerekir. Ancak 5 mayısta yatırması gereken mayıs kirası için ihtar çekerken 17 mayısı beklemeniz lazım. Çünkü haklı ihtarlar arasında da 30 gün olmalı.

İhtarı asıl kiralayana çekebilirsiniz. İçeride oturana değil. O ben oturmuyorum, borcum yoktur gibi cevap verirse bu kez bu fuzuli şagil davası için elinizde delil olur.

3. Bundan sonra Fuzuli şagil için dava açarak tahliye ve oturduğu döneme ait kirayı (ecrimisil) talep edebilirsiniz. Fuzuli şagil diye aratalım forumda. Bakalım neler çıkacak?

Sn. Kirazcı, öncelikle belirtmek isterim ki, kiracı ile aranızda yaptığınız sözleşmenin hususi şartlar kısmında yazan hükümler önem taşımaktadır. İLgili sözleşmede, "kiracı, taşınmazı üçüncü kişilere devir, temlik edemez veya kiraya veremez" şeklinde bir hüküm varsa ve buna rağmen evi başkaca şahıslara vermişse, bu sözleşmenin feshi için yeterli bir sebeptir. Böyle bir hükmün bulunması halinde halen evinizde oturan şahıslar sizin de tabirinizle haksız işgalcilerdir. Bu halde, 1- söz konusu daire 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun kapsamında bir yer ise 2- Evin işgal edildiğini 60 gün içerisinde öğrenmişseniz bu halde taşınmazın bulunduğu kaymakamlığa vereceğiniz bir dilekçe ile polis marifetiyle ve mahkemelik olmadan şahısları tahliye ettirebilirsiniz. Ardınan da, kiracınız hakkında yukarıda verdiğim bilgiler ışığında - gerek duyarsanız- tahliye davası da açabilirsiniz ki böylelikle aynı şahıs gelip eve tekrar yerleşmesin.
Ancak, sözleşmede devir ve temlik yasağı ile alt kiracılığa dair bir yasak yoksa bu durumda işiniz zora girmiştir. Böyle bir durumda ancak, yukarıda belirttiğim 6570 Sayılı Kanunun 7.maddesinde belirtilen nedenlerle kiracınız aleyhine tahliye davası açabilir ve fakat halihazırda oturanlara birşey yapamazsınız.

Saygılarımla,