Bence böyle şey olmaz ne dersiniz?

Yeni bir sahtekarlık türü çıkmış ben hukukta böyle bir şey yok dedim ama herkes var diye tutturdu olay şu :
Noter aracılığı ile birisine protesto çekiyorsunuz ama çektiğiniz kişi sizi kesinlikle tanımıyor yani aranızda hiç bir ilişki yok protestonuzda 'önceki sözleşmemizde belirtilen ........ borcunuzu ödemediğinizden 7 gün içerisinde haciz v.s v.s 'gibi ibareler oluyor. Büyük bir olasılıklada bu noter yazısını alan 'bu yanlışlıkla bana geldi 'diye düşünüp ne itiraz ediyor nede arıyor. Bu durumda itiraz etmediğiniz için borcu kabullenmiş oluyormuşsunuz . Ben olmaz diye tutturdum ama bana yaşanmış Antalya dan örnek verdiler Daha da garibi kadıncağızın evinin tapusuna şerh bile konumuş. Böyle bir şey olabilir mi acaba ? hadin bakalım hukukçular yorumlarınızı beklerim.
saygılarımla

bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum

Ben de olmaz diye düşünüyorum. Şöyle ki;
TTK.nun 626 ncı maddesinde, "Kabulden veya ödemeden imtina, kabul etmeme veya ödememe protestosu denilen resmi bir vesika ile tesbiti mecburidir." denilmektedir.
Yargıtay bir kararında diyor ki, "Türk Ticaret Kanununun 626. maddesi gereğince senedin vadesinde ödenmesinden kaçınılması halinde bunun ödememe protestosu denilen ve ödeme gününü izleyen iki iş günü içinde çekilmesi gereken resmi bir belge ile tespiti zorunludur ... ticari senedin ödenmesi itirazın yapılmış olup olmadığı ve yapılmış ise bunun süreleri ile sıkı sıkıya bağlıdır. Çünkü borçlu tedavül eden senedin nerede ve kime ödeneceğini bilmek durumunda olmadığından ticari senetlerde tecessüm eden hak diğer adi borç ilişkilerinden farklı olarak aranan bir alacak niteliğindedir. Bu yüzdendir ki kanun koyucu ticari senetlerde ibraz zorunluluğunu getirmiştir. Yine aynı nedenlerle ibraz edildiği halde senet borçlusunun yükümlülüklerini yerine getirmediği kanıtlanmadıkça ödememe protestosunun çekilmesi de önlenmiş bulunmaktadır. İbrazın varlığının ve geçerliliğinin saptanması ise protestoyu tanzim edecek olan noterliğin görevidir (11. HD. 30.4.1974 736/3069).
Görüldüğü üzere, Noter'in böyle bir protestoyu çekebilmesi için senedi görmesi lazımdır. Şayet usulsüz bir protesto işlemi var ise bundan tacir olmayan kişilerin manevi şahsiyetleri zarara uğrayabileceğinden tazminat davasına konu olabilir. Ancak bunun için sadece protesto keşidesiyle yetinilmeyip protesto keyfiyetinin Merkez Bankası bülteninde yayınlanması gerklidir.

DeFacto

böyle şey olmaz. hangi konularda itiraz etmemenin kabul sonucunu doğuracağı yasada belirtilmiştir. İİK, ilamsız takip ödeme emri; TTK faturaya 8 gün içinde itiraz etmemek vs. Yargıtay da haksız bir talebe itiraz etmemenin, haklı olmadığınız anlamına gelemeyeceğine ilişki pek çok karar vermiştir. Bu nedenle noterden ihtar çekerek bir kimseyi haklı olduğu bir konuda haksız duruma getiremezsiniz

avukat 62 ve ragıp arkadaşımız haklıdır. sevgili commodore siz de haklısınız, böyle şey olmaz.
hukukta SÜKUT (sükut ikrardan gelir atasözünün aksine) İKRAR ANLAMINA GELMEZ. AKSİNE RED ANLAMINDADIR.
Herkes iddiasını ispat ile yükümlüdür. O nedenle ihtarnameye dayanarak bir hukuki talepte bulunacak kişi ihtarnamede ileri sürdüğü alacağının varlığını adli mercilerde ispat etmek durumundadır.
Bahsedilen örnek olayda muhtemelen dava veya icra takibinin başlangıcında dandik bir tebligatla tapuya şerh konulmuş olabilir.

ceteris paribus

Sahte kimlikler yardımıyla noterden alınan sahte vekaletlerle peynir ekmek gibi gayrimenkul satılan ülkemizde bu tür bir dolandırıcılık girişimlerinin olmasını artık doğal karşılıyorum. İnşaallah yargı mensupları bu tür dolandırıcılara geçit vermezler.

Domuz bağı çetesi, işe böyle başlamış olabilir !

Bildiğim kadarıyla noterler sahte vekaletnameler çıkarmaktadır. Özellikle Deniz Feneri operasyonunda Almanya'da hapis yatan bir kişinin vekaletini İstanbul'da bir noter çıkartmış ve basına yansımıştı. Yani noterler her türlü sahteciliği yapmakta serbestler, denetlendiğini sanmıyorum. Sahte ıslak imzalar, sahte adli tıp raporları, sahte vekaletnameler, sahte seçmenler, birdenbire ortaya çıkan 6 milyon seçmen, sahte dinleme kararları, sahte ihbar mektupları, sahte tutanaklar, düzmece krokiler ve aklına gelebilecek her türlü sahtecilik bizzat devletin savcıları, polisleri, hakimleri tarafından yapılmaktadır. Burdan size tek tek isimlerini verebilirim. Ayrıca bir mahkemede hakimin "sahte (hayali) olarak düzenlenmiş irsaliye ve faturayı" bilerek gerçek gibi kabul ettiğine şahit oldum. O hakimi ve çalıştığı mahkemeyi de burdan isteyene yazarım. Ne yazık ki o hakimi şikayet etmenin bir faydası yokmuş. Devletin çivisi çıkmış arkadaşlar. Güvenebileceğiniz dürüst ve namuslu hiç bir kurum kalmamış. Devir bundan sonra dolandırıcıların, sahtekarların,işini bilenlerini, katakullicilerin devridir.

Selamlar,
Özellikle postacıların karıştığı ilamsız takip dolandırıcılığı varki insanların kabusu gibi. İnsanın başına gelince neler varmış diyor.

Bakalım dolandırıcılıkta başka ne gibi ilginçlikler göreceğiz daha...Bu ülkede dolandırılmamak için ya çok kurnaz olacaksın ya da Avukat olacaksın:)