Merhaba ben uludağ ünıversıtesı malıye bolumu son sınıf ogrencısıyım.Vergi gızlılıgı hakkında bılgı almak ıstıyodum.bıde vergı gızlılıgını bozma sucu?bana yardımcı olabılırmısınız?tesekkur ederım...
Printable View
Merhaba ben uludağ ünıversıtesı malıye bolumu son sınıf ogrencısıyım.Vergi gızlılıgı hakkında bılgı almak ıstıyodum.bıde vergı gızlılıgını bozma sucu?bana yardımcı olabılırmısınız?tesekkur ederım...
Sitenin mevzuat kısmında bulabileceğiniz Vergi Usul Kanunu'nun 5. maddesi aradığınız bilgiyi içeriyor. Kolay gelsin.
Forumda daha önce bu konuyu açmıştım fakat yeterince cvp ve yardım alamadım.Vergi gizliliği kavramını öğrenmek istiyorum ve vergi gizliliğini bozma suçu hakkında yardım istiyorum.umarım yardımcı olabilirsiniz bu konuya nasıl ulaşacağımı merak ediyorum bana somut kaynaklar önerebilirimisiniz?şimdiden çok teşekkür ederim
Aynı konuda yeni forum açmak kurallara aykırıdır. Forum açmadan önce kuralları okuyunuz ve kurallara riayet ediniz, aksi takdirde üyeliğiniz askıya alınacaktır.
Lütfen aşağıdaki forumdan devam ediniz, bu konu kilitlenmiştir.
https://www.hukuki.net/topic.asp?topic_ID=13393
Vergi Usul Kanunu
Kanun No : 213
Kabul Tarihi : 04.01.1961
R.G. Tarihi : 10.01.1961
R.G. No : 10703-1
**************
Vergi mahremiyeti;
Madde 5 - Aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısiyle, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine mütaallik olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması lazımgelen diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef ine kullanamazlar;
1. Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar;
2. (Değişik bent; 23/06/1982 - 2686/1 md.) Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanlar;
3. Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler;
4. Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler.
Bu yasak, yukarıda yazılı kimseler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder.
(Ek fıkra; 26/06/1964 - 485/1 md.; Değişik fıkra; 30/12/1980 - 2365/2 md.) Ancak, vergi güvenliğini sağlamak amacıyla Gelir Vergisi mükelleflerinin yıllık Gelir Vergisi, sermaye şirketlerinin Kurumlar Vergisi beyanamelerinde gösterdikleri matrahları (zarar dahil) ve beyanları üzerinden tarh olunan Gelir ve Kurumlar Vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları, bağlı oldukları vergi dairelerince beyannamelerin verildiği yıl içinde dairenin münasip yerlerine asılacak cetvellerle ilan olunur. Mükellefin bağlı bulunduğu teşekkül varsa, bu ilan orada da yapılır.
(Değişik fıkra Kabul T;30.07.2003 RG T; 07.08.2003 Kanun no; 4962) (KOD 1)
Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir.Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir.Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzeledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz.Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu madde yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.
(Ek fıkra; 26/06/1964 - 485/1 md.; Değişik; 30/12/1980 - 2365/2 md.) Gelir Vergisi mükellefleri (Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) (...) ile sermaye şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar. İlan ve levhalara ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığınca belli edilir.
(Ek fıkra; 26/06/1964 - 485/1 md.) Açıklanan bu bilgiler ele alınarak mükelleflerin haysiyet, şeref ve haklarına tecavüz edilemez. Aksine hareket edenler hakkında T. Ceza Kanununun 480, 481 ve 482 nci maddelerdeki cezalar üç misli olarak hükmolunur.
(Ek fıkra; 04/12/1985 - 3239/1 md.; Mülga fıkra; 22/07/1998 - 4369/1. md.)
(Ek fıkra; 24/03/1988 - 3418/29 md.; Mülga fıkra; 22/07/1998 - 4369/1. md.)
(Ek fıkra; 26/10/1988 - 3482/6 md.; Mülga fıkra; 22/07/1998 - 4369/1. md.)