Üniversite Hocam 100.000TL lik tazminat açacakmış
Merhaba Arkadaşlar,
Üniversitede 1 yıl boyunca tübitak desteğiyle yaptığım yüksek lisansımın tüm laboratuvar ve teori ders çalışmalarını bitirmiştim, sadece iş tez yazmaya kaldı ve iş bulduğum için yüksek lisansa bir süre ara verdim. 5. dönemde tez yazmak için geri döndüğümde benden laboratuvar giderleri adı altında destek olmam için 2500 TL - 5000 TL para istediler, yani devletin laboratuvar malzemelerini bana tamir ettirecekler, tez çalışmamın konusu değiştirilmiş sorumlu hocam değiştirilmiş ve o 1 yıl boyunca laboratuvarda yaptığım çalışmaları başka bir kişinin tezinde buldum, kaynaklar kısmında ise adım yoktu, hatta teşekkür sayfasında bile...
bu duruma istinaden fen bilimler enstitüsüne bir şikayet ve savunma için dilekçe yazdım, dilekçe hakaret içermemekte, iddialar içermektedir; hocalara okul soruşturma açmış savunma istemiş. sular durulmuş fakat kulağıma geldi ki bu iki hoca bana 100.000 TL lik tazminat davası açacakmış, mesleki olarak onları lekelediğimi iddia ederek.
Sorum şu: arkadaşlar; herkes herkese bu kadar büyük miktarda tazminat davası açabilir mi? Ben elbette doğruyu konuşuyorum fakat elimdeki kanıtlar olan benden para istediklerine dair bir kağıt üzerinde yaptıkları kendi el yazıları ile bir karalama hesap kağıdı elimde bulunuyor, bunun yanısıra emeğimin çalındığını da tübitak burs formlarında (ki bu aylık burs formlarında burs almak için imza atarız fakat bazı imzalar bana ait de değil, yerime imza atan kişi tez çalışmalarımı kendi tezinde yazan kişi, ortak olarak çalıştığımız kişi, beni kaynaklarda yazmayan kişi) her ay başkasına verdikleri çalışma konum için çalıştığıma dair belgeler okulda mevcut. açsalar da büyük ihtimalle haksız çıkacaklar fakat merak ettiğim söylediğim gibi, 100.000 TL lik dava açılabilir mi ve eğer kaybederlerse ben ne kazanırım? Davayı açmaları halinde de kaybederler mi? burs kağıdına atılan sahte imza da benim elimde ne tür biz koz olur?
Cevap: Üniversite Hocam 100.000TL lik tazminat açacakmış
Kişisel düşüncem ne siz bir şey elde edebilirsiniz(çalışmalarınızı yarım bırakıp gittiğiniz için bu saatten sonra tezle ilgili bir kazanımınız olmayacaktır) ne de onlar sözde davalarla bir şey elde edebilir.100.000TL'lik dava açmaya kalkarlarsa bir dünya harç öderler bir şeyde çıkaramazlar.Bu memlekette ölüme sebebiyet veren o tazminatı ödemiyor.Öyle hukuk bilmeden her eline bir A4 kağıt alıp ''10 milyon liralık dava açmaya geldim'' diyenin davasının bu şekilde açıldığını sanan bir zihniyetle karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorum.Miktar arttıkça yüklü harçlar ve temsil ücretleriyle karşılaşırlar.Bu miktarlar kendi maaşlarının 2-3 katını ve davanın kaybedilmesiyle çok daha fazlasını bulabilir.Havaya estirmişler.Aç hocam canın sağolsun derim ben olsam.Siz şikayet hakkını kullanmışsınız(tabi ortada hakaret, iftira, tehdit vs. yok ise) ki oda Anayasal bir hak.İki taraflı da bir şey çıkmayacak bir durum olduğu düşünüyorum.
