Sağlık çalışanlarının ihmali sonucu hastanın ölümü
Annem sürekli öksürük şikayeti olan ve çok zayıf biriydi,vefatından önceki bir ayda fazlasıyla zayıflamıştı.Vefatından iki hafta kadar önce iyice güçten düşmeye başladığında annemi nazilli devlet hastanesi acil servisine götürdük.Bir gün içinde üç defa acil servise gitmek zorunda kaldık.Asıl gitme sebebimiz sürekli ve şiddetli bir baş ağrısıydı.Acil servis doktorları her gittiğimizde şikayetimizi ısrarla belirtmemize rağmen başkaca bir müdahaleye gerek görmeden aynı müdahaleleri yapıp bizi geri gönderdiler.Ertesi gün nazilli özel referans hastanesi acil servisine gittiğimizde çekilen filmler sonucu problemin ciddiyeti ortaya çıktı.Özel hastane servisine yatırılan hastamızın hayati risk teşkil eden sorunu kanında bulunan çok yüksek miktardaki enfeksiyondu.Ama bundan ziyade asıl tedavi edilmesi gereken ve teşhisi tam olarak konulamayan sorun sağ akciğerin neredeyse tamamını kaplayan iltihaptır. Üç günün ardından üçünçü günün gecesinde doktorumuz iltihabın çok büyük tehlike arz ettiğini ve tedbir amaçlı olarak hastamızın yoğun bakıma alınması gerektiğini bize söyledi.Ertesi gün doktor yoğun bakımdaki hastamızın tedaviye olumlu cevap veremediğini ve orada teşhisin daha sağlıklı konulacağını belirterek bizi İzmir Suat seren göğüs hastanesine sevk etti.Özel hastanenin ambulansıyla İzmir'e saat yedide ulaştık.Bu saatte,elimizde bulunan nazillideki doktorumuzun bize verdiği evraklarla göğüs hastanesi acil servisine giriş yaptık.Acil serviste aynen nazillideki devlet hastanesinde olduğu gibi bir serum ve antibiyotikle müdahalede bulunuldu.Aradan yarım saat geçmişken annem ultrasona götürüldü.Acil servise ultrason çekilen binadan geri dönerken başta bahsettiğim çok şiddetli baş ağrısı nüksetti ve acile girer girmez ben durumu acil servis doktorlarına bildirmeme rağmen hiçbir müdahalede bulunulmadı.Tam beş saat boyunca yapılan bu müdahale yeterli görülerek hastamız acil serviste bekletildi.Saat gece bire doğru annem yataklı servise alındı.Bu sırada doktor veya yetkili bir kişi bize bilgi vermedi.Ertesi sabah refakatçi teyzeme sorular sorulduğunu(şikayetler ne zamandan beri var gibi sorular) ama teşhisin veya şüphelenilen bir durumun varlığı hakkında bilgi verilmediğini öğrendim.Ölümden bir gün önce hastamız yetkililerce ağrı polikliniğine gidiyoruz orda size soru soracaklar denilerek götürülmüş ve boynuna takılan kateterle servise geri getirilmiştir.Ne teyzeme ne de anneme bu cerrahi müdahale konusunda hiçbir bilgi verilmemiştir.Bu tıbbi müdahale için rıza gerekli mi bunu bilmiyorum,gerekli değilse bile bilgi verilmesi gerektiğini düşünüyorum.Ölüm gününe gelecek olursak size aynyn teyzemin bana anlattıklarını aktarmakla yetineceğim,çünkü olayı gözüyle gören kendisidir.Anlattığına göre sabah saatlerinde annem yine ultrasona götürülecekken daha yattığı odanın kapısından çıkar çıkmaz yine baş ağrısı başlamış.Kapıda doktorla karlılaşmışlar ve annem çok şiddetli başının ağrıdığını belirmiş ama doktor sinüzitten ağrıyor benim de oluyordu böyle diyerek bir müdahaleye gerek görmeden ultrosona göndermiş.Ultrason çekimi için başka bir bloğa getirilen hastamız ultrason çekilen odada aniden fenalaşmış,baş ağrıları daha da artmış ve bağırmaya başlamış.Ultrason odasında bu durumu gören hiçbir yetkili müdahaleye gerek görmeden çekime devam etmiş ve odanın çıkışında annem fiziksel hareketlerini tamamen yitirmiş bir haldeymiş.O halde servise tekrar götürülen hastamıza acil müdahale,kalp masajı vesaire yapılmaya başlanmış.Ama geciken bu müdahaleler sonucu annem hayatta kalamamış.
