Sahte Özel Belgeyi Bilerek Kullanma ve Özel Belgede Sahtecilik

Danışmak istediğim konuyla ilgili en sağlıklı bilgiyi tarafınızdan alabileceğimi inandığım için sizinle iletişime geçmek istedim. 2011 yılının kasım ayında yurtdısına çıkış yapmak istediğim zaman pasaport polisi tarafından durdurularak 'Sahte Özel Belgeyi Bilerek Kullanma
Özel Belgede Sahtecilik' suçlamasıyla bakırköy adliyesine ifadeye götürüldüm. Tarafıma açılan davanın detaylarıyla ilgili de;

2008 yılında garanti bankasında çalıstıgım süre içinde; iş arkadasımın bir müşteriye talebi olmadan ve müşterinin kimlik bilgilerini kullanarak çıkarttıgı kredi kartıyla ilgili, müşterinin savcılığa başvurarak suç duyurusunda bulundugu ve bunun üzerine ifadesi alınan iş arkadasımın ifadesinde; benim de adımı kullanarak beraber yaptık demesi üzerine hakkımda açılan davayla ilgili tarafınızdan bilgi almak isterim. Sorusturma dosyasında şu şekilde bilgi yer almaktadır;

-----------------------------
'SORUŞMA EVRAKI INCELENDI;
07/04/2008 tarihi öncesinde müşteri Y.T'nin kimlik bilgileri kullanılarak Garanti Bankası'ndan kredi kartı müracaatında bulunuldugu, Garanti Bankası tarafından xxx nolu kredi kartının tahsis edildiği ancak kredi kartının teslim edilmediği ve bankaya iade edilerek kartın imha edildiği, müşteki Y.T'nin internetten banka işlemlerini yaptıgı sırada kimlik bilgilerinin değiştirildiğini görerek Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılıgına müracaat ettiği ve şikayetçi oldugunu, müşteki adına düzenlenen kredi kartının düzenlenmesinde esas alınan Kredi Kartı Sözleşmesinin yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı şüpliler M.Y, D.H ve E.K(benim adım) tarafından Bandırma ilçesinde düzenlendiği, şüpheli M.Y'nin 28.04.2010 tarihinde alınan ifadesinde 2008 yılında Garanti Bankasında görevli oldugunu, yöneticisi D.H olduğunu ve diğer iş arkadası E.K(ben oluyorum) oldugu üç kişilik ekip olarak bölgedeki esnafları ziyaret ederek bankacılık ürün ve hizmetleri tanıtmak amacıyla Bandırma ilçesindeki Y.T isimli şahıştan kredi kartı başvurusu aldıklarını, ancak başvuru formundaki yazıların ve kaşesi altındaki imzanın kendisine ait olmadıgını bildirdiği, o dönemde üç kişi oldukları için kredi kartı başvuruları aldıklarında mesai bitiminde aldıkları formları birleştirip eşit şekilde böldüklerini, bu sebeple diğer arkadasının (yani benim) aldığı formun kendisine geçebileceğini ve kaşesini vurmuş olabileceğini, bu formun da bu şekilde olduğunu beyan ettiği, diger şüpheliler D.H ve E.K'nin atılı suçlamayı kabul etmedikleri,

Tüm soruşturma evrakının incelenmesinden şüpheliler olay tarihinde banka adına kredi sözleşmeleri yapmak üzere Bandırma'da çalıştıkları, şüphelilerin prim esasına dayalı olarak çalışmaları nedeni ile muhtemelen prim almak amacı ile ne şekilde elde edildiği tespit edilemeyen müşteki adına kredi kartı sözlesmesini düzenledikleri ve sözlesmeyi bankanın genel müdürlüğüne gönderdikleri, banka tarafından şüphelilerin hazırladıgı sözleşmeye dayanılarak kredi kartı düzenlediği, düzenlenen bu kartın müştekinin ikamet etmediği dosya kapsamında yapılan arastırmaya göre 30 yıldır Ayşe yılmaz ve selim yılmaz tarafından kullanılan adrese teslim için kurye.net aracılığı ile gönderildiği, ancak buradan kartın teslim alınmaması nedeniyle bankaya iade edildiği, bu itibarla şüphelilerin üzerlerine atılı eylemin özel belgede sahtecilik sucunu oluşturdugu, şüphelilerin kastının kredi kartının sahte olarak düzenlenmesi veya kullanılmasına yönelik olmadıgı, şüphelilerin bu şekilde üzerine atılı suçu işledikleri anlaşılmakla,
şüphelilerin yargılanmalarının mahkemenizce yapılarak eylemlerine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur.'

------------------------------------

inanın bu konuyla ilgili dava dosyasında şüpeli olarak adımın geçmesine neden olacak tek unsurun iş arkadasımın verdiği ifadeden dolayı oldugunu biliyorum, 2011 yılında ifadeye götürüldüğümde konuyla ilgili olmadıgımı ve müşteki şahsı tanımadıgımı bildirdim fakat iki ay önce e-devletten kontrol ettiğimde asliye ceza mahkemesinde 30 ocak 2014 ilk davanın görülüp 30 mart 2014 tarihine ertelendiğini gördüm. şuanda eğitimim dolayısıyla yurtdısında yaşamaktayım ve Türkiye'ye gelirsem pasaport kontrolünde tutuklanırım diye cok korkuyorum, 3 hafta önce annem ciddi bir rahatsızlık geçirdi Türkiye'ye gelmek istedim, fakat gbt sorgusunda adıma arama kaydı çıkmıs ve bundan dolayı gelemedim, bu olaydan dolayı sürekli uykularım kacıyor danıstıgım avukatlar benden 3bin ila 5bin tl para talep etmekteler, suan yurtdısında burslu okuyup çalısmadıgım için ekonomik gücüm malesefki buna elverişli değil, annem halen hastanede onu görmek cok istiyorum, insanlık adına sizden bana yol göstermenizi rica ederim, Türkiye'ye gelirsem tutuklanır mıyım, yada yurtdısına cıkıs yasagı alır mıyım, okulumun son senesinden bu kadar çok emek vermişken boşa gitmesini istemiyorum. Bana yardımcı olabilirseniz çok çok mutlu olurum. Emin olun içinde bulundugum durumdan dolayı her gece uykularım kacıyor, bir yandan annemin telefonda beni ölmeden önce son kez görmesini istediğini duymak beni kahrediyor :( bu kadar çok zor durumda olmasaydım sizlere asla rahatsızlık vermek istemezdim, umarım mesajım birine ulasır ve yanıtlar, sizlere şimdiden çok çok teşekkür ederim.
:(

merhaba, yardımcı olabilecek kimse yok mu acaba? fikirlerinize gercekten ihtiyacım var....

Davanız devam ediyor hakkınızda ertelenmez hapis cezası verilip bu karar kesinleşmedikçe tutuklanmazsınız davanın sonucu ne olura ilişkin bir ön görüde bulunamayız avukatınız yoksa mutlaka tutun ihmale gelmez bu konu.