Cevap: Üniversite Hocam 100.000TL lik tazminat açacakmış
Şikayet hakkı, başka bir ifade ile hak arama özgürlüğü; Anayasa'nın Hakların Korunması ile İlgili Hükümler başlığı altında, 36. maddede; herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahip olduğu şeklinde yer almıştır. Bu düzenleme ile kişinin hak arama özgürlüğünün güvence altına alındığı görülmektedir. Kişi, bu güvence kapsamında gerek yargı mercileri önünde ve gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendisine zarar verene karşı, haklarının korunmasını, bunun sonucu olarak zarar veren hakkında yasal işlem yapılmasını ve yine bu kapsamda cezalandırılmasını isteme hak ve yetkisine sahip olmaktadır.
Anayasa'nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasa'nın Temel Haklar ve Hürriyetlerin niteliği başlığını taşıyan 12. maddesinde de herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtilir ve 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı kayıt altına alınmış, Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde de saldırının müeyyidesi ortaya konmuştur.
Görüldüğü gibi, Anayasa ve yasalarda kişinin hak arama özgürlüğü ile kişilik değerleri açık bir şekilde teminat altına alınmıştır.
Bir çok uyuşmazlıkta, hak arama özgürlüğü ile kişilik hakları karşı karşıya gelmiş olabilir. Problem, bu değerlerden hangisine üstünlük tanınacağı noktasında oluşmaktadır. Bir taraftan kişinin hak arama özgürlüğü güvence altına alınmışken, diğer taraftan kişilik hakları da anayasal ve yasal güvence altına alınmış bulunmaktadır.
Kişi, hakkını ararken, karşı tarafın kişilik değerlerine saldırıda bulunabilir. Onu hukuka aykırı bir eylemle suçlayabilir. Hukukun, karşı karşıya gelen bu iki değeri aynı konuda ve zamanda koruma altına aldığı düşünülemez. Aksi halde, hukukun kendi kuralları ile çatışması söz konusu olur. Aslında konu biraz yakından incelendiğinde her iki değerin aynı anda birbirine karşı korunmadığı, çatışma durumunda somut olaydaki özelliğe göre birinin diğerine üstün tutulduğu görülebilecektir.
Doğrusu uyuşmazlıkların çözümünde, hak arama özgürlüğünün diğer tüm özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmadığı bir gerçektir. Başka bir ifade ile, kişinin istediği şekil ve şartta ve sadece başkasına zarar vermek için bu hakkı kullanamayacağı, aksi halde bu hakkı kötüye kullanmış sayılacağı kabul edilerek, kişinin Anayasa ve yasaların öngördüğü güvenceden yararlanamayacağı açıktır.
Bu hakkın hukuk tarafından korunabilmesi ve yerli yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için, şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli delillerin olması şart değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bu olgu veya emareye dayanılarak, başkalarının da böyle bir olay karşısında, davalı gibi hareket etmesinin, benzer tepki vermesinin uygun görüleceği; diğer bir anlatımla orta düzeydeki makul bir kişinin de somut olaydaki gibi davranacağı öngörüldüğünde, bu çerçeve içinde kalan şikayet hakkının yerinde kullanıldığı kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğünün sınırlarının aşılarak kullanıldığı ve şikayet edilenin kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılması isabetlidir.
Not: Yargıtay Kararı uyarlamasıdır.
Cevap: Üniversite Hocam 100.000TL lik tazminat açacakmış
Teşekkürler arkadaşlar; başka yanıtı olan var mı ?
Cevap: Üniversite Hocam 100.000TL lik tazminat açacakmış
Alıntı:
toprakonur rumuzlu üyeden alıntı
Merhaba Arkadaşlar,
Sorum şu: arkadaşlar; herkes herkese bu kadar büyük miktarda tazminat davası açabilir mi?
Niye açamasın. Geçenlerde Tayyip Erdoğan 1 milyonluk hakaret davası açtı.
Cevap: Üniversite Hocam 100.000TL lik tazminat açacakmış
:) konu Tayyip dil biz sıradan olaylardan bahsediyoruz. Peki diğer sorularımı da yanıtlar mısınız?