Vergi İhbarında Dijital Deliller

Değerli üyeler;

Vergi ihbarı ve ihbarla birlikte sunulan delillerin içeriğiyle ilgili bir konuyu hem paylaşmak, hem de yorumlarınızı öğrenmek istiyorum.

6 ay önce bir şirket çalışanı, çalıştığı şirketin vergi kaçırdığını fark ediyor.
Bunun bir çok yolla ve organize olarak yapıldığını ve tüm kayıtların da ( Resmi ve Gayri Resmi ) ortak bir muhasebe programı üzerinde ve çift kayıt sistemi şeklinde tutulduğunu öğreniyor.

İhbarına delil olsun diye de bu muhasebe programın üzerinde çalıştığı sunucunun tam imajını alıyor.


İhbar için BİMER'i kullanıyor ve bu durumu açıklayan bir yazıyla başvuruda bulunup, delilleri de dijital ortamda istenirse sunabileceğini belirtiyor.
İhbarda bulunduğu gün de işyerinden istifa ediyor.

3 ay sonra kendisi ilgili kurumdan aranıp, elindeki deliller isteniyor.
Bir tutanakla bu imajı kendilerine teslim ediyor.

Yakın bir zamanda (yaklaşık bir hafta önce), kendisini bir müfettişin arayıp görüşme talep ettiğini ve görüşmede ihbara konu şirkete, verilen adreste ulaşılamadığı
söylenmiş. Zaten ihbarcının verdiği adres şirketin resmi adresi olmayıp, bu gibi durumlar için çalışılan bir yermiş.

İhbarcı, şirketten eski arkadaşlarına ulaştığında, şirketin 4 ay önce, yani ihbarın yapıldığı zaman o adresten ayrıldığı ve herkesin masasında kullandığı bilgisayara kadar her şeyin değiştirildiğini öğreniyor. Yani ihbarın yapıldığı günlerde, bu ihbardan haberleri olmuş.

Şimdi soru şu; Şirket, sunulan delille ilgili bütün verileri ve sunucuyu yok ettiği için, ihbarı yapan şahsın bu durumda sunduğu dijital ortamdaki sunucunun imajı delil olarak kullanılabilir mi, Kullanılamazsa şirkete iftira atmaktan dava ve tazminat gibi bir durumla karşı karşıya kalabilir mi?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.

sizdeki kopya tabiki önemlidir. onların sildikleri kendi kayıtları yada program değiştirerek eskiyi kullanmadılar. ancak yeni kayıtları oluşturmak zorundalar düzgün olarak ve bunların oluşturulma tarihide sizin şikayeten sonra. zaten sizdeki kopyanın gerçek tarafı önemli değil o firmanın düzgün kayıtı. önemli olan usule aykırı olan 2. kayıt. zaten bu kayıtla banka hareketleri, mal çıkışları ve diğer firmalardan yapılacak tespitle her şey ortaya çıkar. Tabiki doğru bir inceleme yapılır ise. Bu nedenle elinizdeki kayıtlar önemli. yalnız şöyle bir durum var şikayetinizin karşı tarafa bildirildiğini yani bir şaibeli iş olduğunu belirtiyorsunuz. o nedenle kayıtları verirken elinizdede kopya kalsın. yarın bir gün belli kişilerdende şikayetçi olmanız gerekebilir. sorunuzun kısa cevabı ise şu delil olarak kullanılabilir.

Sorun şu, imajda 20 adet firma kaydı var. Bunlardan biri gerçek kayıtları ve konsolide bilgileri içeriyor. Diğer kalan 19'u resmi firmalar. Bunların bir arada olması organize suç unsurunu oluşturuyordu. Çün ki bu firmalar mal varlığı olmayan insanlar üzerine yapılmış, gerçekle ilgisi olmayan firmalar. Aslında faaliyet tek bir merkezden yönetiliyor ve gerçek kayıtlarda tek bir firmaymış gibi takip ediliyormuş.
Şimdi hepsini ayrı ayrı verirlerse ve gayri resmi firma kaydını da yok ederlerse bu unsur ortadan kalkacak gibi görünüyor. Bu durumu nasıl değerlendirir siniz?

