Tutuksuz yargılanan kardeşimin durumu

merhaba.3,5 yıldır tutuksuz yargılanan kardeşimin mahkeme süreci detayları aşağıda yer almakta.ilk durum ve son durum olarak.
son mahkemesi 2 gün önce oldu ve cezası kesildi.7 gün içinde temyize gidebilirsiniz dediler ve avukat dilekçe yazdı.süreç ne olur ve sonuç en kötü ne olur bilgilendirirseniz çok sevinirim.teşekkürler.(kardeşim süreç zarfında tutuksuz du halende öyle)

2010 tarihli olay gerçekleştiğinde;
erkek kardeşim 1 yıl önce alkollü iken bir yaralama gerçekleştirdi.
nöbetçi mahkemede savcı serbest bıraktı ,mağdur davacı olmadı.dosyanızı takip edin dediler.

karar tarihi:14.12.2010
Fatih Cumhuriyet Başsavcılığının 7.12.2010 gün 2010 9960 esas sayılı iddaanamesiyle kamu davası açılmakta esasın yukarıdaki sırasında kaydı yapıldı.
C.S dosya incelendi
gereği düşünüldü
sanık hakkında kamu davası açılarak sanığın suç tarihinde ele geçirilemeyen bıçakla müştekiye saldırarak hayati tehlikeye maruz kalacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı ve bu suretle silahla etkili eylem suçunu işlediği iddia edilip TCK 86-1-3E,87-1B maddeleri gereğince cezalandırılması talep edildiysede mağdur hakkında düzenlenen 2.12.2010 günlü adli tabip raporu içeriğinden sanığın müştekiye yönelik yaralama eylemini bıçakla hayati bölge sayılan boyun kısmına vurmak suretiyle gerçekleştirdiği ve gerçekleştirilen bu eylem sonucu mağdurun hayati tehlikeye mağruz kaldığının anlaşılması karşısında eylemin öldürmeye teşebbüs olup olmadığını tartışmak gerekecektir.
adam öldürmeye teşebbüs eylemi TCK 81-1,35-2 maddelerinde düzenlenmiş ve 5235 sayılı yasanın 12.maddesiyle bu suça bakma görevi ağır ceza mahkemesine verilmiştir.
yukarıda açıklanan nedenlerle sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs olup olmadığı yönündeki delillerin takdir ve değerlendirilmesi üst dereceli mahkeme olan ağır ceza mahkemesine ait olmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiştir bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine,karar kesinleştiğinde sanık hakkında TCK 81-1,35-2,53-1 maddeleri gereğince işlem yapılmak üzere dava dosyasının yetkili ve görevli İst.Asliye Ceza Mahkemesine ,dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda cumhuriyet savcısının talebine uygun kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde asliye ceza mahkemesi aracılığıyla mahkememizce gönderilecek dilekçeyle nöbetçi ağır ceza mahkemesi itirazı kabul olmak üzere karar verildi.
12.10.2010

16 nisan 2013 tarihli son mahkeme kararı ;
gereği düşünüldü

ayrıntıları gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
sanığın mağduru yaraladığı iddiasıyla TCK nun 86/1-3 e.87/1-d. 53 ve 63.maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle asliye ceza mahkemesine açılan kamu davası üzerine dosya sanığın eyleminin rapor kapsamına göre öldürmeye teşebbüs olup olmadığı yönündeki delillerin takdir ve değerlendirilmesiağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı mahkememize gönderilmiş ise de mağdurdaki yaranın yeri ve mahayiyeti sanığın kastı toplanan delil durumuna göre sanığın eyleminin kasten yaralama suçu oluşturduğu sonuç ve kanaatine varılmakla;
sanığın ele geçirilemeyen bıçakla mağdurun yaşamını tehlikeye sokacak yüzde sabit iz oluşturacak nitelikte yaraladığı sabit görünmekle ,eylemine uyan 5237 sayılı TCK nun 86/1.maddesi gereğine suçun işleniş biçimi mağdur hakkındaki rapor içeriği ve suçun insan sağlığına yönelik önem ve değeri nazara alınarak takdiren ve ARTTIRILMAK SURETİYLE 2 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA

suçun silahla işlenmesi nedeniyle TCK nın 86/3 -e maddesi gereğince cezasında 1/2 oranında arttırım yapılarak 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına

kasten yaralama sonucu mağdurun yaşamını tehlikeye sokacak ve yüzünde sabit ize neden olacak sekilde yaralanması nedeniyle TCK nun 87/1 -c-d maddesi uyarınca ceza 1 kat arttırılarak 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına

cezanın failin geleceği üzerinde olası etkileri göz önünde bulundurularak TCK nun 62/1 maddesi gereğince cezasında takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın neticeten 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına

verilen ceza üzerinden başkaca arttırma ve eksiltme yapılmasına takdiren yer olmadığına

mahkumiyetin yasal sonucu sanığın TCK nun 53/1-a-b-d-e bentlerinde sayılan haklardan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlayıncaya TCK nun 53/1 -e maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyumluk yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine,diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından da aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar YOKSUN BIRAKILMASINA.

