Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
İcra Dairesi’nce 26.01.009 tarihinde 2009/…. Esas sayısıyla açılan dosyaya olan borç maaştan ¼ oranında kesinti yapılarak 2010 yılında dosya kapatılmıştır. Bu dosya E-Devlet’te de gözükmemektedir. Bugün itibariyle borçlu bankadan borcu yoktur yazsı istediğinde İcra Dairesince kapatılan dosyaya 525 TL. Borcu olduğuna dair yazı verilmiştir. Borçlu, İcra Dairesine bankanın verdiği yazıyı da ek yaparak borcu olup olmadığına dair yazı istediğinde, ( Başvuru yazısına henüz bir yanıt verilmeden) icra dairesi faiz alacağında uyap sisteminin hata yaptığını söyleyerek başka bir esas yılı ve sayısı olan 2013/… sayı ile icra takibi başlatmıştır. Bu yeni dosya E- Devlet sisteminde bugün itibariyle gözükmektedir.1- Bu durum maddi hata sayılabilir mi?2- 3 Yıl önce kapatılan dosya için faize dayalı alacak için zaman aşımı söz konusu mudur?3- Dosyasını takip etmeyen banka avukatı yerine borçlunun başvurusu üzerine başka bir esas yıl ve no ile icra takibi yapılabilir mi?4- Banka avukatın 3 yıl gibi uzunca bir süre harekete geçmemiş olması faiz alacağından feragat ettiği yönünde düşünülebilir mi?5- Banka avukatı faiz talebinde bulundu ise, faiz alınmaksızın dosyanın kapatılmasından dolayı icra dairesinin kusurundan söz edilebilir mi?
Cevap: Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
Gelinen noktada; İcra Müdürü alacaklı vekilinin icra takibinde faiz talebinin olduğunu, sistem hatası nedeniyle faiz hesabının yapılmadığını, hataen dosyanın infaz edildiğini belirtmiştir. Bankanın borçluya verdiği yazıda infaz olunan dosyaya 525 TL. borcun bulunduğunu bildirmesine karşın, borçludan sonra aynı gün alacaklı vekilinin de icra müdürlüğüne "Yenileme" talebiyle yaptığı başvuru sonucu açılan yeni esas no'lu dosyada faize faiz işletilerek yapılan hesapta borç 2024 TL. 'dir. Yani, İcra Müdürü'nün Uyap sistemi hatası dediği faiz alacağına da işletilen faiz borçluya yıkılmaktadır Alacaklı vekili borçluya ödeme emri 2024 TL. gelecek, ama ben 525 TL. alarak dosyayı kapatacağım demekte. .
Böyle bir olayda icra müdürlüğü'nün işleminin şikayet yoluyla iptali mi istenilmeli, yoksa İnfaz edilen dosyadaki ödeme emrine itiraz edilmediği halde halen icra müdürlüğüne itiraz hakkı var mıdır?
Cevap: Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
İcra müdürlüğünün hesap işlemine icra hakimliğinde itiraz edebilirsiniz ödeme emrine itiraz olmaz artık.
Cevap: Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
İcra müdürlüğünün hesap işlemine icra hakimliğinde itiraz edebilirsiniz ödeme emrine itiraz olmaz artık.
Sn. Oğuz; cevap için teşekkürler.
İcra müdürlüğü asıl alacağa ilk takip dosyasının açılış tarhinden bugüne kadar faiz işletmekte. Bu da yukarıda yazdığım gibi faize faiz kapsamında kalmıyor sanırım. Bu nedenle, İcra Hakimliği'ne şikayet konusu olarak;
İcra müdürlüğünün dosyayı infaz ettiğini, dosyanın infazının esası kapatan hukuksal sonuç doğuran bir işlem olduğunu, müdürlüğün hatalıda olsa resen veya talep üzerine verdiği karardan dönemeyeceğini, faize ilişkin yapılan hata faiz hesabı icra müdürlüğünce hiç yapılmadığından yapılan hatanın maddi hata niteliğinde olmadığı faizin ayrı bir alacak kalemi olması nedeniyle şekli hatanın söz kosu olduğu, alacaklı vekilinin müdürlük işlemini şikayet konusu yapması ve icra hakimliğinden lehine karar alması halinde takibin kaldığı yerden devam edebileceğini, böyle bir durumda dahi asıl alacak ödenmiş olduğundan alacağın ödendiği tarihten sonra asıl alacağa artık faizin işletilemeyeceği, İlk takip dosyasında alacaklı vekili oran belirterek faiz talebinde bulunduğundan bu oranla kendisini bağladığı, icra müdürlüğünün faiz oranının alacaklının istediği faiz oranının dışında olduğu, ayrıca her iki dosyadaki faiz isteminin dayanağının aynı borç olduğu, faiz banlangıç tarihlerinin de aynı olması nedeniyle son takibin mükerrer olduğu, alacaklı vekilinin yaptığı işin niteliği itibariyle alacağını bilemeyeceğinin düşünülemiyeceğini ve bu nedenle, faiz istemini gereği gibi yerine getirmeyen icra müdürlüğü işlemini esasen alacaklı vekilinin şikayet yoluyla icra hakimliğine bildirmesi gerektiğini, yasal hakkını kullanmayan alacaklının dosya yenileme talebinde bulunamayacağını, olayda tamamen kusursuz olan borçlunun iyiniyetli olarak dilekçe ile bankaya ve icra müdürlüğüne başvurduğunu, buna karşın alacaklının lehine işlem yapılan olarak fahiş faiz tutarı ile karşılık verdiğinden hakkın kötüye kullanıldığını, borçlu açısından borçlu ilk ödeme emrine itiraz etmediği, bu nedenle asıl alacağın fer'isi olan faizin ayrıca B.K. Kapsamında "İlamlı" icraya konu edilebilir nitelik kazandığını, bu yola da alacaklı tarafından süresi içerisinde başvurulmadığını ve faiz alacağının tamamının zaman aşımına uğradığını iddia etmeyi düşünüyorum.
Sizin bu iddialardan "Şu iddiada bulunmayın" öneriniz benim için değerlidir.
Cevap: Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
Asıl alacağın fer'i olan faizin ayrıca ilamlı icraya konu edilebileceğini pek anlamadım.
Cevap: Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Asıl alacağın fer'i olan faizin ayrıca ilamlı icraya konu edilebileceğini pek anlamadım.
Sn. Oğuz; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu "ilamda belirtilen her bir alacak kalemi için ayrı takip yapılmasında engel bir durum yoktur" demekte. Bu nedenle, ilamsız yapılan icrada ilk takibe itiraz edilmediğinden ilamlı icra niteliği kazanan faiz alacağını alacaklı taraf zamanaşımı süresi içerisinde ilamlı icra konusu yapabilir diye düşünmüştüm.
Cevap: Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
İlamsız takibe itiraz edilmeyince ilamlı niteliği mi kazanıyor? bilmediğimden soruyorum avukat her şeyi bilir diye bir kaide yok ben de buraya bilmediklerimi öğrenmek için katılıyorum bildiğimi ilan etmek için değil.
Cevap: Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
Bir kararda okumuştum. Takibe itiraz edilmediği için ....... kısmın ilamlı icra niteliğinde olduğu şeklinde. Bulmaya çalışacağım. Diğer iddialarım sizce yerinde mi?
Cevap: Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
Cevap: Borçlu mu Alacaklı mı kusurlu?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Evet yerinde görünüyor.
İcra Hukuk Mahkemesi'ne 27.05.2013 tarihi itibariyle şikayet dilekçesi verildi. İcra Hakimliği 06.06.2013 tarihinde düzenlediği tensip tutanağında;
4- Dava dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren ikihafta içinde davaya cevap verebileceği ihtarlı dava dilekçesi ekli davetiye tebliğine,
8- Dilekçelerin tamamlanmasından sonra ön incelemenin duruşmalı yapılıp yapılmayacağına karar verilmesine...
9- İlgili icra dosyasının celb edilmesine, karar vermiştir. Ancak belirtilen sürede karşı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır. Akabinde, İcra Hakimliği, ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar vererek 11.09.2013 tarihinde duruşma yapılacağı tebligatını 05.07.2013 tarihinde tarafıma tebliğ etmiştir.
Kronolojik bu sıralama sonrası; 09.07.2013 tarihinde İcra Müdürlüğü'nce 2024 TL. yerine (İcra Müdürlüğü Uyap kaydında dava değeri 2715 TL. gözükmekte) bu defa da 747 TL. tutarında maaş haczi yazısı çalıştığım kuruma gönderilmiştir. Bayram nedeniyle 06.08.2013 tarihinde maaş ödemesi yapılacağı için kurum maaşımdam toplam 747 TL. tutarında kesinti yapmıştır.
Bu durumda, mahkemede hataen alınmayan 525 TL. 'ye duruşmada itiraz etmeyi düşünmediğimden, dava açmak için harcadığım 160 TL. ve benden kaynaklanmayan kusurdan dolayı 525 Tl.' nin üzerine ilave edilen haksız olduğunu düşündüğüm 222 TL. tutarındaki ücreti (Sanırım bu miktar vekalet ücreti)
mahkemeden talep edebilr miyim? İkinci olarak davaya sebebiyet verdiği için karşı taraftan maddi bir talepte bulunabilir miyim?