Başka bir durumu daha size aktarmak isterim.Biz ölüm raporunu almaya doktorun odasına gittik,ölüm nedenini öğrenmek istiyorduk.Doktorla konuştuğumuz sırada teyzem yaşadığı acının etkisiyle ara sıra sesini yükselterek konuşuyordu ve doktora yönelip hastamızın ölümünde ihmal var sizi şikayet edeceğiz dedi.Bu ifadeye karşılık doktorla aynı odayı paylaşan yan tarafta oturan bayan doktor,bizim onla hiçbir alakamız olmadığı ve o bizim hiçbir şekilde muhatabımız olmadığı halde şikayet ederseniz alırsınız cevabınızı dedi.Buna karşı bir şey yapabilir miyiz?
Ölümden günümüze kadar olan süreçte hastane yönetimine şikayette bulundum ve onlar da resmi soruşturma sürecinin başlatıldığı bilgisini bana ulaştırdılar.Bu soruşturma dava açmama engel olur mu?
Ölüm nedeni de raporda pinomoni yani zatürre olarak belirtilmiştir.İlginiz için çok teşekkür ederim,iyi çalışmalar...
Cevap: Sağlık çalışanlarının ihmali sonucu hastanın ölümü
Bu tip davalara tıbbi malpraktis diyoruz. Detaylı bilgiler sitemizin https://www.hukuki.net/www.saglikhukuku.net/ linkinde bulunuyor. Hastanenin ölümde kusurlu olduğunu düşündüğünüz doktor ve sağlık ekibi hakkındaki idari soruşturması, Savcılığa suç duyurusunda bulunmanız hakkına engel değil. Tavsiyem şu; Avukatınıza olayı anlatıp, onun suç duyurusunda bulunmasını sağlayın.
Cevap: Sağlık çalışanlarının ihmali sonucu hastanın ölümü
İzmirdeki belirtmiş olduğunuz göğüs hastalıkları hastanesi özel bir hastane ise hizmet kusuru nedeniyle hastaneye tazminat davası açabilirsiniz. Devlet hastanesi ise görevi ihmal suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
Cevap: Sağlık çalışanlarının ihmali sonucu hastanın ölümü
herşeyi yapabilirsiniz ama anneniz geri gelmiyecektir başınız sağolsun
Cevap: Sağlık çalışanlarının ihmali sonucu hastanın ölümü
Yardımlarınız için teşekkür ederim.Bir stajyer avukat olarak bu süreçte "hukuki" olan her şeyi yaptım ve yapmaya da devam ediyorum.Ancak hukuk kariyerine yeni başlayan biri olarak gerçekten anladım ki hukuk bize fakültelerde öğretildiği gibi değil.Gerek bu sitede gerekse diğer forumlarda hukukçular olarak herkese yardım etmeye,çareler üretmeye çalışıyoruz.Sorunlara gündelik çözümler bulup o an sorunu olan insanlara yardım etmekten öte, sorunlara gerçek ve köklü çözümler üretmekten çok uzaktayız.Kendi olayıma dönecek olursam, ne ceza davası için yaptığım suç duyurusundan ne de tazminat davasından olumlu bir sonuç alamadım.Hocalarımla,avukatlarla ve idari yargıda görevli hakimlerle görüştüm.Bir devlet memurunun biricik "devlet" tarafından nasıl körü körüne korunduğuna bizzat şahit oldum.Ceza hukuku derslerinde öğrendiğimiz o çok önemli "tanık" delilinin nasıl da yok sayıldığını çok iyi anlamış oldum.
Değerli hukukçulardan tek istediğim,adaletsiz kurallara göz yumulmaması,bu kuralların değiştirilmesi için sahip olunan tüm imkanların kullanılmasıdır.