-
Elektrik hırsızlığı
benim elektrik sayacımın kancası düşük halde yakalamışlar ve bunu kimin yaptığını gerçekten bilmiyorum. saati mühürleyip elektriği kestiler. ve ben cezayı ödeyip tekrar elektriği açtırdım. ama suç duyurusunda bulunmuşlar mahkemeye çıkacağım. elektrik hırzızlığında yargılanacakmışım. benim ne yapmam gerekir? bunun sonucu ne olur? lütfen yardım..
-
geçmişe dönük elektrik faturalarınız incelenirse,bu faturalarda önceki faturalara göre karşılaştırma yapıldığında ve kancanın düşmesi ile faturalarda çok belirgin düşüş meydan da ise bu halde elektriğin kaçak kullanımı söz konusu olur.
siz açılan bu davada faturalarınızı da ekleyerek.böyle bir durumun olmadığını.olsa da tarafınızdan yapılmadığını,teknik nedenlerle gerçekleşmiş olabileceği şeklinde bir savunma yapacaksınız.
-
çok teşekkürler. bir sorum daha olacak. Ben TCK142/1-f maddesiyle mahkemeye çıkacakmışım. Bu maddede hapis cezası ile yargılanacakmışım. Sonuç hapis cezası çıkarmı? yada para cezasınamı çevrilir. Bilginiz varsa yanıtlarmısınız.
-
Hapis cezasının ertelenmesi
Madde 51 - (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;
a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.
(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir.
(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.
(4) Denetim süresi içinde;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine,
mahkemece karar verilebilir.
(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.
(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.
(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
Adlî para cezası
Madde 52 - (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
(4) Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.
-
benim bu durumda avukat tutmam gerekirmi? avukatın bana bir yardımı olurmu? yada kendimmi ifade vereyim.
-
Öncelikle size şunu söyleyeyim elektrik hırsızlığı suçlamasıyla yargılanmak basit gibi görünse de aslında üst sınır olarak 5 yıla kadar hapis cezası verilebileceğinden aslında ciddi bir olaydır. Üst sınırı beş yıl olduğu için zaten kanun gereği CMK servisinden tarafınıza bir avukat atanıp , soruşturma sırasındaki ifadenizi bile avukat nezaretinde vermeniz gerekir.Eğer hakkınızda yargılama başlamamışsa bir an önce kaçak elektrik tüketim bedelini ödeyip soruşturma dosyasına ibraz etmenizi öneririm.Bunun dışında zannediyorum ki hiç bir avukat (ve hukukçu) size ceza alıp almayacağınız konusunda garanti veremez.Zaten bu bilinçli ve meslek ahlakına uygun davranan bir avukata da yakışmaz.
Umarım hakkınızda olumlu bir karar çıkar.Saygılarımla..
-
Bu dava ile ilk duruşmam oldu ve ifade verdim. ifademde bu suçu benim işlemediğimi bu durumdan haberim olmadığımı ve suç tarihinde işyerinde olduğumu ve zaten bana kesilen para cezasını ertesi gün ödediğimi söyledim. Bunun sonucunda belgelerinizi getirin diye mahkeme bir başka tarihe ertelendi. Cezayı ödediğim belgelerim elimde ancak o gün çalışmakta olduğum özel bir şirkette olduğumu kanıtlamamda gereklimi? bunu kanıtlamam için işyerinden alacağım yazılı ve imzalı kağıt benim o gün orada olduğumun ispatı olarak geçerlimidir?
-
arkadaşım ben sana başına gelecekleri teker teker söyleyeyim
öncelikle o gün başka bir yerde olduğunu kanıtlamanın davaya herhangi bir etkisi olmaz.
buyuk bir ihtimalle ikinci celsede(avukat yardımın yoksa) hakim seni nitelikli hırsızlıktan cezalandıracak bu ceza 2 sene olacak sonra cezayı ödediğin için cezanı düşürecek mahkemedeki hal ve davranışların ve daha önce hırsızlık suçu işlemediğin için cezanı yeniden düşürüp para cezasına cevirecek bu para cezası 1000 ytl. civarında olacak. karşı tarafın yani müdahilin vekiline 300 ytl. kadar avukatlık ücreti tayin edecek. para cezanı da erteleyecek. ancak bu ceza nitelikli hırsızlık olarak siciline işlenecek.
Bu senaryoyu engellemek için ne yapman gerekir?
Birincisi profesyonel yardımı tavsiye ederim. Yargıtay elektrik hırsızlığı hakkında(özellikle sayaçta delik bulunması) verdiği son kararları mahkemeye sunmak gerekebilir.
Bu ceza cok ciddi bir cezadır. Sadece internet forumlarındaki bilgiler sana yardımcı olmaz. Ben de şans eseri gördüm konuyu. Hakim vicdanlı olmaz en üstte belirttiğim durumda değişebilir. Cezanı farklı bir sınırdan verebilir.
-
Mahkemeden ne karar çıkacağı bence bu kadar kesin değil, özellikle avukatlı şu olur avukatsız bu olur demek daha da zor. Şüphesiz avukatın yardımıyla işler değişebilir o ayrı.
Ceza hukukunda aksi ispatlanana kadar herkes suçsuzdur ilkesi geçerlidir. Yani kişinin suçu işlediği kanıtlanmalıdır. Kişinin elektrik sayacı delinmiş olabilir, bu tek başına bir kişinin mahkumiyeti için yeterli değildir. Diğer delillerle de desteklenmelidir. Söz gelimi bir başkasının sayacını delip bir süre sonra bu kişiyi ihbar etmek de mümkün.
İzlediğim bir duruşma da (yine sayaç delinmiş) sulh ceza hakimi sanığın "ben delmedim" demesine karşılık müdahil vekiline dönerek "ikrar etmediği sürece yapacak bişey yok, başka delil olmadığından beyanına göre hüküm vermek zorundayım" demişti.
Tabi yine, kesin olarak şu karar verilir demekten de kaçınıyorum.
-
Merhaba.Aynı olay 2004 yılında benimde başıma geldi.TEDAŞ yetkilileri kanca düşük diyerek tutanak tuttular. 2 yıl süren mahkemem sonunda hakim eski TCK ya göre önce 6 ay hapis verdi ve ilgili kanunlara göre düşürerek bu cezayı 20 güne indirdi. Daha sonra cezayı para cezasına çevirdi ve ilk cezam olduğu için tecil etti. Ayrıca 600 milyon mahkeme masrafını ödemem gerekiyor. Temyize gitmek için öncelikle süre tutum dilekçesi verdi. Dilekçeyi verdiğim zaman kalemde duran memur bu karar bana tebliği edildikten sonra dilekçe verebileceğimi, ancak dilekçe vermemiş olsam bile. vermiş olduğum süre tutum dilekçesiyle kararın temyize gidebileceğini söyledi.Karar bana tabliği edildiğinden beri 15 gün geçti vve bugün bir avukata danıştım. Avukat süreyi geçirdiğimi söyledi. Benim bu olayla ilgili 3 sorum var.
1) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddesi uyarınca yeni başvuracağım bir memuriyet veya öğrenimde bu ceza bana bir etki edermi?
2)Temyize başvurmak için gerçekten süreyi geçirdimi?
3)Bu dava için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurabilimiyim.
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler....