Araç dolandırıcılığı hakkında

Merhaba;biz aracımızı 2013 haziran ayında kredisini ödeyemediğimiz için bir firmaya kiraya verdik,daha sonra bu şahısların dolandırıcı olduğunu öğrendik,gittiğimiz karakoldaki polisler şahısları tanıdıklarını dolandırıcı olduklarını yakalanamadıklarını bildirdiler polislerden aldığımız bu bilgiyle birlikte savcılığa gidip şikayetçi olduk ve aracımıza yakalama koyulmasını istedik fakat savcı sadece satılamaz şerhi koydu sonrasındaki 6 ay boyunca hiçbirşekilde aracımızdan haber çıkmadı ben kendi çabalarımla bu şahısların avukatına ulaştım ve aracımızın temmuz ayından beri ölümlü kazaya karıştığı ve bir ilçenin emniyet otoparkında bağlı olduğu bildirildi.savcı dolandırıcı olduklarını polislerin ve diğer şikayetçilerin bilgilerine rağmen yakalama şerhi koymadı,koymuş olsa belkide buradan doğuya gidene kadar mutlaka yakalanacak aracımız kazaya karışmayacak hatta aracımızla kaçakçılıkk yapılmayacaktı,bunun dışında ölümlü kazaya karıştığı halde altı aydır orada bağlı duran araç için davayı gören hakim kaza yapan hapse atılmış bize hiç haber verilmedi ne polis ne hakim nede savcı.Bunların sonucunda ödenemeyen kredi dahada büyüd içinden çıkılmaz bir hale geldi bütün bunlara dayanarak ihmali olan hakim savcı yada polislere dava açma hakkım olabilirmi yada açsam kazanabilirmiyim şimdiden teşekkürler.

Kiraya vermese idiniz de "çalındı" demiş olsaydınız, dediklerinizde haklıydınız.

adaleti yanıltmamak için olan ne ise onu anlattık fakat burada herkesin ihmali olduğunu düşünüyorum,savcı yakalama koyabilir,ölümlü kazaya karıştığında arabayı alıp kazayı yapan kişiye hapis cezası veren hakim bize bilgi gönderebilir yada bir sürü polis otoparkta altı aydır duran araç için basit bir arama yapıp haber verebilirdi bunlar ihmal değilmidir sizce?

Kiracı, vasıtasız zilyettir. Nisbi hak sahibidir. Kullanım hakkını rızanız ile siz verdiğiniz savcının yapabileceğinin en fazlası yaptığı olacaktır.

Muhakeme tez antitez sentez saç ayakları üzerine kuruludur.

Savcı iddianızı önemsemiş ve tedbir olarak aracınıza satış yasağı koymuş. Karşı tarafın da dinlenmesi lazım. Belki o, ne münasebet diyecekti şüphesi, istediğiniz tarz tedbirlerin alınmasına mani oluyor.

Bu arada diğer türlü araç sahibi olarak size ulaşılamaması bende de oturmadı.

Bu konuda profesyonel hukuksal destek alabileceğiniz kanısındayım.

Aracı siz rızanızla karşı tarafa teslim etmişsiniz ve aranızda kiralayan-kiraya veren ilişkisi var.Savcı sadece sizin ifadenize ve şahısların geçmişine binayen satılamaz şehri koymuş.Araç çalınmadığı için elbette yakalama çıkarmayacak.Araç kiraya vererek(bu işi kurumsal yapan büyük firmalar hariç) 30 bin TL lik tek bir araçla ayda bin TL kazanmak kulağa hoş gelse de ayağı yere basan bir gerçeklik değil(yaşadıklarınız da bunun kanıtı).İddialarınızda(hakimin, savcının, polisin görev ihmali)kendinize göre haklı olabilirsiniz lakin bizim sistemimiz içinde bir şey çıkar mı ben şahsen pek sanmıyorum.Eğer 30-40 bin TL lik bir araçla ayda bin-binbeşyüz TL kazanılırken, olabilecek herhangi bir aksilikte(kaza, bela, çalınma, zarar görme) aynı anda polisin, savcılığın, mahkemenin tam benim istediğim şekilde hareket edeceğini bilsem(baş vurduğum mercinin hemen yakalama çıkartması, tüm maddi kayıplarımın tazmini, hiç risk olmaksızın bu işin içinde olma vs.)bu gün 5 araç alır hepsini kiraya verirdim.Ama bilmeliyiz ki hukuk tabi ki hepimizin garantisi olsa da her zaman tek taraflı bizim güdümümüzde hareket etmeyecektir.Son yazdıklarım kişisel görüşümdür.Dediğiniz makamlara dava için gene de bir avukatla görüşülebilir.Kolay gelsin.

hırsızın hiç suçu yok demeyi tek çare göreceğim artık sanırım, kendi ihmalkarlık yada saflığımızın cezasını çekip oturmak en iyisi anlaşılan,dolandırıcılığın pek de suç olmadığını çok basit olduğunu öğrendim bu süreçte... verdiğiniz cevaplar ve ayırdığınız vakit için çok teşekkür ederim.