gayri resmi firma kaydı elinizde var bu yok edilsede elde mevcut olduğu için birşey değişmez. 19 firma tek elden yönetiliyorsa bu inceleme ile ortaya çıkar. çünkü firmaların birbirine kestikleri faturalardan, ortaklık bilgilerinden ve bunun gibi hareketlerden ilişkili oldukları tespit edilebilir. ancak şunu anlamadım. çifte kayıt tutulmasının nedeni nedir? yani firmanın yaptığı usulsüzlük nedir de gizlemeye çalışıyor. örneğin 19 firma üzerinden naylon fatura işimi yapıyor? firmalardan birbirine belge düzenleyerek hesaplarımı dengeliyor? biraz bilgi verir iseniz daha doğru bilgi sunabilirim. şu an sadece çifte kayıtın nedenini bilmediğim bir husu üzerinde yazdığımdan yanlış bilgi aktarımım olabilir.

Normalde tek firma üzerinden yönetilebilecek işlerin 19 adet firma üzerinden yönetilmesinin nedeni vergi kaçırmak gibi görünüyor.
Firmaların tamamı mal varlığı olmayan personel veya dışardan kişiler üzerine.
Böyle olunca firma sahibi çok rahat ve esnek davranmış.
Bu firmalarla ilgili mümkün olduğunca gayri resmi satışlar yapıp, firmalar arasında fatura keserek dengelemeler yapıyor.
Bütün bunlardan sonra da, yine de tahakkuk eden vergileri de ödemiyor.
Ödemediği bu vergiler birikmiş, bunları erteleyebildiği kadar erteliyor. Mümkünse taksitlendirme yapıyor.
En son tıkandığında da firmayı terk edip, daha önce kurulmuş olan firmaya geçiş yapılıyor.
Firma sahibi gibi görünen mal varlığı olmayan kişiler bu batık firmayla kaderlerine terk ediliyorlar.
Zaten organize kaçakçılığı oluşturan unsur da bize göre bu.

kanımca bahsettiğiniz firma naylon fatura işi yapıyor. amacı kendi firmaları arasında dengeleme yapmak değil. dengeleme yapsa vergi borcu çıkmaz. nayloncu olduğu ortaya çıkan firmayı bırakıp yeni açıyor tahminimce. zaten belirttiğiniz firmalar büyük ihtimalle sistemden koda girmiştir. yani inceleme yapılacaktır onlarla ilgili. ancak sizin şikayetiniz kişiye açılacak ceza davası için önemli. bahsettiğini gibiyse firmalar hem incelemeye girecek hemde işi organize edenler ceza davasında yargılanacak

Peki süreç nasıl işler bu durumda.
Müfettişin söylediği, işin zora girdiği. Firmaya gidilip imajların alındığı sunucular bulunamazsa, bu deliller hiç bir işe yaramaz demiş.
Bizim şu an sorun ettiğimiz de bu.

müfettiş zaten firmada aynı imajları bulsa ne olacak bulmasa ne olacak. onun elindeki imajlardaki kayıtlı firmaları inceleyip eşleştirme yapması lazım. fakat onu yapacak inceleme elemanı nerde. çoğunun yaptığı basma kalıp incelemeler. o nedenle müfettişin konunun üstüne gidip uğraşması kendi insiyatifine kalmış o nedenle birşey diyemem. sonuç olarak üstüne gitse ne olur onu söyleyeyim. milyonlarca lira vergi tarhiyatı yapılır ancak 1 kuruş bile tahsil edilemez. bir kaç kişide cezaevine girer. yani sonuç olarak devletin kasasına girmesi gerekirken girmeyen para alınamaz. sizin bahsettiğiniz kişilerin firmaları için diyorum. onlardan belge kullanan üçüncü kişiler ise belli bir zorluk yaşar ve maddi külfete girebilirler.