- 
	
	
	
		Tebliğname 
		Merhabalar, Bu tebliğname geçtiğimiz nisan ayında elimize ulaştı, Yargıtay başsavcılığının göndermiş olduğu bir tebliğ... Bir çok avukata danıştık ama herkes farklı bir şey söyledi, kafamız çok karıştı. Lütfen yardımcı olur musunuz.
 
 
 
 Yukarıda özet bilgileri yazılı dosya incelendi.
 Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delilllere mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanığın uyuşturucu maddeyi kullanmak amacıyla bulundurduğu, tedavi uygulanması gerektiğine kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının Reddi,
 
 Ancak; Sanığın TCK'nın "53. maddenin (1) numaralı fıkrasının c bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğunun, kendi "alt soyu" üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından "koşullu salıverilmesine kadar", "kendi üst soyu ve diğer kişiler" yönünden ise "hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar" sürmesine karar vermek gerektiği gözetilmeden, 53. maddenin (3) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturulması,
 
 Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASI; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm ve fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3.fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına " ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASI,
 Talep ve dosya tebliğ olunur.
 
 
- 
	
	
	
		Cevap: Tebliğname 
		Kaydettiklerinizden sanık hakkında TCK.nın 191/1. maddesi gereğince kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hapis cezası mahkumiyeti verilip TCK.nın 191/4-6. maddeleri gereğince de sanık hakkında tedavi tedbirinin uygulanması kararı verilip cezanın ertelendiğini anlıyorum. Bu kararın  hukuki sonuçları şu şekilde ortaya çıkacaktır. Sanık mahkemece öngörülen tedavi kararına uyarsa tedavinin bitiminde verilen hapis cezası infaz edilmiş sayılacaktır. Ancak, sanık tedavi tedbirine makul bir mazereti olmaksızın uymazsa TCK.nın 191/7. maddesi gereğince o zaman bu cezanın derhal infazına karar verilecektir. 
 
 ''Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma'' suçlarında mahkemeler iki tür karar verebilmektedirler. Bunlardan birincisi, TCK.nın 191/1. maddesi gereğince hapis cezası mahkumiyeti vermeden TCK.nın 191/2. maddesi uyarınca doğrudan doğruya tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararıdır. Bu karara karşı itiraz yoluna gidilebilir. İkinci tür karar ise kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı sanıklar hakkında TCK.nın 191/1. maddesine göre ceza verildikten sonra TCK.nın 191/6. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilip cezanın ertelenmesi şeklindeki karardır. İşte sorunuzdaki sanığın durumu mahkemelerin sanıklar hakkında verdikleri ikinci tür karar niteliğindedir.
 
 Anlattığınız kararda ilk derece mahkemesi sanık hakkında hapis cezasına hükmedip tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması şartıyla cezayı ertelemiş olduğundan, hapis cezasının kanuni neticelerinden olan TCK.nın 53/1. maddesinde belirtilen ''Belli Haklardan Yoksun Bırakılmasına'' kararı vermiştir. Bu hakları buyurun madde metninden okuyalım :
 
 ''(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
 
 a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
 
 b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,
 
 c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
 
 d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
 
 e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.''  Evet mahkeme , kararında sanığın sayılan bu haklarından ertelenen hapis cezası infazı tamamlanıncaya kadar mahrum bırakılmasına karar vermiştir. Ancak burada mahkemenin dikkatinden kaçan bir ayrıntı olmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesinde bu hususu vurgulamıştır. O da şudur : TCK.nın 53/3. maddesinin ilk cümlesinde; ''Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.'' denilmektedir. Dolayısıyla hapis cezasını ertelemiş olduğu sanık hakkında mahkemenin TCK.nın 53/1-c. maddesinde ''Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan'' sanığın yoksun bırakılamayacağı belirtilmiş iken yine de bu madde yönünden de sanık ile ilgili hak mahrumiyeti kararı vermiş olması hukuka uygun bulunmamış; ancak bu yanlışlık hükmün esasına etki etmediğinden kararın bozulmayıp Yargıtay'ın ilgili Dairesince bu yanlışlığın düzeltilerek onaylanması istenmiştir.
 
 Eğer bu karar bu şekilde kesinleşirse sanık hapis cezasını çekmeyecek, hapis cezası mahkemenin öngördüğü tedavi tedbirine uyması halinde ertelenmiş olacaktır. Sanık tedavi tedbirine aksatmadan uyarsa tedavi tedbirinin bitiminde hapis cezası infaz edilmiş sayılacaktır. Eğer sanık tedavi tedbirine makul mazereti olmadan uymazsa bu sefer mahkeme bir ek kararla cezanın derhal infaz edilmesine karar verecektir.Mahkemenin bu kararı ise Yargıtay denetimine açık olmayacak, sadece Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere verilecektir.
 
