Kiralık kasa ve ziynet eşyaları biraz karmaşık

Ablam ve eşi depremde beraber vefat etti. Kiralık banka kasaları varnmüşterek bir kasa. Bu arada annem ve babam hayattalar. Ablamın eşinin ailesi kasadan pay almaması için annem kasayı açtırmak istemiyordu fakat ailesinin kasadan haberi var. Annem geçmişte yaşanan olaylardan dolayı bu konuda çok hassas bende bu konuda küçük bir araştırma yaptım. Kasada ziynet eşyası olduğu için kişinin eşine veya kızına aittir şeklinde bir içtihat buldum. Ablamın çocuğu yok onu belirtmeyi unuttum. Bu arada zaten ablamın eşinin yüksek miktarda borç ödediği bilgisinide duydum. Yani tasarruf için altın alması imkansız hayatın olağan akışına aykırı bir durum. Bu konuda bana yardımcı olurmusunuz?

- - - Updated - - -

Biraz karmaşık yazmışım Kısaca ablam ve eşi beraber vefat etti kiralık banka kasaları var ve kasanın muhteviyatı altın bilezik ve ablam çocuk sahibi değil annem babam hayatta yapmamız veya yapmamamız gereken hal tarzı ne olmalıdır.

Ayrıca kasada anneme ve bana ait altında bulunmakta bunu nasıl kanıtlayabiliriz.

Sayın fatih ,biraz karışık demişsiniz fakat bana göre aslında çok açık.
Altınların saklı kaldığı bankaya gidin, kasa kiralama kısmına bakan yetkili ile görüşün.Deprem olalı 15 yıl oldu ilelebet kalacak hali yok.Altınları kiraya verirken yapılan sözleşmenin okunması gerekir.Bundan önce ablanıza ait ölüm veraseti,vukuatlı nifus kayıt örneği gibi bazı yasa gereği yapılması gerekenleri tamamlamanız gerekir. Yapılacak işlerle ilgili kabaca ,yapılacakları banka da ilgili personel size anlatır.Karşı tarafın hakkı varsa hakları teslim edilsin.Gizli saklı hak aranmaz.

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesinde; “Bankalar nezdindeki kiralık kasa sahiplerinden birinin ölümü halinde (Sulh hakimi tarafından yapılacak tespit hariç) vergi dairesinin selahiyetli bir memuru hazır bulunmadıkça kasanın açılmasına ve bu memur huzurunda tespit edilmedikçe muhteviyatının mirasçıları veya kanuni temsilcileri veya vekilleri tarafından alınmasına müsaade edemezler.” hükmü yer almaktadır.

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesi ile bankalardaki kiralık kasaların vergi dairesinin yetkili bir memurunun huzurunda açılıp muhteviyatı tespit edilmedikçe (Sulh hâkimi tarafından terekenin tahriri, tasfiyesi gibi haller dolayısıyla yapılacak tespit haricinde) açılmayacağı ve içindekilerin kiralık kasa ile ilgili mirasçılar veya kanuni temsilciler veya vekilleri tarafından alınamayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre, bankadaki kiralık kasanın açılabilmesi için vergi dairesince yetkili bir memurla bankada görevli memur tarafından kasa mevcudunun bir tutanakla müştereken tespit edilmesi ve bu tutanağın vergi dairesine gönderilmesi gerekmektedir.

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu açısından kiralık kasanın açılması ile ilgili olarak gerekli açıklamalara 1 Seri No’lu Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde1 yer verilmiştir. Buna göre; kiralık kasa sahibinin ölümünün banka tarafından öğrenilmesi üzerine kiralık kasanın bulunduğu banka tarafından yapılan bildirim veya mükellefin müracaatı ile işleme başlanacak, mirasçılar; kiralık kasanın bulunduğu ilgili banka ile iletişim kurarak mutabakata varıldıktan sonra belirlenen gün ve saatte, ilgililerin de huzurunda kiralık kasa açılacaktır. Kiralık kasa muhteviyatı ayrı ayrı nevî ve mahiyetleri itibarıyla belirlenerek iki nüsha tutanak düzenlenecektir. Kiralık kasada bulunan malların nevî ve mahiyetleri, değerleri itibarıyla tahvil, hisse senedi, mücevherat, altın ve benzeri değerler olabileceği dikkate alınacaktır. Kiralık kasada bulunan mallara ilişkin olarak daha sonra takdir komisyonu tarafından kıymet takdiri yapılırken takdirde herhangi bir hataya düşülmemesi için gerek görülmesi durumunda tespit esnasında eksper bulundurulması veya takdir komisyonunun hazır bulundurularak takdir işleminin kiralık kasa açılması sırasında yapılması önem taşımaktadır. Kiralık kasa açılması işleminin geciktirilmeden yapılması esastır.

- - - Updated - - -

Bir husus daha; kiralık kasa sahiplerinin 15 yıl önce ölümünden bahsedilmektedir. Bu durumda; 5411 sayılı Bankacılık kanunu 62. maddesine göre ''Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım payı, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanlar zaman aşımına tabidir. Yani TMSF'ye gelir kaydedilir. Zamanaşımına tabi olan sadece mevduat değildir. Kiralık kasalar da bu kategoridedir.