Kesinleşen karar mevzuata aykırı ise ne yapılabilir
yerel mahkemenin verdiği yargıtay ın da onadığı karar mevzuata aykırı ise YARGILAMANIN İADESİ sebeplerinden hangisine dayanarak yargılamanın iadesi davasını açabiliriz?
Yargılamanın iadesi sebepleri arasında KARARIN MEVZUATA AYKIRI olması diye bir madde nedense yok. Bu durumda mevzuata aykırı bir karar için hangi gerekçeye dayanarak yargılamanın iadesini talep edebiliriz ?
6100 sayılı HUMK madde 375 şu şekilde ;
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
Cevap: kesinleşen karar mevzuata aykırı ise ne yapılabilir
Karar nedir, Karardaki mevzuata aykırlık nedir?
Cevap: kesinleşen karar mevzuata aykırı ise ne yapılabilir
Davacı : XXX isminde gıda sektöründe faaliyet gösteren marka
Davalı : XXX isminde inşaat sektöründe faaliyet gösteren marka
Mahkeme Kararı : davalının faaliyet alanı her ne kadar davacının faaliyet alanından farklı ise de davacının tanınmış marka olması nedeniyle davalının marka kullanımı engellenmelidir.
Yargıtay : kararın onanmasına.
Mevzuat : tanınmış marka olması yeterli değil, tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi veya ayırt edici karakteri zarar görmesi halinde marka engellenebilir.
davanın özeti bu şekilde. görüldüğü gibi mahkeme kararı mevzuata aykırı. Ancak bu karar onanarak kesinleşti. Yargıtay, onadığı kararın mevzuata uygun olup olmadığını bile kontrol etmiyor.
Şimdi yargılamanın iadesi talebinde hangi gerekçeye dayanabiliriz?
Yorumlarınız için teşekkürler.
Cevap: kesinleşen karar mevzuata aykırı ise ne yapılabilir
Alıntı:
tugrulbey rumuzlu üyeden alıntı
Davacı : XXX isminde gıda sektöründe faaliyet gösteren marka
Davalı : XXX isminde inşaat sektöründe faaliyet gösteren marka
Mahkeme Kararı : davalının faaliyet alanı her ne kadar davacının faaliyet alanından farklı ise de davacının tanınmış marka olması nedeniyle davalının marka kullanımı engellenmelidir.
Yargıtay : kararın onanmasına.
Mevzuat : tanınmış marka olması yeterli değil, tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi veya ayırt edici karakteri zarar görmesi halinde marka engellenebilir.
davanın özeti bu şekilde. görüldüğü gibi mahkeme kararı mevzuata aykırı. Ancak bu karar onanarak kesinleşti. Yargıtay, onadığı kararın mevzuata uygun olup olmadığını bile kontrol etmiyor.
Şimdi yargılamanın iadesi talebinde hangi gerekçeye dayanabiliriz?
Yorumlarınız için teşekkürler.
Daha öncede benzer bir konu okuduğumu hatırlıyorum her olay kendi içerisinde değerlendirmeye tabi tutulur muhtemelen mahkemenin takdir yetkisi içinde değerlendirilecek bir konu yargılamanın iadesinin mümkün olduğunu düşünmüyorum.
Belki hakime, yargıtaya tazminat davası açılabilir Hsyk başvurusu olabilir
Cevap: kesinleşen karar mevzuata aykırı ise ne yapılabilir
Temyiz dilekçesinde altını çize çize kararın mevzuata aykırı olduğunu belirtmeme rağmen yargıtay dilekçemi hiç incelemeden bile kararı onadı.
Anayasa mahkemesi ve AİHM 'ye başvurucam mecburen, başka çaresi yok galiba. Karar apaçık mevzuata aykırı.
Cevap: kesinleşen karar mevzuata aykırı ise ne yapılabilir
Ahimin konu hakkındaki kararları hakkında bilginiz var mı?