TCK nun 63.maddesi gereğince hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süresinin cezasından indirilmesine

Dair;sanık ve sanık müdafi nin yüzlerine karşı mağdurun yokluğunda kararın açıklanmasından itibaren 7 gün içinde bir dilekçe veya mahkeme katibine yapılacak sözlü müracatla yargıtay ilgili ceza dairesine temyiz yolu açık olmak üzere c.savcısının huzurunda isteme uygun oy birliğiyle verilen karar açıkça okunmuştur.

Tutuksuz yargılanan kardeşimin durumu
merhaba.3,5 yıldır tutuksuz yargılanan kardeşimin mahkeme süreci detayları aşağıda yer almakta.ilk durum ve son durum olarak.
son mahkemesi 2 gün önce oldu ve cezası kesildi.7 gün içinde temyize gidebilirsiniz dediler ve avukat dilekçe yazdı.süreç ne olur ve sonuç en kötü ne olur bilgilendirirseniz çok sevinirim.teşekkürler.(kardeşim süreç zarfında tutuksuz du halende öyle)

2010 tarihli olay gerçekleştiğinde;
erkek kardeşim 1 yıl önce alkollü iken bir yaralama gerçekleştirdi.
nöbetçi mahkemede savcı serbest bıraktı ,mağdur davacı olmadı.dosyanızı takip edin dediler.

karar tarihi:14.12.2010
Fatih Cumhuriyet Başsavcılığının 7.12.2010 gün 2010 9960 esas sayılı iddaanamesiyle kamu davası açılmakta esasın yukarıdaki sırasında kaydı yapıldı.
C.S dosya incelendi
gereği düşünüldü
sanık hakkında kamu davası açılarak sanığın suç tarihinde ele geçirilemeyen bıçakla müştekiye saldırarak hayati tehlikeye maruz kalacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı ve bu suretle silahla etkili eylem suçunu işlediği iddia edilip TCK 86-1-3E,87-1B maddeleri gereğince cezalandırılması talep edildiysede mağdur hakkında düzenlenen 2.12.2010 günlü adli tabip raporu içeriğinden sanığın müştekiye yönelik yaralama eylemini bıçakla hayati bölge sayılan boyun kısmına vurmak suretiyle gerçekleştirdiği ve gerçekleştirilen bu eylem sonucu mağdurun hayati tehlikeye mağruz kaldığının anlaşılması karşısında eylemin öldürmeye teşebbüs olup olmadığını tartışmak gerekecektir.
adam öldürmeye teşebbüs eylemi TCK 81-1,35-2 maddelerinde düzenlenmiş ve 5235 sayılı yasanın 12.maddesiyle bu suça bakma görevi ağır ceza mahkemesine verilmiştir.
yukarıda açıklanan nedenlerle sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs olup olmadığı yönündeki delillerin takdir ve değerlendirilmesi üst dereceli mahkeme olan ağır ceza mahkemesine ait olmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiştir bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine,karar kesinleştiğinde sanık hakkında TCK 81-1,35-2,53-1 maddeleri gereğince işlem yapılmak üzere dava dosyasının yetkili ve görevli İst.Asliye Ceza Mahkemesine ,dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda cumhuriyet savcısının talebine uygun kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde asliye ceza mahkemesi aracılığıyla mahkememizce gönderilecek dilekçeyle nöbetçi ağır ceza mahkemesi itirazı kabul olmak üzere karar verildi.
12.10.2010

16 nisan 2013 tarihli son mahkeme kararı ;
gereği düşünüldü

ayrıntıları gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
sanığın mağduru yaraladığı iddiasıyla TCK nun 86/1-3 e.87/1-d. 53 ve 63.maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle asliye ceza mahkemesine açılan kamu davası üzerine dosya sanığın eyleminin rapor kapsamına göre öldürmeye teşebbüs olup olmadığı yönündeki delillerin takdir ve değerlendirilmesiağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı mahkememize gönderilmiş ise de mağdurdaki yaranın yeri ve mahayiyeti sanığın kastı toplanan delil durumuna göre sanığın eyleminin kasten yaralama suçu oluşturduğu sonuç ve kanaatine varılmakla;
sanığın ele geçirilemeyen bıçakla mağdurun yaşamını tehlikeye sokacak yüzde sabit iz oluşturacak nitelikte yaraladığı sabit görünmekle ,eylemine uyan 5237 sayılı TCK nun 86/1.maddesi gereğine suçun işleniş biçimi mağdur hakkındaki rapor içeriği ve suçun insan sağlığına yönelik önem ve değeri nazara alınarak takdiren ve ARTTIRILMAK SURETİYLE 2 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA

suçun silahla işlenmesi nedeniyle TCK nın 86/3 -e maddesi gereğince cezasında 1/2 oranında arttırım yapılarak 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına

kasten yaralama sonucu mağdurun yaşamını tehlikeye sokacak ve yüzünde sabit ize neden olacak sekilde yaralanması nedeniyle TCK nun 87/1 -c-d maddesi uyarınca ceza 1 kat arttırılarak 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına

cezanın failin geleceği üzerinde olası etkileri göz önünde bulundurularak TCK nun 62/1 maddesi gereğince cezasında takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın neticeten 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına

verilen ceza üzerinden başkaca arttırma ve eksiltme yapılmasına takdiren yer olmadığına

mahkumiyetin yasal sonucu sanığın TCK nun 53/1-a-b-d-e bentlerinde sayılan haklardan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlayıncaya TCK nun 53/1 -e maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyumluk yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine,diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından da aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar YOKSUN BIRAKILMASINA.

TCK nun 63.maddesi gereğince hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süresinin cezasından indirilmesine

Dair;sanık ve sanık müdafi nin yüzlerine karşı mağdurun yokluğunda kararın açıklanmasından itibaren 7 gün içinde bir dilekçe veya mahkeme katibine yapılacak sözlü müracatla yargıtay ilgili ceza dairesine temyiz yolu açık olmak üzere c.savcısının huzurunda isteme uygun oy birliğiyle verilen karar açıkça okunmuştur.

önemli bir detay;
kardeşim olay gerçekleştiği tarihte şizofren tanısıyla ilaç kullanmaktaydı o süreçten bugüne dekte tedavisi devam etmekte.
kullandığı ilaçlar ve dr raporları dosyasında mevcuttu ve bir önceki mahkemede 15 gün gözetim altında tutulmak üzere adli tıbba sevkedildi.fakat adli tıp 1 gün sonra bıraktı kardeşimi ve cezai ehliyeti vardır raporu gelmiş mahkemeye?

Yargıtay kararı onarsa kardeşiniz hapisle karşı karşıya kalacaktır.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Yargıtay kararı onarsa kardeşiniz hapisle karşı karşıya kalacaktır.

---

çok teşekkür ederim ilginize.
mümkünse şunu öğrenebilirmiyim sizden ;

verilen ceza 5 yıl onanırsa maxımum nekadar cezaevinde kalır?

yaklaşık 5 yıldır ilaç tedavisi görüyor ve 2 ayrı dr.un şizoaktif bozukluk raporu mevcut olduğu halde ve mahkeme 15 gün adli tıp gözlemi talep edip adli tıp 1 gün müşahade altında tutup arkasından cezai ehliyeti vardır raporu göndermiş.avukat adli tıp raporuna itiraz etti ve temyiz dilekçesini bu şekilde yazdı. durum nasıl değerlendirilebilir ?

böyle bir durum ilkkez başımıza geliyor ve ne yazıkki konulara çok vakıf değiliz.avukat baronun avukatı ve çok detaylı bilgi vermiyor ne yazıkki.

Yaklaşık 3 yıl civarında yatabilir. Kardeşinizin rahatsızlığının cezai sorumluluğuna tesiri uzman raporuna göre değerlendirilir yargıtay bu gibi raporların mahiyetini daha iyi bilmektedir hükmünü ona göre verir.

Baro tarafından görevlendirilen avukatların dava takiplerine dair genel bir itimatsızlık, şüphe ve kaygı gözlemleniyor.

Bu konuda ciddi haksızlık söz konusu.

Sosyolojik, psikolojik, olgusal çok neden var bu söylemin arkasında; lakin ne olursa olsun yine bu kaygıların sahibi her kişi, kaygısını izah eden, ilgili dava dosyasını haiz bilgiler ile Baroya müracaat ettiğinde, dilekçesi incelenecek ve somut durum hakkında bilgilendirilecektir.

Bir yıllık avukat ile on yıllık avukatın tecrübesi muhakkak farklıdır; ancak muhakeme yeteneği tecrübeden ayrı bir değerdir ve her zaman yıllandıkça değerlenmez; bazen de mesleki körlük söz konusu olabilir.

Tecrübeye çok önem veriyorum; ancak muhakeme yeteneği, kişinin gözlerine bakarak, yaşına, akına, karasına, saçına başına bakarak anlaşılmaz. Muhakemesinden anlaşılır.

kardeşiniz bu olaydan dolayı ceza alırsa kanuna göre 3 yıl yatarı vardır, fakat şartlı salıverme, denetimli serbestlik derken 1 sene ya yatar ya yatmaz, tabi bunları çok bilerek söylemiyorum, çevreden netten okuduklarım.Seyyar tayyar 5 sene 6 ay aldı, adam 6 ay yatmıştı zaten, sonra 1 seneden az ( tam olarak bilmiyorum belkide 6 ay ) yattı çıktı.