Genelge veya Yönetmelik Maddelerinin İptali

Herkese kolay gelsin.
Bir konu hakkında bilgi almak istiyorum :
Eski yıllara ait bir genelge veya yönetmeliğin, anayasaya aykırı olduğu düşünülen maddelerinin iptali için dava nasıl bir yol izlenebilir? Normal şartlarda bu hususa ilişkin başka kanallardan hemen cevap bulabilirdim ama, 2007 yılında yayınlanmış bir genelge var ve ben bu genelgenin bir maddesinin kanuna aykırı olduğunu düşünüyorum. Ama o yıldan bu yıla kimse kanuna uygun olmadığını düşünmemiş olacak ki dava açılmamış. Dolayısıyla 2007 yılından bu yana uygulanıyor olması genelgenin ilgili maddesinin iptali için nasıl bir yol izlenmesini gerektirir? (Not : birkaç gün önce süregelen işlemlerde dava açma süresinin 60 günle sınırlı olmayabileceğine dair bir mahkeme kararını bulmuştum.)
Teşekkürler.
Cevap veren olursa eğer ayrıntılara yer verebilirim.(hangi genelgenin neden kanuna aykırı olduğu hususunda)

Fakat çok genel yazmışsınız. Detayları vermezseniz nasıl hukuki görüş bildireceğiz?

Alıntı:

---

aytaçb rumuzlu üyeden alıntı

süregelen işlemlerde dava açma süresinin 60 günle sınırlı olmayabileceğine dair bir mahkeme kararını bulmuştum.

---

Belli bir uygulama tarihi esas alınarak yapılan başvurularda (Örneğin; idareye başvuru tarihinde itibaren ..., doğrudan dava açılacak ise dava tarihinden itibaren ... şeklinde) başvuru tarihinden geriye doğru 60 gün için dava süresindedir diye biliyorum.

İlginize teşekkür ederim. Konuyla ilgili şöyle bir özelleştirme yapayım:
MEB Pers.Gen.Müd. 2007/19 sayılı genelgesinin 2/f son paragrafında "Rehberlik/Sosyal Etkinlik" diye bir dersin (bu fiilen girilen bir ders saati) Rehberlik ve Sosyal etkinlik HİZMETLERİ gereği (Ek Derse ilişkin bakanlar kurulu kararı gereği) 2 saat ek ders ücreti ödendiği, bu nedenle ek dersin hesaplanırken bu ders saatinin ek ders hesabına dahil edilmediğini ancak hazırlık ve planlama görevinde hesaba katılacağından söz ediliyor. Olay şu yani :
Haftada bu ders dahil olmak üzere bir öğretmen full derse girerse 30 saat derse girmiş oluyor. Bir branş öğretmeni üzerinden örnek verecek olursak. Rehberlik/Sosyal etkinlik dersi de dahil 30 saat derse giren branş öğretmeni (ilgili genelge gereği) 29 saat derse giriyor kabul edilir. 15 saat zorunlu ek ders saati çıkarıldığında 14 saat ek ders karşılığı, bu hizmeti yürüttüğü için 2 saat ek ders ücreti ve bu dersle birlikte 30 saat girdiği için ( her 10 saate 1 saat ek ders verildiğinden) 3 saat de hazırlık ve planlamadan olmak üzere haftada toplam 14+2+3=19 saat ek ders ücreti alır. Oysa yine 30 saat fiilen derse giren fakat rehberlik/sosyal etkinlik dersine girmeyen bir branş öğretmeni de sosyal etkinlikleri ders dışı faaliyet olarak gerçekleştirirse, 30 saat fiilen girdiği ders saati, 15 saat zorunlu ders görevi çıkarılırsa 15 saat ek ders görevi kalır. 2 saat ders dışı faaliyetlerle yürüttüğü sosyal etkinliklerden, 3 saat de (10+1'den) : 15+2+3=20 saat ek ders ücreti alır. Yani her iki branş öğretmeni de 30 saat derse giriyor. Ancak rehberlik dersine giren haftada 19, girmeyen 20 saat ek ders alıyor. Bu, ayda 4 saat yapar. Bu da aylık 40 liraya yakın bir fark oluşturur.
Yani her iki öğretmen de 30 saat girerken oluşan bu farklılığın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu,
Hadi onu geçtim,2 saat ek ders görevi veriliyor diye fiilen girilen bir dersin nasıl girilmemiş sayılabileceğini( ki böyle olursa bir öğretmen, madem bu ders için ek ders almıyorum, o hal de ben de bu derse girmeyip sosyal etkinlikler dersini ders dışı faaliyet olarak yürüten öğretmen gibi rehberlik dersini de ders dışı faaliyet olarak yürütmek istiyorum deyip derse girmeme hakkına sahip olur. Bu da eğitim-öğretim hizmetlerinde kaosa neden olur.)
Bu işin genelge kısmı...