 
- 
	
	
	
		Cevap: Tebliğname 
		Ekrem Bey, öncelikle yazmış olduğunuz bilgiler için çok teşekkür ederim. Herşeyi en ince ayrıntısına kadar açıklamışsınız. Fkata benim anlamadığım bir nokta var; bu arkadaşım olaydan sonra yerel mahkemeye çıkmış, sizin de belirttiğiniz gibi tedavi yoluna gidilmiş, sonrasında bu tedavi sürecine uymadığına karra verilerek 1 yıl hapis cezası verilmiş. Arkadaşım da bir üst mahkemeye temyizde bulunmuş. Aradan 1 yıl geçtikten sonra da yargıtay başsavcılığının bu tebliğnamesi elimize ulaştı. Anlamadığım şey, yargıtay mahkemesi, başsavcının tebliğname de belirttiği bu görüşüne uyar mı? Ya da şuan belirttiğim olaylar çerçevesi için bu arkadaşımın hükmü bozulabilir mi? Çünkü benim bildiğim kadarıyla daha doğrusu görüştüğümüz avukatların söylediklerine bakacak olursam, kararı verecek olan bu üst mahkeme denetimli serbestlik ya da tedavi süreciyle cezayı ertelemezmiş. Ya kararı bozarmış ya da onarmış. Tabi bir de düzelterek onaması varmış. Sizden ricam beni bu konular çerçevesinde de aydınlatır mısınız? Teşekkürler.
 
 - - - Updated - - -
 
 Bir de eğer hapis cezası, tedavi uygulaması ile ertelenecekse sonrasında tedaviye uyulursa bu hüküm düşecek mi yani sicil kaydında ve arşiv araştırmasında gözükecek mi yoksa temize mi çıkacak
 
 
- 
	
	
	
		Cevap: Tebliğname 
		Yargıtay'ın ilgili Ceza Dairesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamesiyle bağlı değildir. Yargıtay, temyiz incelemesi neticesinde ilk derece mahkemesi kararını usul ve kanuna uygun bulmazsa bozabilir; kararı usul ve kanuna uygun bulursa kararı onayabilir ya da karar esas itibariyle isabetli olmasına rağmen esası etkilemeyen birtakım usuli eksiklik veya hatalar mevcut ise bunları düzelterek onayabilir.
 
 Siz sorunuzda ilk derece mahkemesinin sanık hakkında ne karar verdiğini anlatmadınız. Ben de anlattıklarınızdan hareketle sanık hakkında ilk derece mahkemesinin nasıl bir karar vermiş olabileceğini tahmin etmeye çalışıp buna göre yorumlarımı yaptım. Son olarak şunları söylemek isterim ki, ilk derece mahkemesi kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hapis cezasına hükmedip bu cezayı tedavi tedbirinin uygulanması şartıyla ertelemişse bu karar sanığın adli sicil kaydına işlenecektir. Tedavi tedbirine uyulması halinde ceza infaz edilmiş sayılacağından 5352 Sayılı Kanun kapsamında bu adli sicil kaydı silinebilecektir.  Ancak, adli sicil kaydı silinse de bu kayıt adli sicil arşiv kaydında mevcut olmaya devam edecektir.
 
 
- 
	
	
	
		Cevap: Tebliğname 
		Ekrem Bey,
 Mahkemenin verdiği karar öncelikle tedavinin uygulanması olmuş, fakat tedavinin uyulmadığına karar verilip 1 yıl hapsi istenmiş, bunun üzerine arkadaşım itirazını temyiz etmiş. Haklısınız tam olarak anlatamadım. Son söylediğim bu duruma bakılarak elimize bu tebliğname ulaştı, sanırım bekleyip görmekten başka çaemiz yok. KPSS' ye hazırlanıyor ve memuriyetine engel olabilir bu aldığı ceza. Konuştuğumuz avukatlar yeni çıkan yasaya göre 1 yıl ve altındaki hapis cezaları içeride yatmadan şartlı salıvermye dönüştürüldüğünü söylüyor, ama adli sicil kaydında bu kalacak, memur olma şartları arasında da 1 yıl ve daha fazla hapis cezası alanların memur olamayacakları belirtilmiş.