-
Gİzlİ ses kaydi
Sulh Hukuk mahkemelerini ilgilendiren bir dosyada, şahsın herhangi bir konu hakkında evvelce "söz vermiş olduğunu" ikrar ettirmek için yüz yüze görüşme esnasında çekilen bir ses kaydının hukuki olarak cezai bir karşılığı var mıdır ya da delil niteliği taşır mı? İki kişi konuşmakta, konuşma halka açık bir mekanda ve kaydeden de bu iki kişiden biri. Kayıt altına alınan habersiz. Şahsın "evet söz vermiştim" ifadesi delil niteliği taşır mı? Yargıtay'ın şöyle bir içtihadı mevcut:
"(...) 5237 sayılı TCK'nın 132/3. maddesi kapsamında değerlendirilebileceği; ancak, kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntülerini dinleme, izleme ya da kaydetme eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, esasen bu hallerde, kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği"
Konuyla ilgili değil gibi görünse de başka türlü ispat etme şansı olmamasını göz önünde bulundurunuz.
Bir de şöyle bir açıklama var:
"(...) Özetle, kaydın muhatabı, kaydedilen faaliyet sırasında, kaydı bilmese dahi, bu faaliyeti, kayıt yapan özel şahsa açık tutmuşsa, bu kayıt hukuken geçerli bir delildir. Çünkü bu durumda, kayıt yapan, herhangi bir şahsın özel alanına gizlice girerek hukuka aykırı bir fiilde bulunmuş değildir. O, tanıklık yapabileceği bir olayı kayda almıştır. Nasıl ki, maddi gerçeği ortaya çıkarmak için, bu şahsın tanıklığından yararlanılacaktır; aynı şekilde bu faaliyeti kaydeden kaset de delil olacaktır. Ancak burada, TCK'nın 133/2. maddesi dikkate alınmalı ve sadece ses kasetleri açısından, mutlak hukuka aykırılık bulunduğu gözden kaçırılmamalıdır. Gerçekten de, TCK 133/2 uyarınca; "katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi ... cezalandırılır". Bu hükmün amacı, kişinin özel hayatının, üçüncü şahıslara açıklanmasına engel olmaktır. Bu amaca ulaşmak için, sesin kaydı dahi suç olarak düzenlenmiştir. Üstelik bu, şikayete bağlı bir suçtur (TCK 139). Bu suçun şikayete bağlı olması, kamu yararının, bireyin, özel şöyleşilerinin ifşa edilmeyeğine duyduğu güvenin korunmasından ibaret olduğunu göstermektedir. Kamu yararı, sadece güvenin korunmasından ibaret olduğuna ve suç şikayete bağlı tutulduğuna göre, bu kayıtların suç soruşturmasında kullanılabileceği; maddi gerçeği ortaya çıkarma amacının baskın olduğu iddia edilebilir. Ancak, şikayete bağlı tutulsa da, sadece sesi kaydetme eylemi dahi suç olarak düzenlendiğinden, bu suretle elde edilen ses kasetlerinin mutlak olarak hukuka aykırı olduğu düşüncesindeyim. Ancak yukarıdaki gerekçelerle, madde hükmü dar yorumlanarak, sadece ses kasetleri için hukuka aykırılığın kabul edilmesi gerektiği kanısındayım. Aksi takdirde, şikayete bağlı tutulan bir suçun koruduğu hukuksal alandan çok daha değerli olan, maddi gerçeğin ortaya çıkartılması amacı zaafa uğrayacaktır. Çünkü söyleşi yapan birey, yanında bulunan kişilerin tanıklığını engelleme imkanına sahip değildir. Tanıklığın engellenemediği yerde, açıkça suç olarak düzenlenmeyen bir kaydın geçersiz delil olduğundan da söz edilemez"
Bu açıklamada da görüşmenin üçüncü şahıslara ifşa edilmesinden bahsediliyor oysa kayıt üçüncü şahıslara değil, sadece mahkemede ispat amacıyla delil niteliğinde kullanılıyor fakat şu cümle kafamı karıştırıyor: "Bu amaca ulaşmak için, sesin kaydı dahi suç olarak düzenlenmiştir."
Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
-
Cevap: Gİzlİ ses kaydi
Bazı istisnalar dışında (yukarıdaki yargıtay kararında da belirtilmiş) bir kimsenin rızasını almadan gizli ses kaydı yapmak suç olduğu gibi delil olarak da dikkate alınmaz. Kanuna aykırı delile dayanarak mahkemede karar verilmez.
-
Cevap: Gİzlİ ses kaydi
Gizli ses ve goruntu kaydi almak suctur ve mahkemece delil olarak dikkate alinmaz ama dediginiz gibi sadece "ancak, kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı " dumunda kanit olarak sayilir.
Ama her durumda hakimin insiyatifini etkilmez de diyemem, herkes insan.
-
Cevap: Gİzlİ ses kaydi
Gizli bir şekilde ses ve görüntü kaydı almak suç teşkil edecektir. Hukuka aykırı elde edilmiş deliller de mahkemede delil olarak dikkate alınamaz ancak sadece "ancak, kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı " durumlarda delil olarak dikkate alınabilir.
-
my site