Bi de yukarıdaki hususun Ek Derse ilişkin bakanlar kurulunda kimin kaç saat ek ders alacağına ilişkin bir hüküm var ki o tam bir rezalet. Bu kararda branş öğretmenlerinin 15 saatinin zorunlu, sınıf öğretmenlerinin 18 saat zorunlu ders görevinin olduğu yönünde madde var. Bu bağlamda bir branş öğretmeni 30 saat derse girerse 15'i zorunlu, geriye 15 saat ek ders görevi kalır. Rehberlik/Sosyal etkinlikten 2 saat, her 10 saate 1 saatten de 3 saat olmak üzere haftada toplam 20 saat ek ders alır.
Aynı şekilde yine 30 saat derse giren sınıf öğretmeni 18'i zorunlu ders görevi, geriye 12 saat ek ders görevi, 3 saat hazırlık planlamadan haftada toplam 15 saat ek ders ücreti alır. (sınıf öğretmeni de diğer branş öğretmenleri gibi rehberlik/sosyal etkinlik dersine girdikleri halde kişilik hizmetlerine verilen 2 saat ücreti de niye almadıklarını, üstelik bu hizmeti branş öğretmenlerinden çok daha etkin şekilde yapmalarına rağmen, anlayamamaktayım.)
Son verdiğim örnekle de anlaşılıyor ki 30 saat derse giren bir branş öğretmeni ile sınıf öğretmeni arasında haftada 5 saat ek ders farkı oluşturur. Bu da ayda 20 saat yapar. 20 saat 170 liraya tekabul eder.

Özetle;
1) 2017/19 sayılı genelgenin rehberlik/sosyal etkinlik dersine yönelik (2 saat kişilik hizmetinden aldığınız için zaten fazladan veriyoruz ek dersi bu yüzden derse girdiğiniz 1 saati almayacaksınız) şeklindeki maddenin iptali, kaldı ki talim terbiye kurulu kararında yer alan ders çizelgelerinde de bu dersin ders saati olarak çizelgeye işlendiği görüleceğinden; fiilen girilen bir dersin asla girilmemiş sayılamayacağı, ha girilmemiş sayılacaksa o halde öğretmenin bu derse girme zorunluluğunun bulunmayacağına dair yasal düzenlemenin yapılması,
2) Ek Derse ilişkin bakanlar kurulu kararındaki branş öğretmenlerinin 15, sınıf öğretmenlerinin 18 saat olan zorunlu ders görev sayılarında adaletin sağlanması için ilgili maddenin iptali veya düzenlenmesi gerek diye düşünüyorum.

Haksızsam deyin ki haksızsın, ben de dava açmaktan vazgeçeyim...
Uzun olmuşsa da açıklayıcı olduğunu düşünüyorum. Yorumlarınızla yardımcı olursanız ve haklı olduğuma siz de kanaat getirmişseniz, nasıl bir yol izleneceği hususunda yardımcı olursanız sevinirim. Ben gerekli araştırmaları fırsat buldukça yapıyorum ama belki daha fazla zaman kaybetmememi sağlayabilirsiniz...
Teşekkürler.

- - - Updated - - -

Bu da süregelen işlemlerde yönetmeliğe her zaman dava açılabileceğine ilişkin karar:

http://www.memurlar.net/haber/226281/

- - - Updated - - -

Bu arada sınıf öğretmeniyim. Ancak vekaleten müdürlük görevini yürütüyorum. Bu nedenle yukarıdaki hukuksuz olduğunu düşündüğüm uygulamalar için "hak sahibi" olmadığım için "bir düzenleme yapılması için" başvuru yapamıyorum -ki reddedilsin de üst mahkemeye başvurabileyim.
Bu bağlamda, yine de bir başvuru yapabilir miyim? Yani yine de bir haksızlığa uğramış sayılır mıyım? Çünkü sonuçta sınıf öğretmenine yapılan ek ders ödemesini almıyorsam da sınıf öğretmenliği kadrosunda yer almaktayım. Ha yok haksızlığa uğrayamıyorsam, önümüzdeki yıl vekalet görevim bitecek ve sınıf öğretmeniyken kesinlikle bir başvuru yapıp dava yoluna gideceğim. Geriye dönük de alacağım bütün eksik ödemeleri.
Arkadaşlar, kaçırdığım veya yanıldığım bir husus varsa lütfen yazın. Boşa gaza gelmiş olmayayım.....

Yeterincesinden fazla bir açıklama mı oldu? Kısaltmam mı gerekiyor?

? Yani ne yapılabilir?

Ne yapacağıma karar verdim arkadaşlar. Gelişmelerden haberdar edeceğim sizi. Yönetmeliğin ilgili maddesinin "eşitlik" ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle danıştaya dava açacağım. Aynı hususu genelgenin ilgili maddeleri için de yapacağım...