Printable View
Bilişim suçları madde 243 "bir sistemin" cümlesinin hukukta anlam ve kapsamı nedir..? Hukuk ve uygulayıcıları bu cümleden ne anlar ve değerlendirmesini nasıl yapar...Forumdaki hukukçularımızın bu konudaki düşünceleri nedir...Cevap için şimdiden teşekkürler ve iyi çalışmalar..
5237 sayılı TCK nın 243. maddesinde "bilişim sistemi" denilmektedir. Bu sistem, otomatik işleme tabi tutulan verilerle işletilen sistemdir. Bu bir ATM cihazı, bilgisayar hatta cümlenin anlamıyla bir hesap makinesi dahi olabilir.
BİLİŞİM SİSTEMİNE GİRME
Madde 243 - (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.
(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
"Bu sistem, otomatik işleme tabi tutulan verilerle işletilen sistemdir."Alıntı:
5237 sayılı TCK nın 243. maddesinde "bilişim sistemi" denilmektedir. Bu sistem, otomatik işleme tabi tutulan verilerle işletilen sistemdir. Bu bir ATM cihazı, bilgisayar hatta cümlenin anlamıyla bir hesap makinesi dahi olabilir.
BİLİŞİM SİSTEMİNE GİRME
Madde 243 - (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.
(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Ekleyen: Emrah Yavuzcan*-*16/06/2006*:* 19:45:06
</td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">
Yani data verileri ile işlem yapılan bir sistem..peki..dataların işlem yapıldığı yerdeki ana sistemememi yoksa yayınla dataların son kullanıldığı cihazlardaki sistemimi kapsamaktadır..dataların ana merkezine müdahale yapılıyorsa doğru ama dataların son kullandığı cihaz ise bu her kullanıcıyı zan ve töhmet altında bırakırki bunun tesbiti devamlı kontrolü ve delil gerektirir..Birde bu yöndeki gelişen teknolojiyi engellemek ve yasaklamak gerekirki buda ticaret ve ekonominin Daha doğrusu ana kapitalin işine gelmez...
Buradaki kastım uydu yayınları için...
bilgisayar ve hackkerlık işleri yönünden doğru bir yasa ve uygulamadır..
İşte bilişim sisteminin yanlış anlaşılmasının en güzel örneği. Kanımca uydu yayını bilişim sistemi değildir. Hesap makinasını dahi bilişim sistemi sayarsanız olacağı budur.
Bilişim sistemi hakkında madde metninde geçen tanım ve gerekçede belirtilen "otomatik işleme tabi tutmak" cümlesi yanlış anlaşılmalara mahal vermektedir. Belirttiğim gibi, bir hesap makinesi dahi kanun metnine göre bilişim sistemidir. Bu konuyu sayın "kurban"ın örneğine çevirecek olursak, uydu yayın dağıtıcısının sistemi, bir bilişim sistemidir. Fakat evdeki data alıcısının içerisinde oynama yapmak, kanaatimce şifreli - şifresiz yayınlar hakkında farklılık gösterir. Kamuya açılan yayınlar hakkında değişiklik yapsanız da yapmasanız da farklılık olmayacaktır. Fakat genel hukuk kurallarından yola çıkarak, bir şifreli kanalda oynama yaparak bunu şifresiz hale getirirseniz ve bu kanalı haksız yere izlerseniz, hakkaniyet kuralına aykırı hareket etmiş olursunuz.
Sayın emrah yavuzcan..işin hakkaniyet ve kul hakkı yönünden sonuna kadar haklısınız herkes kendinden sorumludur..Bunun cezasıda öbür tarafta mutlaka görülecektir..Ama fiziki alemde hukuksal olarak yasanın yanlış yorumlamalara mahal verilecek şekilde olması insanların maduriyetine sebeb olmaktadır..Buda bir nevi hakkaniyete uymamaktadır..Sonra bu işler karışık ve uzun takip gerektiren suç üstü delillerle ispanlanması gerekir..Hukukçular teknolojiyi tam bilemediklerinden ve anlamadıklarından işi teknik olarak bilir kişilere havale etmekte bilir kişilerde işin teknik yönünü belirtseler bile sanki o kişi o suçu işlemiş olarak algılandığından burada zanlı ve sanıklar madur olmaktadır..Bazı olaylarda olay yeri tatbikatı veya keşif gibi bunlarda bilir kişi tarafından roporunda beirttiğini uygulamalı göstermeliki uygulayıcıda bunu görmeliki gerçekten isnat ve iddia gerçekleşip gerçekleşmediği belli olsun..bu olmuş olsa bile yinede o kişinin onu yapıp yapmadığı kanıt ve delilleriyle ispanlanması gerekir..Biliyorsunuz hukukta suç kanıtlanmadığı sürece zanlı ve sanık suçsuzdur..Benim bunları savunmam illegallik taraftarı olduğumu veya bu işleri yaptığım anlamına gelmez..Alıntı:
Bilişim sistemi hakkında madde metninde geçen tanım ve gerekçede belirtilen "otomatik işleme tabi tutmak" cümlesi yanlış anlaşılmalara mahal vermektedir. Belirttiğim gibi, bir hesap makinesi dahi kanun metnine göre bilişim sistemidir. Bu konuyu sayın "kurban"ın örneğine çevirecek olursak, uydu yayın dağıtıcısının sistemi, bir bilişim sistemidir. Fakat evdeki data alıcısının içerisinde oynama yapmak, kanaatimce şifreli - şifresiz yayınlar hakkında farklılık gösterir. Kamuya açılan yayınlar hakkında değişiklik yapsanız da yapmasanız da farklılık olmayacaktır. Fakat genel hukuk kurallarından yola çıkarak, bir şifreli kanalda oynama yaparak bunu şifresiz hale getirirseniz ve bu kanalı haksız yere izlerseniz, hakkaniyet kuralına aykırı hareket etmiş olursunuz.
Ekleyen: Emrah Yavuzcan - 18/06/2006 : 13:13:47
Uydu ve bilgisayar konusunda illegal işlerin nasıl yapıldığını merak eden ve öğrenmek isteyen internet ortamında bulabilir..(Legal ve illegallik teknolojinin gelişmesinde en büyük etkendir)Herhalde bunları uygulama yapmamak şartı ile okumak hukuken suç olacağını tahmin etmiyorum..Bir şeyi bilmek başkadır yapmak başkadır..Bilmek kişinin bilgi düzeyini artırır..uygulama yapmak ise hukuken suç sayılır..
Sayın kurban, hakkaniyetten bahsederken hukuk alanındaki hakkaniyet kuralından bahsetmiş bulunmaktayım.