Olayı somut anlatmadığınız için fazla bir yorum yapamıyorum ama tazminat kazanamayacak birinin anayasa mahkemesinde sonuç alabileceğini sanmam.
Cevap: kesinleşen karar mevzuata aykırı ise ne yapılabilir
Benzer bir olayı da ben yaşadım.
2001 yılında tüm çalışanlara ödenen 4 maaş ikramiyem sadece bana tek taraflı kesildi. yanlışlık oldu diye önce sözlü itirazlarım oldu. ödenecek diye uyutuldum. En sonunda 2005 yılında geriye dönük tüm ikramiyelerimin ödenmesini yazılı olarak talep ettim. Bu benim ve aynı işte çalışan eşimin işten çıkarılmasına neden oldu.
Önce işe iade davası açtık kazandık. Sonra da ikramiye alacağı talebiyle dava açtım. Karşı tarafın zaman aşımı talebi haricinde bir talebi olmamasına rağmen, bilirkişi İŞ ŞARTı olduğunu belirtmesi ile yerel mahkeme talebimi reddeti. Yargıtay da kararı onadı.
1-Tek bana uygulanan İkramiye kesintisi kararı Genellik arzetmemesine rağmen,
2-Bütün çalışanlara 4 maaş tutarında İkramiye adı altında Ücret ödeneceği İK internet sayfasında taahüt edilmesine ve bunun bir akit olarak kabul görüleceğinin öğretide dile getirilmesine, dolayısı ile işçi ve işveren arasında Akit varsa İş şartından bahsedilemiyeciğine,
3-Var olan mektup ile üstelik de temmerüte düşürülmesine rağmen bilirkişice itirazi kayıt gösterilmesi gerekir iddiasında bulunamayacağına,
rağmen 22.hukuk bozma talebimizi reddetmiştir.
Oysa benzer bir devada 9.hukuk şöyle demektedir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca <İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz>. İşçinin ücretinin düşürülmesi ya da ücretin eki niteliğindeki sosyal haklarının ortadan kaldırılması veya eksiltilmesi, iş şartlarında esaslı değişikliktir. İşveren tek yanlı irade bildirimi ile ücret miktarında işçi aleyhine değişiklik yapamaz. İşçinin belirtilen süre içinde değişiklik önerisini yazılı olarak kabul etmemesi veya bu süre içinde suskun kalması halinde işveren tarafından yapılan iş şartlarında değişiklik önerisi reddedilmiş ve değişiklik gerçekleşmemiş olur. Kısaca taraflar arasındaki iş ilişkisi aynı şartlarda devam eder. Özellikle ücretin düşürülmesi, ücretin eki niteliğindeki hakların ortadan kaldırılması nedeni ile meydana gelen iş şartlarından esaslı değişikliği işçinin kabul etmemesi halinde, talep edilebilir olduğu sürece işçi fark ücret ve diğer hakları her zaman isteme hakkına sahiptir. İşçinin uzun süre değişiklik yapıldığı şekilde eksik ödenen ücret ve diğer haklan ihtirazı kayıt koymadan imzalayarak alması, iş şartlarında esaslı değişikliği kabul ettiği anlamına gelmez. Ayrıca işçinin 1475 sayılı Yasa döneminde kullanılması gereken, ancak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi düzenlemesi ile kullanılmasına gerek olmayan eksik ücret ödeme nedeni ile iş sözleşmesinin fesih yoluna gitmemesi de aleyhine kullanılamaz. Diğer taraftan talep edilebilen süre içinde, işçilik alacağının geç talep edilmesinin iyiniyet kuralı ile ilişkilendirilmesi de doğru değildir
9.HUKUK DAİRESİ
Esas: 2009/20239
Karar: 2009/18297
Karar Tarihi: 29.06.2009
(2709 S. K. m. 10) (4857 S. K. m. 5, 22) (1475 S. K. m. 2)
Davacı, eksik ödenen ücret ve ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Bu yapılan haksızlığı gidermenin başka bir yolu var mıdır?